37 kiloya düştü cezaevinden tahliye oldu
37 kiloya düştü cezaevinden tahliye oldu
Şekip Mosturoğlu başkan oldu
Şekip Mosturoğlu başkan oldu
27 NİSAN E-MUHTIRA
27 NİSAN E-MUHTIRA
Oyuncu Gonca Vuslateri anne oldu
Oyuncu Gonca Vuslateri anne oldu
123456789
37 kiloya düştü cezaevinden tahliye oldu
37 kiloya düştü cezaevinden tahliye oldu
Şekip Mosturoğlu başkan oldu
Şekip Mosturoğlu başkan oldu
27 NİSAN E-MUHTIRA
27 NİSAN E-MUHTIRA
Oyuncu Gonca Vuslateri anne oldu
Oyuncu Gonca Vuslateri anne oldu
123456789

Rusya-Ukrayna Savaşı yayılıyor mu?

Rusya-Ukrayna Savaşı'nda 8. aya girilirken dünyanın gündeminde savaşın yayılma riski var. Türkiye-Rusya ilişkileri konusunda uzun süre çalışan Gazeteci Hakan Aksay, savaşın yayılma riski taşıdığına dikkat çekerek, Belarus cephesinin açılabileceğini, hatta Gürcistan'ın da savaşa dahil olabileceğini belirtti.

Kardelen Eda Demirkıran

ANKARA- Rusya-Ukrayna Savaşı'nda 8. aya girilirken dünyanın gündeminde savaşın yayılma riski var. Türkiye-Rusya ilişkileri konusunda uzun süre çalışan Gazeteci Hakan Aksay, savaşın yayılma riski taşıdığına dikkat çekerek, Belarus cephesinin açılabileceğini, hatta Gürcistan'ın da savaşa dahil olabileceğini belirtti. Aksay, "Rusya birliklerinin Odessa'yı alması mümkün olsa bir sonraki adım olarak Rusya'nın Moldova'yı işgal etmesi söz konusu olabilir" dedi. ABD'nin konvansiyonel bir silahla Rusya'nın silah birikiminin bir kısmının yok edileceği, Karadeniz filosunun yok edilebileceği hatta Rusya lideri Vladimir Putin'in bulunduğu yerin bombalanabileceği şeklinde tehditlerinin olduğuna dikkat çeken Aksay, "O yüzden 'Nükleer silah kesinlikle kullanılmaz' diyemiyoruz. Nükleer savaş çıkmayacağının bir garantisi yok" ifadelerini kullandı.

Gazeteci Aksay, Rusya-Ukrayna Savaşı'nın seyrini GAZETE DURUM'a değerlendirdi. Savaşın Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve çevresinin kontrolünden çıkmış olduğunu belirten Aksay, "Rusya'nın 'Üç günde Kiev'in alınması, bir haftada savaşın bitirilmesi' gibi hayalleri gerçekleşmedi. Bu ilk başarısızlıktan sonra diğer bölgelerde de başarısızlıklar oldu. Şu anda Herson'da durum kritik. Ukrayna'daki Rus birliklerinin başına yeni atanan Komutan Sergey Surovikin de medyaya verdiği ilk demeçte 'Durum oldukça gergin' diyerek bunu itiraf etti. Rusya zor durumda. Kontrolü sağlamak ve Batı'dan Ukrayna'ya gelen yardımları azaltmak için Putin sık sık tehditler savuruyor. Savaşın Batı'ya yayılabileceğinden söz ediyor. Ukrayna'ya gönderilen silahların bir kısmını vurduklarını söylüyor. En önemlisi nükleer silah kullanabileceğini dile getiriyor. Bunu birkaç kez söyledikten sonra özellikle de Çin yönetimiyle yaptığı görüşmelerden sonra -Moskova açısından Çin ve Hindistan'ın tavrı da çok önemli- şu sıralar nükleer konusundan vazgeçmiş görünüyor" diye konuştu.

Aksay, Rus muhalefetinin yayınlarında yer alan haberlere göre birkaç hafta içinde nükleer konusunun tekrar gündeme gelebileceğinin tartışıldığını aktardı. Herson'daki ve diğer işgal bölgelerindeki gelişmelere bağlı olarak bu durumun gündeme gelebileceğini ifade eden Aksay, "Böyle bir şey mantık dışı da olsa yaşanabilir. Çünkü Kremlin, savaşın başlangıcından itibaren bir dizi hata yaptı. Batı'nın kışkırtmaları ile provokatif çabaları da bunun önünü açtı. Belarus da çoktan beri Kremlin tarafından savaşa girmesi için zorlanıyor. Belarus Devlet Başkanı Aleksandr Lukaşenko'dan ortak birlik açıklaması geldi, tehditkâr açıklamalar yaptı. Dolayısıyla Belarus cephesi de açılabilir" dedi.


