Erkan Yolaç'ın cenaze programı belli oldu
Erkan Yolaç'ın cenaze programı belli oldu
Ünlü isimlere Gazze tepkisi
Ünlü isimlere Gazze tepkisi
Evgeny Grinko'dan 'Uzun İnce Bir Yoldayım'a yeni yorum
Evgeny Grinko'dan 'Uzun İnce Bir Yoldayım'a yeni yorum
Ücretsiz olacak başvurular başladı
Ücretsiz olacak başvurular başladı
123456789
Erkan Yolaç'ın cenaze programı belli oldu
Erkan Yolaç'ın cenaze programı belli oldu
Ünlü isimlere Gazze tepkisi
Ünlü isimlere Gazze tepkisi
Evgeny Grinko'dan 'Uzun İnce Bir Yoldayım'a yeni yorum
Evgeny Grinko'dan 'Uzun İnce Bir Yoldayım'a yeni yorum
Ücretsiz olacak başvurular başladı
Ücretsiz olacak başvurular başladı
123456789

Kültür Atölyesi 11-12 Haziran

11-12 Haziran 2022 - Bu hafta sonunun filmi, kitabı ve sahne etkinlikleri...

Gülara Subaşı

BEYAZ PERDEDE HAFTA SONU

Top Gun: Maverick (2022) - Joseph Kosinski

Tom Cruise efsanesi Top Gun'ın devam filmi "Top Gun: Maverick", bu hafta vizyondaki filmler arasında.

Galası 75. Cannes Film Festivali'nde yapılan Top Gun: Maverick, gösterimin ardından beş dakika boyunca ayakta alkışlandı. Festivalde 59 yaşındaki aksiyon filmleri efsanesi Tom Cruise'a Altın Palmiye takdim edildi.

Başrollerini Cruise, Miles Teller, Val Kilmer ve Jennifer Connelly'nin paylaştığı Top Gun: Maverick, 80'lerin en sevilen aksiyonunu günümüze uyarlarken, Cruise'un atletik vücudu, eleştiri dergi ve sitelerinde filmle ilgili en çok konuşulan detay oldu.

İşte filmin konusu:

1986 yapımı Top Gun'ın devam hikâyesi olan Top Gun: Maverick, usta pilot Maverick'in bu kez eğitmen olarak hava kuvvetlerine geri dönüşü sonrası gelişen olayları anlatıyor. Donanmanın en iyi pilotlarından biri olan Pete “Maverick” Mitchell, 30 yıllık hizmetten sonra ait olduğu yerde, cesur bir test pilotu olarak sınırları zorlar ve kendisini yere bağlayacak olan terfiden kaçar. Kendisini Top Gun mezunlarından oluşan bir müfrezeyi o güne kadar hiçbir pilotun görmediği özel bir görev için eğitirken bulur. Belirsiz bir gelecekle ve geçmişinden gelen anılarla karşı karşıya kalan Maverick, en büyük korkularıyla yüzleşmek ve büyük bir fedakarlık yapmasını gerektiren bir göreve gitmek zorunda kalır.


RAFLARDA HAFTA SONU

Ölü Derimiz - Natalia Garcia Freire

Güney Amerikalı Gazeteci Natalia Garcia Freire'nin ilk romanı, "Ölü Derimiz" (Orijinal adı: Nuestra piel muerta) yayımlandı.

Çekirdek ailenin içindeki çürümüşlüğe dair anlatacakları olan Freire, olayları kurgularken kabul edilmiş patriarkal bakışa dikkati çekerek ailenin içindeki bu eril düzeni sorgulatmayı ve belki de kırmayı hedefliyor.

Sel Yayıncılık'tan çıkan kitabın Türkçe çevirisi, Süleyman Doğru tarafından yapıldı.

İspanyol yazar Marta Sanz, Ölü Derimiz için şunları söylüyor:

"Ölü derimiz, hassas ve uygulamalı bir yazar ve okuyucu olarak olağanüstü bir olgunluk gösteriyor. Ölü derimiz, edebi bilginin ve risk almanın bir derlemesidir."

