Ücretsiz olacak başvurular başladı
Ücretsiz olacak başvurular başladı
Türk oyuncular Cannes'da
Türk oyuncular Cannes'da
Meryl Streep'in gözyaşları
Meryl Streep'in gözyaşları
Boşandı, daldan dala konuyor
Boşandı, daldan dala konuyor
123456789
Ücretsiz olacak başvurular başladı
Ücretsiz olacak başvurular başladı
Türk oyuncular Cannes'da
Türk oyuncular Cannes'da
Meryl Streep'in gözyaşları
Meryl Streep'in gözyaşları
Boşandı, daldan dala konuyor
Boşandı, daldan dala konuyor
123456789

“Lüks” kantin dönemi başlıyor

Ankara Kantinciler Odası Başkanı Bayram Şahin, yeni eğitim-öğretim döneminde okul kantinlerine yüzde 30 zam planlandığını söyledi. Kantindeki fahiş fiyatları kantincilerin değil, okul aile birliklerindeki veliler ve okul yönetimlerinin belirlediğini vurgulayan Şahin, “Veliler, okul aile birliği başkanı ve yönetimleri, öğrencilerin cüzdanını değil sadece okul müdürünün harcamalarını düşünür hale gelmiş" dedi.

İleyda Özmen

ANKARA- Yeni eğitim-öğretim döneminin başlamasına sayılı günler kala okul kantinlerindeki ürün fiyatları merak konusu oldu. Ankara Kantinciler Odası Başkanı Bayram Şahin, yeni eğitim-öğretim döneminde okul kantinlerine yüzde 30 zam planlandığını ve valiliğin onayına gönderildiğini söyledi. Zammın uygulamaya geçmesiyle birlikte, okullarda "lüks" kantin dönemi başlayacak.

Kantindeki ürün fiyatlarının artışından dert yanan öğrenci ve velilileri yeni dönemde yine zam bekliyor. Kantinleri “çocukların okuldaki mutfağı” diye adlandıran Ankara Kantinciler Odası Başkanı Şahin, yeni eğitim-öğretim döneminde okul kantin kiralarındaki artışın, ürünlere yüzde 30 zam olarak yansıyacağını dile getirdi. Şahin, fiyat artışlarından okul aile birliklerindeki velileri ve okul müdürlerini sorumlu tutarak, "Fahiş fiyatları kantinciler belirlemiyor, fiyatları veliler belirliyor ve artırıyor. Velilerimiz okul kantin kira sözleşmelerini okul aile birlikleriyle imzalıyor. Veliler, okul aile birliği başkanı ve yönetimleri, öğrencilerin cüzdanını değil sadece okul müdürünün harcamalarını düşünür hale gelmiş. Kantin kiralarına yaptıkları zammın kendi çocuklarının tostunu, simidini, kaşarın kalitesini etkilediğinden haberleri yok. Çocuklarının haklarını savunacaklarına okul müdürünün harcamalarını düşünür hale gelmişler” dedi.

Şahin, kantin fiyatlarıyla ilgili son gelişmeleri, taleplerini ve fiyatların belirlenmesindeki en önemli sebepleri GAZETE DURUM'a şöyle anlattı:

Kantinciler kiralarını ödeyemez hale geldi: 20 yıldır kantin fiyatları tarifesini yılbaşında hazırlıyoruz. Yılda bir defa fiyat tarifesi yapıyoruz bunu da ocak ayında yani yarıyıl tatilinden sonra yürürlüğe girip, bir dönem devam ediyordu. Ama bu yıl ilk defa aynı yıl içerisinde ikinci tarifeyi hazırladık. Birkaç gün içerisinde de üst birliğimiz Ankara Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği'nin ve valiliğin onayına göndereceğiz maalesef. Okul kantinin kirası o kadar arttı ki... 10 bin-15 bin lira kira istenebiliyor. Enflasyon artık çığırından çıkmış durumda. Bugün aldığınız ürünü, ikinci gün yerine koymanız olanaksız. Öğrencilerin alım gücünü ve velilerin maaşlarına gelen zammı göz önüne alarak yüzde 30 oranında bir artış planladık. Birkaç gün içerisinde maalesef Valiliğin onayına göndereceğiz. Gönül isterdi ki zam olmasın çünkü çocuklarımız adına biz de üzülüyoruz. Maliyetlerimiz yükseldiği için artık kantinciler de kiralarını ödeyemez hale geldi.

