Ücretsiz olacak başvurular başladı
Ücretsiz olacak başvurular başladı
Türk oyuncular Cannes'da
Türk oyuncular Cannes'da
Meryl Streep'in gözyaşları
Meryl Streep'in gözyaşları
Boşandı, daldan dala konuyor
Boşandı, daldan dala konuyor
123456789
Ücretsiz olacak başvurular başladı
Ücretsiz olacak başvurular başladı
Türk oyuncular Cannes'da
Türk oyuncular Cannes'da
Meryl Streep'in gözyaşları
Meryl Streep'in gözyaşları
Boşandı, daldan dala konuyor
Boşandı, daldan dala konuyor
123456789

“Vaka sayımız açıklananın 30-40 katı”

Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, vaka sayılarındaki artış nedeniyle hastanelerde COVID-19 polikliniklerinin yeniden açıldığını belirterek, “Vaka sayımız, açıklananın en az 30-40 katı" dedi. Aşılanmanın önemine dikkat çeken Prof. Dr. Ceyhan, "İnaktif aşıları yapılmamış sayıp kaç doz mRNA aşısı olduysanız onu 3'e tamamlamak gerekiyor" dedi.

Deniz Dalgıç

ANKARA- Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, vaka sayılarındaki artış nedeniyle hastanelerde COVID-19 polikliniklerinin yeniden açıldığını belirterek, “Biz ciddi bir vaka artışı görüyoruz. Bakanlığın isteğiyle bütün hastanelerde COVID servisleri kapanmıştı. Ama şu anda Türkiye salgının başından beri en yüksek vaka dönemini yaşıyor” dedi. Sağlık Bakanlığı’nın test yapma kriterlerini değiştirdiğini ifade eden Prof. Dr. Ceyhan, salgının başındaki kriterlerle test yapılması durumunda, günlük açıklanan vaka sayısının 30-40 kat fazla olacağını söyledi. Prof. Dr. Ceyhan, inaktif aşıların koruyuculuk oranının düşük olduğuna dikkat çekerek, "İnaktif aşıları yapılmamış sayıp kaç doz mRNA aşısı olduysanız onu 3'e tamamlamak gerekiyor" diye konuştu.

Prof. Ceyhan, COVID-19’da son durumu GAZETE DURUM’a anlattı. Ceyhan’a sorduğumuz sorular ve yanıtları şöyle:

Hastanelerde COVID-19 polikliniklerinin yeniden açılmaya başladığı söyleniyor. Bu doğru mu?

Biz Hacettepe İhsan Doğramacı Çocuk Hastanesi'nde COVID polikliniklerini yeniden açtık. Diğer hastaneleri bilemiyorum. Vakalarda genel bir artış olduğunu gözlemliyorum. Zaten bütün dalgalarda böyle olur. Önce yetişkin hastalar, arkasından çocuk vakaları artar. Bununla birlikte ölümler, yoğun bakım vakaları artış gösterir. Bakanlığın isteğiyle bütün hastanelerde COVID servisleri kapanmıştı. Ama şu anda Türkiye salgının başından beri en yüksek vaka dönemini yaşıyor. Mart 2020'nin başından bu yana yaşanan 5 dalgayı bir araya koyduğumuzda, vaka sayısının en çok yükseldiği dönemdeyiz.

Vaka artışının nedeni nedir?

Bunu bir savaş olarak düşünün. Sizin yaptığınız hata ya da karşı tarafın bir özellik kazanması vaka artışına neden oluyor. Yeni çıkan varyantlar bütün dünyada dalgalar oluşturdu. Maske, mesafe gibi önlemleri yavaş yavaş kaldırdık. Son artışın en büyük nedeni turizm oldu. Gelen turistlere “Test istemiyoruz. Otelinize gidin. Biz otelde test yapacağız” denildi. Tabii olacak şey değildi ve yapılmadı. Bu nedenle ilk başta Kurban Bayramı öncesinde vaka artışları yaşandı. Artışın en çok görüldüğü iki ilin Antalya ve Muğla olması tesadüf değildi. Bayramda otele giden vatandaşlarımızın, yabancı turistlerle aynı ortamda korumasız bir şekilde bulunması virüsün yayılmasına yol açtı. Şu an 6'ncı dalgayı yaşıyoruz. Önlemleri inatla almamaya devam edersek bunun arkasından 7'nci dalgayı yaşayacağız.

