Derya Alabora: Uğur Yücel ile hâlâ evliyiz, boşanamadık
Derya Alabora: Uğur Yücel ile hâlâ evliyiz, boşanamadık
Kıvanç Tatlıtuğ'dan ikinci bebek sorusuna yanıt geldi
Kıvanç Tatlıtuğ'dan ikinci bebek sorusuna yanıt geldi
İYİ Partili Ümit Özlale ünlü spiker ile dünyaevine giriyor
İYİ Partili Ümit Özlale ünlü spiker ile dünyaevine giriyor
Darp edilen tarih profesöründen açıklama
Darp edilen tarih profesöründen açıklama
123456789
Derya Alabora: Uğur Yücel ile hâlâ evliyiz, boşanamadık
Derya Alabora: Uğur Yücel ile hâlâ evliyiz, boşanamadık
Kıvanç Tatlıtuğ'dan ikinci bebek sorusuna yanıt geldi
Kıvanç Tatlıtuğ'dan ikinci bebek sorusuna yanıt geldi
İYİ Partili Ümit Özlale ünlü spiker ile dünyaevine giriyor
İYİ Partili Ümit Özlale ünlü spiker ile dünyaevine giriyor
Darp edilen tarih profesöründen açıklama
Darp edilen tarih profesöründen açıklama
123456789

İzmir'de deniz marulları hâlâ yüzeyde!

İzmir'in Balçova ilçesindeki İnciraltı sahilinde deniz yüzeyi yeşil renkli su bitkisiyle kaplandı. Halk arasında "deniz marulu" olarak bitkiyle kaplı denizi görenler şaşkına döndü.

Semra İğtaç

İZMİR- İzmir'in Balçova ilçesindeki İnciraltı sahilinde deniz yüzeyi yeşil renkli su bitkisiyle kaplandı. Halk arasında "deniz marulu" olarak bitkiyle kaplı denizi görenler şaşkına döndü. Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Enstitüsü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Doğan Yaşar, normalde Aralık'ta yok olan, halk arasında "deniz marulu" olarak bilinen plankton patlamasının bu yıl Şubat'ın 1'inde de suda görüldüğünü belirtti. Yaşar, "Bu durum denize çok fazla miktarda nutrient yani suyun arıtılmadan verilmesi sonucu oluşuyor" dedi.


İnciraltı sahilindeki Çakalburnu Lagünü'nde, kış aylarında ısınan hava ve kirlilik nedeniyle yeniden deniz marulu ortaya çıktı. Denizlerin kirlilik bakımından doygunluğa ulaştığını gösteren ve suyun yüzeyini tamamen kaplayan marullar, kış mevsiminin gelmemesi ve havaların soğumaması nedeniyle yok olmadı.

GAZETE DURUM'a değerlendirmede bulunan iklim bilimci Prof. Dr. Doğan Yaşar, "Denizlerimizi hâlâ foseptik olarak kullanmaya devam ediyoruz. Böyle devam ettikçe daha çok deniz marulu veya müsilaj göreceğiz" dedi.


Ege Denizi'nde kirliliğe bağlı görülen plankton patlamasının bu yıl her zamankinden daha uzun sürdüğüne dikkat çeken Prof. Dr. Yaşar, "Zaman zaman azalmasına karşın geçen yıl nisan ayından beri hiç kesilmeden bu yıl şubat ayına kadar varlığını korudu. Deniz marulu, bir süre daha varlığını koruyacak gibi görülüyor çünkü İzmir'de daha eksi dereceleri görmedik. Tahminlere göre hava sıcaklığı, 3 Şubat'ta eksi 1 derece gözüküyor. O tarihten sonra soğuk hava devam ederse deniz marullarının yok olacağını düşünüyorum" diye konuştu.

"DENİZ HASTA DİYEBİLİRİZ"

Prof. Dr. Yaşar, İzmir’in Avrupa’nın en iyi arıtma tesisine sahip olduğunu fakat kaçaklar yüzünden bu tarz durumlarla karşılaşıldığını kaydetti. "Deniz, bir insan gibi düşünülürse hasta olduğunu söyleyebiliriz" diyen Yaşar, "Semptomları var. Biter mi dersek bitmez. Arıtma tesisleri verimli çalıştırılmalı ve kaçakların da önü kesilmeli. İzmir’de yapılan çok büyük bilimsel yanlışlar var. Mesela; dereler betonlandı ve o suyun içindeki ağır metalleri çekecek olan toprak betonun altında kalmış oldu. Artık bunlar doğrudan denize geliyor. İşte bu insan kaynaklı bir olay. 2003 yılından beri konuşuyorum. Derelerden temiz su gelmediği sürece biz bunları çekeceğiz. Yerel ve merkezi yönetimin aslında yapacak çok şeyi var ve bir an önce gerekli tedbirleri almalılar" dedi.

"FABRİKALARIN SIKI DENETLENMESİ GEREKİYOR"

Yaşar, sözlerini şöyle sonlandırdı:

“1955 yılından günümüze geldiğinde ise kirlilik ciddi bir boyuta geldi. Bunun çözülmesi için fabrikalar arıtma tesislerini açmalı. Arıtma tesisleri sübvanse edilmek zorunda. Körfez hasta. Artık körfeze bir şey yüklememek gerekiyor. Derelerin temizlenmesi gerekiyor. Fabrikaların sıkı denetlenmesi gerekiyor.”