Gazeteci Hakan Aksay

"Rusya'nın Moldova'yı işgal etmesi söz konusu olabilir"

Savaşın yayılma riski taşıdığına işaret eden Aksay, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Yakın zamanda öyle bir ihtimal yok gibi ama Rusya birliklerinin Odessa'yı alması mümkün olsa bir sonraki adım olarak Rusya'nın Moldova'yı işgal etmesi söz konusu olabilir. Moldova'da 1990'ların başında bir savaş (Transdinyester) yaşandı ve Rus azınlığın bir özerk cumhuriyeti zaten var. Dolayısıyla kışkırtmalara açık bir yer. Savaş her tarafa yayılabilecek durumda. Gürcistan'ın da savaşa dahil olabileceği yönünde söylentiler var. Rusya zor durumda olduğundan bu adımları atmak bir yana ilhak ettiği yerleri elinde tutabilmekle uğraşıyor. Bu arada dronlarla, füze vuruşlarıyla Ukrayna'nın elektrik sistemini çökerterek -ki yüzde 30 ölçüsünde bunu başarmış görünüyor- bir korku yaymaya çalışıyor. Ukrayna'yı teslime, görüşmelere zorluyor."

"Reddedilmesi kolay değil, rahatlıkla saptanabilir"

Aksay, İran'ın Rusya'ya askeri silah teknolojisi desteği verdiği iddiasıyla ilgili olarak da şunları söyledi: "İran ve Rusya, bunu reddetti ancak bunlar reddedilmesi çok kolay konular değil. Bu ekipmanlar, uzaydan gözlemlenmesi ve fotoğraflarının çekilmesi yoluyla rahatlıkla saptanabiliyor. Anlaşılan o ki Rusya-İran arasında bir süredir gizli ya da gizli olduğu söylenip de medyaya yansıyan görüşmeler vardı. Rusya'nın Ukrayna hava sistemini çökertmek amacıyla İran'dan maliyetinin de düşük olduğu söylenen bu askeri silahlardan bol miktarda aldığı söylenebilir. Bu gerginliği daha da artıracak bir şey ama zaten çok yoğun bir yaptırım altında olan İran için çok daha büyük bir sorun." 

Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi'nin Rusya'yı "terörist devlet" ilan ettiğini anımsatan Aksay, "Hiç yaşanmamış bir şey oldu ve bu çok önemli bir adımdı. ABD'nin de terörist ülke ilan ettiği ülkeler var. Bu ülkeler; İran, Kuzey Kore, Suriye ve Küba. ABD, bu ülkelerin arasına Rusya'yı da alır mı? Rusya'nın Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nden çıkartılması tartışılıyordu. Batı, buna benzer pek çok adım atmaya hazırlanıyor. Bunların gerçekleşmesi çok zor ancak hem diplomasi düzleminde hem de fiilen savaşta gerginlik çok fazla" şeklinde konuştu.

"Nükleer savaş çıkmayacağının bir garantisi yok"

Aksay, Rusya'nın nükleer silah kullanmayı gündeme getirmesiyle birlikte ABD'nin de tehditte bulunduğuna  değinerek, şöyle devam etti: "Konvansiyonel bir silahla Rusya'nın silah birikiminin bir kısmının yok edileceği, Karadeniz filosunun yok edilebileceği hatta Putin'in bulunduğu yerin bombalanabileceği tehdidi savruluyor. O yüzden 'Nükleer silah kesinlikle kullanılmaz' diyemiyoruz. Nükleer savaş çıkmayacağının bir garantisi yok. Siyaset uzmanlarının da tahmin ettiği şeylerin ötesinde mantık dışı gelişmeler oluyor. Savaşın çıkması da böyle bir şeydi. Putin'in ve yardımcılarının sıkça dediği 'Asla bir seferberlik olmayacak' sözlerinin üzerine seferberlik kararı da yine bazıları açısından sürprizdi. İlhak edilen 4 bölgede 3-4 gün içinde alelacele referandum süreci yaşandı. Bunlar çok normal şeyler değil. O anlamda yeni hatalar da gündeme gelebilir." 

