Erkan Yolaç'ın cenaze programı belli oldu
Erkan Yolaç'ın cenaze programı belli oldu
Ünlü isimlere Gazze tepkisi
Ünlü isimlere Gazze tepkisi
Evgeny Grinko'dan 'Uzun İnce Bir Yoldayım'a yeni yorum
Evgeny Grinko'dan 'Uzun İnce Bir Yoldayım'a yeni yorum
Ücretsiz olacak başvurular başladı
Ücretsiz olacak başvurular başladı
123456789
Erkan Yolaç'ın cenaze programı belli oldu
Erkan Yolaç'ın cenaze programı belli oldu
Ünlü isimlere Gazze tepkisi
Ünlü isimlere Gazze tepkisi
Evgeny Grinko'dan 'Uzun İnce Bir Yoldayım'a yeni yorum
Evgeny Grinko'dan 'Uzun İnce Bir Yoldayım'a yeni yorum
Ücretsiz olacak başvurular başladı
Ücretsiz olacak başvurular başladı
123456789

Prof. Elbeyoğlu'ndan anne katiliyle ilgili çarpıcı yorum

Psikolog Prof. Dr. Kamuran Elbeyoğlu, uyuşturucu bağımlısı gencin “borderline” kişilik bozukluğu da bulunduğunu belirterek, ekonomik krizin aile içindeki ilişkileri derinden etkilediğini söyledi.

Deniz Dalgıç

ANKARA – İstanbul Bağcılar'da uyuşturucu bağımlısı olduğu iddia edilen bir genç, annesini bıçaklayarak öldürdü. Annesinin kestiği kafasını balkonda sokağa atan şüpheli ardından evi ateşe verdi. Saldırgan genç gözaltına alındı. Psikolog Prof. Dr. Kamuran Elbeyoğlu, uyuşturucu bağımlısı gencin “borderline” kişilik bozukluğu da bulunduğunu belirterek, ekonomik krizin aile içindeki ilişkileri derinden etkilediğini söyledi. Elbeyoğlu, “Bu olaydaki genç 26 yaşında ve büyük olasılıkla işsiz. Türkiye'de 14-24 yaş arası yaklaşık 13 milyon genç var. Bunların büyük çoğunluğu, üniversiteyi bitirmiş iş arayan gençler. Büyük çoğunluğu da ne işte ne okulda. Bunlar ne yapacağını bilmeyen, tutunacak dalı olmayan gençler” diye konuştu.

Elbeyoğlu, GAZETE DURUM'a Bağcılar'da gerçekleşen vahşi cinayetin ardında yatan uyuşturucu bağımlılığını ve borderline kişilik bozukluğunu anlattı. Elbeyoğlu'na sorduğumuz sorular ve yanıtları şöyle:

Bağcılar'da uyuşturucu bağımlısı olduğu iddia edilen bir genç, annesini öldürdü. Bu olayı nasıl değerlendiriyorsunuz? Gençlerde uyuşturucu kullanımının yaygınlaşmasının ekonomik krizle bir ilgisi var mı?

Bir ay önce İzmir'de yine bir genç, hamile annesini 15 yerinden bıçaklayarak ağır yaralamıştı. Kadının hastanede tedavisi sürüyor. Haberlere baktığımızda farklı şehirlerden benzer olaylarla karşılaşıyoruz. Toplumun geneline baktığımızda şiddette bir artış var. Öfkelerine hakim olamayan çok insan var. Bu gençler arasında artma gösteriyor. İzmir'de yaşanan olayla İstanbul'da yaşanan olay arasında 1 ay var. Benim aklıma uyuşturucu bağımlılığıyla birlikte gittikçe yaygınlaşan borderline kişilik bozukluğu da geldi. Bu sosyal ve ekonomik sıkıntılarla bağlantılı. Türkiye, COVID-19 sonrası depresyon ve anksiyete bozukluklarındaki artışta dünyada birinci. Bu artış en çok gençler arasında gözleniyor. Gençler mutsuz, gelecekten çok fazla umutsuz, çaresiz... Üniversiteye gidiyor. Neden gittiğini bilmiyor. Mezun olduğunda iş bulma şansı yok. Olsa da ne olacağı belli değil. Belirsizlik en önemli stres kaynağıdır. Belirsizlik, anksiyete bozukluklarına ve bağımlılıklara kapı açar. 

Borderline kişilik bozukluğu nedir?

Bu kişiler kendine ilişkin duygu durumu sürekli değişen bireylerdir. Anne babasıyla çocukluğunda sıkıntılar yaşamıştır. Bağlanma sorunu yaşamıştır. Sürekli güvensiz ve değersiz hissederler. Sürekli başka insanların sevgisine muhtaçlardır. Bunlar sürekli bir yalnızlık ve çaresizlik duygusu içindedirler. Maddi olarak sıkıntılı bir süreç bunu daha da ileri boyuta götürebilir. Bunların güven duyguları son derece hassas.