Kitabın tanıtım bülteninden:

"İnsanoğlunun kokuşmuş hırslarını toprak altındaki sonsuz döngüyle metaforlaştıran Natalia García Freire, dünya çapında yankı bulmuş Ölü Derimiz'de ataerkil tahakküm sarmalını ibretamiz bir aile trajedisi üzerinden aktarıyor.

Haris Tanrı-babası ve dingin Doğa-annesi arasındaki mücadelede tarafını seçen oğul, travmalarını toprağı mesken edinmişlerin kollarında sağaltmaya çalışırken; din, bilim ve histeri üçgeninde sıkışıp kalmış insanlık tarihini de deşifre ediyor.

Latin Amerika edebiyatının kendine has atmosferini gotik klasiklere özgü ögelerle harmanlayarak gerilimi adım adım tırmandıran Ölü Derimiz, ölüm ve çürümenin getirdiği nihai huzura dair kasvetli bir keşif."


SAHNEDE HAFTA SONU

Şehirde Yazzz Festivali

Yazın ilk günlerini kutlarken hafta sonu coşkusunu yaşamak isteyen İstanbullular, şehrin kalabalığından uzakta, birbirinden canlı performansları izlemek için Şehirde Yazzz Festivali'nde buluşuyor.

Fi Event Company organizasyonuyla 11-12 Haziran'da Maximum Uniq Açıkhava sahnesinde gerçekleşecek etkinlikte, müziğin tadına doyacak, güneşin keyfini çıkaracak, yaza "Merhaba!" diyeceksiniz.

Müzik, stand-up gösterileri, alışveriş, eğlence ve yeme içmenin bir arada olduğu festivalde, katılımcıları birbirinden başarılı sanatçıların performansları, BKM stand up gösterileri, sokak lezzetleri, kahve alanları, dijital oyunlar, mini yarışmalar ve alışveriş stantları bekliyor.

11 Haziran Cumartesi günü başlayacak festivalde ilk günün sanatçıları şöyle: Gazapizm, Sena Şener, Deniz Tekin, Melis Fis ve Rana Türkyılmaz.

Bir gecede müziğe doyamayanlar için festivalin ikinci gününde Ceza, Lvbel C5, Ahiyan, Eftelya ve Berto performans sergileyecek.

Kombine ve tekli olarak bilet alınabilen etkinlikte yaklaşık 10 bin katılımcı, şehrin en renkli yaz şenliğini deneyimleyecek.


Gökhan Türkmen

Cumartesi akşamı Ankara'da Gökhan Türkmen rüzgarı esecek...

Aşk şarkılarının başarılı yorumcusu Türkmen, 11 Haziran Cumartesi akşamı başkentlilerle buluşacak. Milyon Performance Hall'de gerçekleştirilecek konser için Türkmen, saat 21.00'de sahnede olacak.

2005 yılında amatör olarak seslendiği "Büyük İnsan" adlı parçasıyla Youtube'da 5 milyondan fazla dinlenen Türkmen, sosyal mecralarda şarkılarını paylaşırken bir yandan da barlarda sahne almaya devam etti. Bu sırada albüm teklifi aldı. 2008 yılında Büyük İnsan adını verdiği ilk albümünü yayınladı. İlk albümüyle büyük ses getiren sanatçı, ülke çapında tanınmaya başladı.

"7" isimli son albümünü 2021 yılında yayınlayan Türkmen, bu akşam Ankara'da müzikseverlerle olacak.


İzlanda'nın Başkenti?

Pazar gününün sakin ve dingin havasını kültürel bir etkinlikle süslemek isteyen İstanbullular için "İzlanda'nın Başkenti?" oyunu sahnede...

Seyirciyi sıradan bir çiftin dünyasına dahil eden oyun, kadın erkek ilişkisinin derinlerine inildikçe iki insanın bakış açıları arasındaki farklılığın boyutlarını görünür hale getiriyor.

