Erkan Yolaç'ın cenaze programı belli oldu
Erkan Yolaç'ın cenaze programı belli oldu
Ünlü isimlere Gazze tepkisi
Ünlü isimlere Gazze tepkisi
Evgeny Grinko'dan 'Uzun İnce Bir Yoldayım'a yeni yorum
Evgeny Grinko'dan 'Uzun İnce Bir Yoldayım'a yeni yorum
Ücretsiz olacak başvurular başladı
Ücretsiz olacak başvurular başladı
123456789
Erkan Yolaç'ın cenaze programı belli oldu
Erkan Yolaç'ın cenaze programı belli oldu
Ünlü isimlere Gazze tepkisi
Ünlü isimlere Gazze tepkisi
Evgeny Grinko'dan 'Uzun İnce Bir Yoldayım'a yeni yorum
Evgeny Grinko'dan 'Uzun İnce Bir Yoldayım'a yeni yorum
Ücretsiz olacak başvurular başladı
Ücretsiz olacak başvurular başladı
123456789

Çocuklarda çevre bilinci için okullarda neler yapılmalı?

İklim değişikliği; gıda üretimini, gıda erişimini, gıda güvenliğini, gıda istikrarını, beslenmeyi ve çevresel sürdürülebilirliği tehdit eder hale geldi. Akademik çalışmalar ve raporlar bizlere dünya ekosisteminin büyük tehlikede olduğunu söylüyor. Uzmanlar ise sürdürülebilirlik bilincinin eğitimin temel aşamalarında çocuklara aktarılması gerektiğini vurguluyor.

İleyda Özmen

ANKARA- İklim değişikliği; gıda üretimini, gıda erişimini, gıda güvenliğini, gıda istikrarını, beslenmeyi ve çevresel sürdürülebilirliği tehdit eder hale geldi. Akademik çalışmalar ve raporlar bizlere dünya ekosisteminin büyük tehlikede olduğunu söylüyor. Ayrıca, iklim krizini ele almak, çevreyi korumak ve sürdürülebilir bir yaşam tarzını teşvik etmek için bilgiden daha fazlasına ihtiyacımız olduğu konusunda da uyarıyorlar. Uzmanlar ise sürdürülebilirlik bilincinin eğitimin temel aşamalarında çocuklara aktarılması gerektiğini vurguluyor. Sosyolog Hatice Karakuş Öztürk, küresel eğitim kampanyası olan sürdürülebilir kalkınma için eğitimin önemine işaret ederek, “Bu yeni eğitim vizyonu sürdürülebilir inovasyonları öne çıkarmakta ve çocuklara farklı bir dünyanın kapılarını aralamakta” dedi.

Sürdürülebilir kalkınma için eğitimi GAZETE DURUM'a değerlendiren Sosyolog Öztürk, sürdürebilirlik bilinci ekseninde okulların eğitim aracına dönüştürülmesi gerektiğini söyledi. Öztürk, sorularımızı şöyle yanıtladı:

Sürdürülebilir kalkınma için eğitimin önemi nedir?