Kantin fiyatlarını veliler belirliyor ve artırıyor: Fiyatları kantinciler belirlemiyor. Fiyatları veliler belirliyor ve artırıyor. Velilerimiz okul kantin kira sözleşmelerini, okul aile birlikleriyle imzalıyor. Veliler, okul aile birliği başkanı ve yönetimleri öğrencilerin cüzdanını değil sadece okul müdürünün harcamalarını düşünür hale gelmiş. Her yaptıkları zammın kendi çocuklarının tostunu, simidini, kaşarının kalitesini etkilediğinden haberleri yok. Çocukların haklarını savunacağına okul müdürünün harcamalarını düşünür hale gelmişler. Daha bu hafta bir ilçemizde okul mevcudu 2 bin 600'den bin 100'e düşmüş. Kantinin kirası 8 bin liraya düşürülmesi gerekirken ilçede toplanan ilçe şube müdürü, okul müdürü ve okul aile birliği başkanından oluşan komisyon kirayı 15 bin yapmaya uğraşıyor. Burada dönüp kantinciyi nasıl suçlayacaksınız? Kantinci ne yapacak? Bu zulmü onlar yapıyor. Herkes kantincileri suçluyor ama bu bilinçsiz sistem ve bilinçsiz insanlar yüzünden bu durum yaşanıyor. Okul müdürü sadece harcamalarını düşünüyor. Öğrencinin simidinin üzerinden hangi okul müdürü makam giderini karşılamaya çalışıyorsa, o çocukların onun üzerinde kul hakkı vardır. En üzüldüğümüz nokta, okul aile birliklerinin ve velilerin bu işlere maşa olması. Kantinden her boynu bükük giden çocuğun vebali onların üzerine oluyor. Veliler kantin kiralarındaki artışa karşı çıkması gerekirken okul müdürü ne derse zam yapmaya uğraşıyorlar. Veliler hangi aile birliği başkanını seçtiklerine dikkat etsinler ve müdürün memuru gibi davranmayı bıraksınlar.

Kantine gelen öğrenci sayısında yüzde 40 azalma: Kantine gelen öğrenci sayısında geçen yıla oranla en az yüzde 40 oranında azalma var. Devletimiz konut kiralarında yüzde 25 artış sınırı getirmiş. Kantinci, TÜFE artışına göre sözleşme yaptığı için yüzde 49 oranında kira artışı yapmak zorunda kalıyor. Biz kantin ürünlerine yüzde 30 zam istiyoruz. Ama olan harçlığı yetmeyen çocuklara oluyor, kantine gelemiyorlar.

Kantinde yasaklanan ürün yüzünden çocuklar tehlike altında: Öğrenciler kantinden alamadığı ürünü başka yerden almaya kalkıyor. Okuldan çıkıp caddenin karşısındaki diğer gıda satış noktalarına yöneliyorlar. Kontrolsüz bir şekilde caddeye fırlayan çocuklar oluyor, trafik kazaları meydana geliyor. Öğrenciler, dışarıdaki tehlikeli insanlarla görüşüyor ve kötü alışkanlıklar ediniyor.

