Derya Alabora: Uğur Yücel ile hâlâ evliyiz, boşanamadık
Derya Alabora: Uğur Yücel ile hâlâ evliyiz, boşanamadık
Kıvanç Tatlıtuğ'dan ikinci bebek sorusuna yanıt geldi
Kıvanç Tatlıtuğ'dan ikinci bebek sorusuna yanıt geldi
İYİ Partili Ümit Özlale ünlü spiker ile dünyaevine giriyor
İYİ Partili Ümit Özlale ünlü spiker ile dünyaevine giriyor
Darp edilen tarih profesöründen açıklama
Darp edilen tarih profesöründen açıklama
123456789
Derya Alabora: Uğur Yücel ile hâlâ evliyiz, boşanamadık
Derya Alabora: Uğur Yücel ile hâlâ evliyiz, boşanamadık
Kıvanç Tatlıtuğ'dan ikinci bebek sorusuna yanıt geldi
Kıvanç Tatlıtuğ'dan ikinci bebek sorusuna yanıt geldi
İYİ Partili Ümit Özlale ünlü spiker ile dünyaevine giriyor
İYİ Partili Ümit Özlale ünlü spiker ile dünyaevine giriyor
Darp edilen tarih profesöründen açıklama
Darp edilen tarih profesöründen açıklama
123456789

Prof. Dr. Şenol'dan ürküten öngörü: “Ağır seyirler göreceğiz”

Gazi Üniversitesi Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi ve Türk Tabipleri Birliği Pandemi Çalışma Grubu Üyesi Prof. Dr. Esin Davutoğlu Şenol, COVID-19 vakalarının arttığına dikkat çekerek, “Türkiye'de tam aşılı insan sayısı, yüzde 30 dolayında bulunuyor. Dolayısıyla ağır seyirler göreceğiz. Dört doz aşı, maske ve kapalı yer önlemlerine dönmeden bunun önünü alamayacağız” dedi.

Burcu Yıldırım

ANKARA- Gazi Üniversitesi Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi ve Türk Tabipleri Birliği (TTB) Pandemi Çalışma Grubu Üyesi Prof. Dr. Esin Davutoğlu Şenol, COVID-19 vakalarının arttığına dikkat çekerek “Türkiye'de tam aşılı insan sayısı, yüzde 30 dolayında bulunuyor. Türkiye nüfusu da çok kırılgan. Dolayısıyla ağır seyirler göreceğiz. Dört doz aşı, maske ve kapalı yer önlemlerine dönmeden bunun önünü alamayacağız. Bu artan vaka sayıları, sonbahar dalgasına da kavuşursa, maalesef süreç can sıkıcı bir şekilde ilerleyecek. Nitekim İstanbul'dan gelen haberlerde, kronik hastalıkları olan çocuklar ve yeni doğmuş bebeklerde, hastaneye yatış gerektiren COVID seyirleri var” dedi.

Prof. Dr. Şenol, COVID-19'da artan vakalara, alınması gereken önlemlere ve Türkiye'nin içinde bulunduğu koşullara ilişkin GAZETE DURUM'un sorularını şöyle yanıtladı:

Artan vaka sayıları ile birlikte yoğun bakımlara yatışların da arttığı ifade ediliyor. Bu noktaya nasıl geldik?

Bizim nüfusta aşısız, aşısını çok eski yaptırmış ya da tekrar dozlarını yaptırmamış çok fazla insan olduğu için vaka sayıları da buna bağlı olarak çok arttı. Dolayısıyla bu seferki varyantta akciğer tutulumu, bir önceki varyanttan daha yoğun bir özelliğe sahip. Bu tablo beklediğimiz bir şeydi ama hem dünya hem de Türkiye için çok erken oldu. Bunun nedeni maske gibi koruyucu bir önlemin kaldırılması ve ilk yaptırdığımız aşıların üzerinden geçen zaman.

Vakalar, neden bu kadar arttı? Sahada neler yaşanıyor?

Pandeminin ardından iki buçuk yılı geride bıraktık. Aşı yapılmasının üzerinde bir buçuk yıl geçti. Dünya nüfusu, eşit aşılanmadı. Tekrar dozlarını yaptıranlar, çok az. Türkiye'de tam aşılı insan sayısı, yüzde 30 dolayında bulunuyor. Türkiye nüfusu da çok kırılgan. Dolayısıyla ağır seyirler göreceğiz. Nitekim İstanbul'dan gelen haberlerde, kronik hastalıkları olan çocuklar ve yeni doğmuş bebeklerde, hastaneye yatış gerektiren COVİD seyirleri var. Aşısız en önemli popülasyon da zaten çocuklar ve ileri yaş olup hatırlatma doz aşısını yapmamış kişiler.

Bayramda aşı randevuları da açıldı. Aşılanma süreci nasıl ilerliyor?

Aşı randevularının bayramdan bir gün önce yapılması büyük bir talihsizlikti. Keşke randevular bayramdan iki hafta önce açılsaydı. İnsanlar aşıları yaptırıp yola çıkarlardı. Bazı insanların, “aşıların yan etkileri” konusunda kafaları karışık. Bu insanlar, yola çıkmadan önce aşı yaptırmaktan korktu. Dolayısıyla aşı yaptıranların sayısı, henüz beklediğimizden çok düşük. Artar mı bilmiyoruz. Ama şu süreçte tam korunmak için 50 yaş üstü herkes, hatırlatma doz aşılarını yaptırmalı ve mutlaka dört doz aşıyla karşılaşmış olmaları lazım. Hatta bir önceki evrede infeksiyon geçirmiş olmakla bile bağışıklık kazanılmış sayılmaz. Çünkü hafıza onu, 2-4 haftada tekrar unutuyor.

Dolayısıyla dört doz aşı, maske ve kapalı yer önlemlerine dönmeden bunun önünü alamayacağız. Bu artan vaka sayıları sonbahar dalgasına da kavuşursa, maalesef süreç can sıkıcı bir şekilde ilerleyecek.

Bu koşullarda Türkiye'nin genel durumu nedir?

Hiçbir zaman 30 ay önceki noktada değiliz. Biz de yönetmekte çok daha başarılıyız. Bazı şeyler, oturdu. Ama Türkiye, dünyanın ölümü engellemek için kullandığı ilaçları kullanmıyor. Dolayısıyla Türkiye, dünyadaki uygulamadan kopmuş olduğu halde, bir tek dünyanın önlemleri kaldırmasını örnek alıyor. Alınan ve alınamayan önlemler çerçevesinde dünyada vakaların seyri birbirinden çok farklı olacak. Bir de yaşadığımız her dalga, bizi hem birey hem de toplum olarak kırılganlaştırıyor. Ve insanlar art arda, hiç umulmadık bir biçimde üstelik de genç ve sağlıklı insanlar, sadece COVID değil başka infeksiyonlarda da çok ciddi bir meydan okumayla karşı karşıya kalıyorlar. Türkiye şu anda bulaşıcı hastalıklar bakımında çok sıkıntılı bir süreçte.