"Bütün bu işin içindeki iktidarlar değişebilir"

Putin'in Türkiye'yi doğal gazda merkez ülke yapma önerisini değerlendiren Aksay, şunları kaydetti: "Bunun gerçekleşmesi imkansız değilse de çok zor. Çünkü Rus doğal gazının alıcısı yok ortada. Avrupa, Rusya enerji kaynaklarından vazgeçme sürecinde. Avrupa Birliği (AB), paket üzerine paket yayınlayarak yaptırımlarını çoğaltıyor. Şu an 9. paket üzerine çalışıyorlar. 6. pakette zaten Rusya'dan gelen enerji kaynaklarına ciddi sınırlamalar vardı. Rus petrolünden bu yılın sonuna kadar yüzde 90 oranında vazgeçtiler. Küçük bir miktar birkaç ülkeye tanınan taviz var, onun da önümüzdeki yıl içinde kaldırılacağı söyleniyor. Tümüyle vazgeçileceği söyleniyor. Doğal gazda Rusya'dan çok kolay vazgeçemiyorlar. Bazı ülkelerin Almanya başta olmak üzere doğal gazdan bir anda vazgeçmesi zor ama yine o da 2-3 yıl içinde gerçekleşecek gibi. Dolayısıyla Avrupa'nın böyle bir şeye yanaşma ihtimali zor.

Rusya, 2012 yılının sonunda büyük ölçüde kendi başına AB ile koordine etmeden 4 tane hat üzerinden Bulgaristan'a oradan da Avrupa'ya gaz taşıyacak Güney Akım diye bir projeye girişmişti. AB'nin tavrıyla bu projeden vazgeçilmek zorunda kalındı. 2016'da Putin bu projeden Türkiye'ye döndü ve 2 hatla TürkAkım projesi yapıldı. Bu hatlardan biri Türkiye'nin 15,75 milyar metreküp ihtiyacını karşılıyor diğeri de Avrupa'ya gidiyor ama bu çok az bir miktar. Yeni boru hattı yapmak en az 2-3 yıl sürer. Savaş sürerken, kim finanse edecek, böyle bir şey gerçekçi mi? Bütün bu işin içindeki iktidarlar değişebilir. Dolayısıyla çok gerçekçi görünmüyor." 

"Türkiye'ye Rusya'yı rahatlatan hamleleri yaptırmayacaklar"

Aksay, Türkiye'nin Rusya-Ukrayna Savaşı'nda gözettiği denge politikasını sürdürmesinin zorlaştığına da işaret ederek, "Zaten gelişmelere göre Batı giderek baskılarını Türkiye'ye yoğunlaştıracak. Batı, 'Türkiye'nin özgün bir konumu var ve Rusya'yla da birileri aracılığıyla görüşebilmek, pazarlık edebilmek gerekiyor' diye biraz anlayış göstermişti. Ama Batı'nın Rusya'ya bir yenilgi tattırmak istediği ortada. Dolayısıyla Türkiye'ye Rusya'yı rahatlatan hamleleri yaptırmayacaklar" dedi.

NATO'nun temmuz ayında yapılan son Madrid Zirvesi'nde stratejik konseptinin değiştiğini ve yeni konsepte göre Rusya'nın "en önemli ve doğrudan tehdit" olarak görüldüğünü hatırlatan Aksay, "NATO'nun tavrı böyleyken NATO üyesi ülke Türkiye'ye bütün bunların yaptırılması zor" ifadelerini kullandı.

Tahıl koridoru anlaşması sona mı eriyor?

Son zamanlarda birçok konuda Erdoğan Türkiye'sinin çok dengeli gitmediğinden de bahseden Aksay, sözlerini şöyle tamamladı:

"Bırakın Batı-Rusya arasını Ukrayna-Rusya arasında bile Türkiye'nin ilişkisi iyi gitmiyor. Tahıl koridoru anlaşmasında durum başlangıçta iyi idare edildi sayılır. Ancak son haftalarda Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın açıklamaları daha çok Putin'le ortak açıklama. Hatta onların sözcüsü gibi konuşuyor. Dolayısıyla denge zaten şaşmış durumda. Şaştığı için de gelecekte bunun korunabilmesi biraz zor. Tahıl anlaşmasının 4 aylık süresi bitiyor, Putin'in Astana Zirvesi'ndeki eleştirilerine bakılınca o anlaşma da sonlanabilir."