Bu çocuğun "Bu dünyada bir kadını çok sevdim. Onu da mutlu etmek için 'anne' demek yetiyor” şeklinde bir internet paylaşımı var. Bu genç 26 yaşında bir genç ergen. Bu paylaşıma baktığınızda dikkat ederseniz belli ki başka ilişkisi yok. Acaba annesinden ne kadar sevgi alıyordu veya aldığını düşünüyordu? Annesiyle tartışmış. Acaba ne tartıştılar? Bunların öfkeleri çok yoğun oluyor. Yoğun iki duygu arasında gidip gelirler. Öfkelerini de en bağlı oldukları, kendisini terk etmesinden korktukları kişiye yöneltirler. Burada bağlı olunan kişi ne yazık ki anne. Burada büyük bir ihtimalle bir öfke patlaması oldu. Belki de uyuşturucu yüzünden. Kişi o kadar çaresiz hissediyor ki ancak uyuşturucuyla gerçeklerden kaçıyor. Onu almak için para lazım. Ekonomik açıdan sıkıntılı durumdayız. Belki de annesi “Artık vermeyeceğim durumun yok” dedi ve o bir patlamaya yol açtı.

Bunlar aynı zamanda intihara da meyillidir. Anneyi öldürdükten sonra büyük bir pişmanlıkla kendini vurmaya kalkıyor. Sonra evi yakıp o evde kalmak istiyor. Yanmak istiyor. Evi de kendini de her şeyi yakacak. Burada bir yok etme isteği var. Bu olay sadece uyuşturucu bağımlılığıyla değil borderline ile de ele alınmalı. Vaka bunu düşündürüyor ve bu gençler arasında gittikçe artan bir şekilde karşımıza çıkıyor.

Ekonomik sıkıntıların aile ilişkilerine etkisi var mı?

Ekonomik sıkıntılar ailede de ilişkilerin bozulmasına neden oluyor. Çünkü bir şey istiyor, alamıyor. Anne babası almak istiyor, alamıyor. Çocuk iş bulmak istiyor, bulamıyor. Bu olaydaki genç, 26 yaşında ve büyük olasılıkla işsiz. İzmir'deki genç 18 yaşında ve işsiz. Türkiye'de 14-24 yaş arası yaklaşık 13 milyon genç var. Bunların büyük çoğunluğu, üniversiteyi bitirmiş, iş arayan durumda, işsiz. Büyük çoğunluğu da ne işte ne okulda. Bunlar ne yapacağını bilmeyen, tutunacak dalı olmayan gençler.

Uyuşturucu kullanımının altında yatan nedenler nedir?

Uyuşturucu, çok boyutlu, ele alınması gereken bir olgu. Uyuşturucu bağımlılığının temelinde psikolojik sorunlar var. Alkol, sigara, internet, kumar... Bağımlılık ve alışkanlığı birbirinden ayırmak gerekiyor. Alışkanlıklarımız vardır ama bunlar bağımlılık haline geldiğinde biz onsuz yapamayan, onsuz yaşayamayan bir birey haline geliriz. Ancak onun aracılığıyla hayatta kalmaya, var olmaya çalışırız. Bu bağımlılıkların altında insanların yalnızlık, çaresizlik, değersizlik duyguları ve kendinden kaçma durumu yatar. Kişi içinde bulunduğu durumdan mutsuzdur ama koşullarını değiştiremiyordur, çaresizdir. Kurtuluşu kaçışta bulur. Çeşitli bağımlılıklara da böylece açık hale gelmiş olur.

Uyuşturucu bağımlılığına yol açan etkenler ve kişilik bozukluğunun ardında yatan nedenler anne baba tutumlarının çocuklukta nasıl algılandığıyla ilgili. Çocuk ailede sevgi görmüyorsa, ailede fiziksel ve sözel şiddet yoğun olarak yaşanıyorsa, evde güvensiz bir ortam varsa bu durum ortaya çıkabiliyor. Bağımlılıkta, öfkede, anksiyete bozukluklarının temelinde güven sorunu var. güven ortamından yoksun büyüyen çocuklarda ya da gençlerde biz her türlü sapmayı görüyoruz. Şiddet, şiddeti doğuruyor.

Uyuşturucu kullanım yaşı düştü mü?

Uyuşturucu kullanımının ilkokul yaşına, 8-9 yaşlarına kadar düştüğünü polis kayıtlarından biliyorum. İlkokul ve liselerde bu konuyla ilgili hem psikolojik hem de sosyolojik açıdan narkotikle birlikte yoğun çalışmalar yaptık.

Bu durumun önüne geçmek için ne yapılmalı?

Toplum değişik bir yapıya geldi. Çocuğa çok fazla şey vermek, maddi şeylerle onu sürekli beslemek o çocuğun doygun hissetmesini sağlamıyor. Çocuklar sürekli daha fazla olması gibi bir ruh halinin içine giriyorlar. Çocuklarımızı sorumluluk alma konusunda yeterince eğitmiyoruz. Yalnızca Türkiye'de değil, dünyada da böyle. Anne baba çocukları için her şeyi yapıyor. Çocuk her şey kendisine verilecek gibi hissediyor. Çocuk hayata karıştığında bu noktada yalpalayabiliyor. Bu uyuşturucular “şeker” olarak çok rahatlıkla çocuklar arasında yayılabiliyor. Çok da fazla bir denetimi olmuyor. Olsa da gözden kaçabiliyor. Bu yaygın bir şekilde her yerde var. Ben anne babalara akşamları çocuklarına fark ettirmeden çocuğun çantasını kontrol etmesini tavsiye ediyorum. Ona ait olmayan nesneler ya da şeker gibi haplar bulduğunuzda burada bir tehlike var demektir.