Eğitim sistemleri değişen ve gelişen beceri taleplerine cevap vermeli. Yeşil sektörün hangi beceri kodlarına ihtiyaç duyduğunun erken tespiti önemli. Niteliklerin ve programların uyumlu hale getirilmesi, beceri boşluklarının ve eksikliklerinin önlenmesi için becerilerin arz ve talebine ilişkin bilgiler gereklidir. Birçok ülke sektörel beceri konseyleri, danışma grupları ve işveren anketleri gibi önceden var olan izleme mekanizmalarına yeşil unsurları entegre etmiştir ve etmeye de devam etmektedir. Örneğin, Fransa’da 2010 yılında yeşil ekonominin işleri ve meslekleri için ulusal bir gözlemevi kuruldu. Çeşitli kurumlarla iş birliği içinde çalışan bu birim, yeşil teknolojilerin ve süreçlerin geleceği hakkında süreci takip eden bir misyona sahiptir. Çocuklar iklim değişikliğinden en az sorumlu olan ancak en büyük yükü taşıyan yaş grubudur. Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF), iklim krizini çocuk hakları krizi bağlamında değerlendirmektedir. Sürdürülebilir kalkınma için eğitim, katılımcı, çözüme odaklanan ve farklı disiplinlerin iş birliğine dayanan küresel bir eğitim kampanyasının adıdır. Bu yeni eğitim vizyonu sürdürülebilir inovasyonları öne çıkarmakta ve çocuklara farklı bir dünyanın kapılarını aralamaktadır. Çocukların bu yeni döneme uyum sağlamasındaki en önemli kıstas, ekolojik düşünme yetisinin yerleşmesidir. Ekolojik yıkımın ciddi toplumsal sonuçlarını düşünen ve sorgulayan bireyler kavram yanılgıları yaşamayacağı gibi yanlış bilgilerin de etkisinde kalmayacaktır. Öte yandan yaratıcı geri dönüşümün hikâyelerine çocuklar ve gençlerden oluşan kitle kayıtsız kalmayacaktır. Konuya dikkat çekmek açısından ilginç bir örneği paylaşmak isterim. Amsterdam’ın izmaritten sonraki en büyük çevre sorunu atık sakızlardır. Gumshoe (sakız ayakkabı) bahsi geçen soruna karşı geliştirilmiş önemli bir ürün. Bu ayakkabının tabanı yüzde 20 oranında sakızdan oluşmaktadır. Sakızın sentetik kauçuktan yapıldığının keşfi, bu geri dönüşüm hikâyesine ilham vermiştir. Geri dönüşüme gönderilmek üzere sakızlar Amsterdam sokaklarından toplanıyor. Üretilen her dört çift ayakkabı için yaklaşık 1 kg sakız kullanılmaktadır. Bu sakız toplama işinde kentte yaşayan öğrencilerin aktif bir şekilde rol aldıklarını görüyoruz. Sonuçları itibarıyla sakız ayakkabı hikâyesi, çevre koruma bilinci, sürdürülebilir kalkınma ve gündelik hayat deneyimlerini birleştiren oldukça başarılı bir hikâye.

Çevre bilincine sahip çocukların yetişmesi için neler yapılabilir?

Çevresel olarak sürdürülebilir ve doğal afetlere karşı dirençli olan okullar bahsi geçen dönüşüme çocuklarımızı hazırlayacaktır. Yapılan araştırmalar çocukların doğayla temasını kolaylaştıran okul tasarımlarının -örneğin yeşil oyun alanları ve bahçeler gibi- çevre yanlısı davranışları güçlendirdiği yönündedir. Bu temas aynı zamanda öğrenme çıktılarını daha etkili hale getirmektedir. Mesela, öğrencileri okul yemeklerini planlamaya ve pişirmeye dahil etmek, diyet, gıda üretimi ve çevresel etkiler ve gıda atıklarıyla mücadelenin önemi ve bu mücadelenin nasıl yapılacağı gibi konularda uygulamalı olarak çalışmalar yapmak, çevre bilincine sahip çocukların yetişmesi için çok önemli.

Peki, sürdürülebilir okullar nasıl yapılandırılmalıdır?

Dünya örneklerine göz attığımızda karşımıza farklı yaratıcılık örnekleri çıkmaktadır. Uygulamalı bir laboratuvar görevi gören bu okullar, çocuklar için doğaya açılan bir öğrenme mekânıdır. Bu okul tasarımında doğal ve yerel malzeme kullanılmakta, bölgesel tasarım geleneği öne çıkarılmakta, okulun enerji ihtiyacı bölgenin enerji kaynaklarından sağlanmaktadır. Çocukların toplu ulaşıma ya da bisiklet kullanımına özendirilmesi, enerji ihtiyacının azaltılması için çatı, pencere, seralar, güneş bacaları gibi aktif sistemlerin varlığı söz konusudur. Yağmur suyunun bitki sulamada kullanılması, atıkların azaltılması ve yönetilmesi gibi uygulamalar ile sürdürebilirlik bilinci ekseninde okullar eğitim aracına dönüşmektedir. Yerel ve besleyici gıdaların çocuklara ulaşımı, hayvanlarla iç içe ortamların varlığı da diğer detaylardır. Sera, kuş yuvaları, tavuk kümesleri ile gıdaya erişimin farklı pratik örnekleri çocukların bilgisine sunulmaktadır. Çocuklarımız bu rol model okullar ile ekolojik döngünün farkına varacaktır. Çocuklara ekolojik ve sağlıklı bir yaşam borcumuz olduğunu unutmamalıyız.