Yeni varyantlarla karşılaşacak mıyız?

Karşılaşma ihtimalimiz yüzde 99. Virüs her gün yeni varyantlar yetiştiriyor. Ancak bu, bir önceki varyanttan daha hızlı bulaşma özelliğine sahip olursa o zaman dikkat çekiyor ve dalga oluşturuyor. Ya bir varyant çıkacak ve zararsız hale gelecek ya da ağır hastalık yapıcı bir varyant ortaya çıkıp uzun süre devam edecek.

Hastanelerde test yapılmadığı söyleniyor. Bu doğru mu?

Bu bir gerçek. Son dalga bittiğinde Bakanlık, “Salgın artık problem değil” dedi ve test yapma kriterlerini değiştirdi. Eskiden sadece boğazınız ağırken, vücut kırıklığı varken test yapılabiliyordu. Şimdi bakanlığın bir sistemi var. Oraya hastanın şikayetlerini giriyoruz. Tek bir şikâyeti olana test izni vermiyor. Test alıp gönderseniz bile laboratuvarda bakılmıyor. Salgının başındaki kriterlerle test yaparsak benim vaka sayısı hesaplamam şöyle çıkıyor: Günlük açıklanan 50 bin vakanın en az 30-40 katı pozitif hasta var. 

Evde yapılan test kitlerine ilişkin ne düşünüyorsunuz?

Onların hiçbir anlamı yok. Evde alınıp yapılan testler antikor testleridir. Bunların yanılma oranı yüksek. En güvenilir test PCR testleridir ki onlar bile vakaların en fazla yüzde 50'sini gösteriyor. Evdeki testlerin hiçbir standardı yok.

Aşının etkisini görecek miyiz?

Tabii ki. Aşı yapılsaydı insanlar hastalığı belirtisiz ya da çok hafif belirtilerle geçirecekti. Bu arada birkaç hata yaptık. Birincisi, 3 doz aşılama oranı yüzde 30'da kaldı. Bir insanın “Aşılıyım” diyebilmesi için en az 3 doz mRNA aşısı olması lazım. Ama biz araya inaktif aşıları kattık. O inaktif aşıların yüzde kaç etkili olduğu bile belli değil. Hele Turkovac'ın hiçbir çalışması, verisi yok. 40 bin 700 vakalık bir faz-3 çalışmasına başlandı. Bin 300 vakada neden olduğu açıklanmadan durduruldu. Aşı etkisiz mi çıktı, ne oldu kimse bilmiyor. Dolayısıyla çok soruyorlar, "Bizim iki doz Sinovac'ımız bir-iki doz Biontech aşımız var. Ne yapacağız?" diye. Bu işin bilimsel tek gerçeği, inaktif aşıları yapılmamış sayıp kaç doz mRNA aşısı olduysanız onu 3'e tamamlamak.

Vakaların yeniden kontrol altına alınabilmesi için nasıl önlemler alınmalı?

Aslında bunu herkes biliyor. Ama alınır mı bu önlemler derseniz, alınmaz. Devlet, "Salgın artık gündemimizde olmayacak. Maskesiz seyahatler çok daha rahat. Artık maske takmayacağız" dediği noktada tükürdüğünü yalamıyor. Alınması gereken önlemleri, almıyor. Kapalı ve kalabalık yerlerde maske takılması lazım. Sosyal mesafe hâlâ önemli. Ama şimdi bu uygulanabilir değil. Hiç değilse yapabildiğiniz kadar insanlarla yakın temastan uzak durun. Mesela restoranlar masalarını ona göre ayarlayabilir. Asansörlerde insanların mutlaka maske takması gerekiyor.  Bunun dışında devletin yurt dışından gelenlere karşı önlem alması lazım. Tabii turizm düşmesin ama vakalar arttığı zaman turistler korkup gelmiyor zaten. Hiç değilse ülkeye girişte test istensin.