Oyunları beş kitap halinde yayımlanıp çeşitli dillere çevrilerek Türkiye, ABD, Tayvan ve İsveç gibi ülkelerde sahnelenen, Tiyatro Boyalı Kuş ve Bab-ı Tiyatro isimli tiyatro topluluklarının kurucusu, Kabuk ve Yalnız adlı romanların yazarı, oyuncu Zeynep Kaçar'ın kaleme aldığı İzlanda'nın Başkenti?'nin rejisinde oyuncu ve yönetmen Muharrem Uğurlu yer alıyor.

Asmalı Sahne ve 1 Oda 1 Tiyatro ortak yapımı olarak sahnelenen oyunun, seyirciye zaman kavramıyla ilgili söylemek ve düşündürmek istedikleri var.

Tanıtım bülteninden:

"Sıradan bir çift,

bu dünyaya çok benzer bir dünyada

günlük hayatlarını yaşamaktadırlar.

Bütün kurallar önceden bellidir.

Zaman, evden çıkmayan kadın için çok yavaş,

emekli olup eve dönmek istemeyen erkek için hızla akar.

Yaşlanmayan bir kadın, eve dönmeyen bir adam, büyümeyen bir bebek, ergen bir bakkal çırağı, yoksa iki mi? Çıkışı olmayan bir ev, hep aynı şehir, hep aynı sokaklar. Geçmek bilmeyen zaman nasıl hızla akıp gidiyor… Her şey tastamam. Yemeklerimiz çok lezzetli, sevişmelerimiz çok düzenli, eğlencemiz çok çılgın, paramız bol. Nasıl mutluyuz, nasıl da iyi ezberlerimiz… Kuşkusuz burası cennet! Peki İzlanda’nın başkenti?"


GALERİDE HAFTA SONU

Ben Aynayım: Gümüş ve Berrak

İki farklı sanatçının resim ve heykellerini metaforik bir bağlamda buluşturan "Ben Aynayım: Gümüş ve Berrak" isimli sergi, İstanbul'da meraklılarıyla buluşuyor.

Galerist ve Galeri Nev ortaklığında düzenlenen sergide, Phoebe Cummings ve Mübin Orhon’un eserleri sanatseverler için İstanbul Tepebaşı'nda olacak.

Serginin basın bülteninden:

"Adını Slyvia Plath’in şiirinden alan sergi, iki sanatçı arasındaki çok katmanlı yansımaları gün ışığına çıkarır. Monokrom bir dünyada yan yana gelen iki isim 'yok olma' deneyimi üzerinden sergide sıklıkla karşılaşır.

Heykel, zanaat ve performans alanlarını tararken, seramiği zaman merkezli bir malzeme olarak ele alan Cummings’in her biri olağanüstü detaylarla şekillendirilen eserleri zamana dayanıklı değildir; parçalanarak dökülen kil farklı bir yerde farklı bir eserin malzemesi olarak yeniden kullanılabilir. Orhon ise, zaman mevhumunu bütünüyle ortadan kaldırarak çalışır. Üzerlerini sim ile kapladığı guajları, aradan geçen yarım asra rağmen parlaklıklarını koruyarak âdeta zamana meydan okur. Söz konusu Orhon olduğunda çözünen eserler değil sanatçının kendi yaşamıdır.

‘Ben Aynayım: Gümüş ve Berrak’ isimli sergide Phoebe Cummings’in mekâna özgü olarak kurgulanan ve doğrudan sergi alanına yerleşen heykellerine, Mübin Orhon’un 1972-73 yılları arasında ürettiği aynı palete ait resimleri belki de ilk kez bir araya gelerek eşlik eder."

21 Nisan'dan bu yana ziyaretçilerini ağırlayan sergi, 11 Haziran Cumartesi günü kapılarını son kez açacak. Tarihleri ve kültürleri aşan böyle bir deneyimi yaşamak isteyenler için son çağrı bu...