Ücretsiz olacak başvurular başladı
Ücretsiz olacak başvurular başladı
Türk oyuncular Cannes'da
Türk oyuncular Cannes'da
Meryl Streep'in gözyaşları
Meryl Streep'in gözyaşları
Boşandı, daldan dala konuyor
Boşandı, daldan dala konuyor
123456789
Ücretsiz olacak başvurular başladı
Ücretsiz olacak başvurular başladı
Türk oyuncular Cannes'da
Türk oyuncular Cannes'da
Meryl Streep'in gözyaşları
Meryl Streep'in gözyaşları
Boşandı, daldan dala konuyor
Boşandı, daldan dala konuyor
123456789

BDDK'nın kararı dövizi etkileyecek mi?

Ekonomist Mustafa Sönmez, BDDK'nın kredi kullanımında sıkılaştırma kararına ilişkin, “Hem faize hem de dövize baskı yapıp, seçime kadar ikisini de kontrol altında tutmaya niyetleniyorlar. Dövize baskı yapıp, faizi düşürünce Kur Korumalı Mevduat'ın (KKM) cazibesi kalmıyor. KKM'den hızlı çıkışlar ve dövize yönelişler olabilir. Bu, döviz fiyatını yukarıya tırmandırır" değerlendirmesinde bulundu.

Deniz Dalgıç

ANKARA- Ekonomist Mustafa Sönmez, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu'nun (BDDK) kredi kullanımında sıkılaştırma kararının “dövize talebi önlemeye yönelik” olduğunu belirterek, “Hem faize hem de dövize baskı yapıp, seçime kadar ikisini de kontrol altında tutmaya niyetleniyorlar” dedi. Bunun işe yaramasının zor olduğuna dikkat çeken Sönmez, “Dövize baskı yapıp, faizi düşürünce Kur Korumalı Mevduat'ın (KKM) cazibesi kalmıyor. KKM'de bir kısmı kişilere bir kısmı da firmalara ait 1,5 trilyon para var. Dövize endeksli diye insanlar oraya yöneldi. Ama faize ve dövize bastırınca getirisi düşüyor. O nedenle KKM'den hızlı çıkışlar ve dövize yönelişler olabilir. Bu, döviz fiyatını yukarıya tırmandırır” değerlendirmesinde bulundu.

BDDK, bilançosunda yabancı para bulunan ya da nakit pozisyonu artıda olan şirketlere kullandırılacak kredilerde sıkılaşmayı artırdı. Buna göre, kredi kullanabilecek şirketler için daha önce 15 milyon TL olan yabancı para pozisyonu sınırı, 10 milyon TL’ye indirildi. Daha önce “nakit pozisyonu, aktif toplamı ya da 1 yıllık net satış hasılatından büyük olanı yüzde 10’unu geçen” şirketlere uygulanan kredi sınırlaması yüzde 5 olarak güncellendi. Sönmez, GAZETE DURUM'a BDDK'nın kredi kullanımında sıkılaştırma kararına ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Sönmez'e sorduğumuz sorular ve yanıtları şöyle:

BDDK neden bu kararı aldı?

Bir taraftan faiz düşürülüyor. Merkez Bankası faizi önümüzdeki ay tek haneye, yüzde 9'a düşürülecek. Faizi düşürürken bir taraftan da dövizi baskılamaya çalışıyorlar. Çünkü yüksek enflasyon var. Birikimi olanlar TL faizinde kalmayacağına göre dövize yönelirler. BDDK'nın kararları dövize yönelişi önlemeye dönük. Firmaların kredi kullanımını baskılamaya çalışıyor. Korkusu şu: “Faizi düşürdük. Bu, belli ölçüde kredi faizlerine de yansır. Kredi kullananlar TL elde edince, bunu döviz alımında kullanabilirler. Dolayısıyla dövize bir talep oluşur.” Dövize talep oluşmasını önlemek için kredi kullanımını baskılıyorlar. Bunu tamamlayan başka kararlar da var. Bu kararlar da firmaların döviz tutmalarını caydırmaya dönük çeşitli önlemler... Bankalara diyor ki, “Eğer kredi kullandırmaya kalkarsan ben de sana devlet tahvili alma zorunluluğu getiririm.” Devlet tahvili faizleri de düşük. Böyle bir müeyyideyle bankaları caydırıyor. Bunu faizlerin düşürülmesiyle birlikte düşünmek lazım. Hem faize hem de dövize baskı yapıp, bu şekilde seçime kadar ikisini de kontrol altında tutmaya niyetleniyorlar.

Sizce bu etkili olur mu?

İşe yaraması biraz zor. Çünkü başka tür dövize talepler oluşuyor. Seçime kadar ekonomiyi canlı tutmak belli ölçüde ithalat gerektiriyor. Kaçınılmaz bir enerji ithalatı var. Bunun gerektirdiği döviz ve 12 ayda çevrilmesi gereken 185 milyar dolarlık dış borç yükümlülüğü var. Dövize baskı yapıp, faizi düşürünce Kur Korumalı Mevduat'ın cazibesi kalmıyor. KKM'de bir kısmı kişilere bir kısmı da firmalara ait 1,5 trilyon para var. Dövize endeksli diye insanlar oraya yöneldi. Ama faize ve dövize bastırınca getirisi düşüyor. O nedenle KKM'den hızlı çıkışlar ve dövize yönelişler olabilir. Bu, döviz fiyatını yukarıya tırmandırır. Kısaca, hükümetin faize ve dövize bastırma, buna karşılık dövizin kafasını kaldırma hareketiyle karşı karşıyayız.

Ne yapılması gerekir?

Yapılması gereken bir yıl önce yapılmalıydı. Enflasyon yükselirken TL faizlerini düşürmemek lazımdı. TL faizlerini yükseltip, Türk lirasını cazip kılıp dövizden kaçışı sağlamak gerekirdi. Bir miktar durgunluk olurdu. Ama Türk lirası faizleri güçlü olacağından dışarıdan para ve yabancı kaynak da gelirdi. Döviz bu kadar yükselmezdi. Dövizin yükselmesinden dolayı da enflasyon bu kadar yükselmezdi. Bunun önlemi bir yıl önce vardı. Ama Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan seçimlerden dolayı bu geçici durgunluğu göze alamadı. Bu durgunluktan çok şikayet gelir diye buna yanaşmadı. Sonuçta da başımıza yüzde 80'leri aşmış bir enflasyon belası çıktı. Bu kolay kolay yatıştırılacak bir enflasyon değil.