Logo tebliğinin uygulanabilir hale dönüştürülmesini bekliyoruz: Sağlık Bakanlığı Okul Sağlığı Bilim Kurulu, gazlı içecekleri, cipsi, patates kızartması ve bütün şekerleme gruplarını hatta içinde çikolata dolgusu olan bisküviler de dâhil hepsini yasaklayarak sağlıklı beslenmeye yönelik öneriler getirmiş. Türkiye'de getirdiği önerilere uygun ürün üreten firma yok. Bunun için Sağlık Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından "okul gıdası logosu" tebliği geliştirilmiş. "Bilim Kurulu'nun geliştirdiği kriterlere uygun sağlıklı ürün üreteceksiniz" deniliyor ama bu menü zengin diyet menüsü. Yüzde 100 meyve suyu olacak, şekersiz olacak... Bunu alabilecek alım gücü olan kaç öğrenci var? Tabii ki keşke herkes bu bilinçte olsa, bu ürünler alınsa, sağlıklı beslenilse... Ama yok. Olmayan bir durum hayal ediliyor. Kantinciye işkence yapılıyor. Hazırlanan genelge uygulamada yok. MEB ilk defa 10 yıl sonra sesimizi duydu. Bu tebliğin protokolünden tek taraflı olarak çekildi. Okul gıdası logosu tebliğinin uygulanamadığını belirtti ve diğer bakanlıklardan bununla ilgili bir düzenleme istedi. Logo tebliğinin okullar açılmadan velilerin ve çocukların alım gücüne, ülkemizin durumuna ve realiteye uygun şekilde uygulanabilir hale dönüştürülmesini bekliyoruz.

Etiket okur yazarlığı planlaması yapılması gerekiyor: Etiket okur yazarlığı planlaması yapılması gerekiyor. İngiltere de şeker vergisi diye bir şey var. Bizde nasıl alkol vergisi varsa, İngiltere de şeker vergisini yükseltiyor. Bizim insanımız çocuğuna meyve suyu alırken yüzde 100 organik mi, nektar mı, gazlı mı, ne kadar şeker var bunun okur yazarlığını bilmiyor. Her şeyden önce tabii ki alım gücüne sahip olması lazım. Şekerlinin fiyatının yüksek, şekersizin fiyatının düşük olması gerekiyor. Bizde tam tersi. Obeziteyle mücadeleyi eğitimle birleştirmediğiniz sürece sadece "yaptık" demek olur.

Konutlardaki yüzde 24 sabit kira uygulamasını biz de talep ettik: Konutlardaki yüzde 24 sabit kira uygulamasını biz de talep ettik. Devletin en büyük yapması gereken şey konut kiralarında yüzde 25 sabit kira uygulamasını esnafta da uygulaması. Yoksa bu enflasyonu durdurmak mümkün değil.

Kantinleri kapatın herkes kurtulsun: Size istatistiksel bir veri söyleyeyim. Sağlıklı beslenmede 3 öğün yemek var. 3 öğün çarpı 365 gün bin 95 öğün oluyor. Öğrencinin 180 gün okula gittiğini kabul edersek geri kalan 915 öğünü evinde, sokağında, okula gelmeden fastfood yiyor. 915 gün çocuk obez olmuyor da 180 öğünle okul kantininde obez olduğunu iddia ediyorlar. O zaman lütfen kantinleri kapatın herkes kurtulsun. Madem öyle obezite sorunun bu şekilde çözmüş oluruz.

Bir tost 13 TL: Örneğin tost fiyatını 13 lira olarak belirledik. Aslında 15'in üzerinde olması gerekiyordu. Öğrencilerimize bu durumu yansıtmamak için firmalarla toplu anlaşmalar yapıyoruz. Tosta ulaşabilecek çocuk sayısını artırmak için elimizden geleni yapıyoruz. Kantine gelip de boynu bükük dönen çocukların üzüntüsünü yaşıyoruz. Kantin fiyatlarının sorumlusu okul aile birliğindeki veliler. 180 gün "çocuğunuzun okulundaki mutfağa" yani kantine bu kadar fahiş fiyat vermeyi vicdanınıza yedirebiliyor musunuz? Veliler çocuklarının okuldaki mutfağından bir tost almaktan mahrum ediyor. Kantinciler değil.