Erkan Yolaç'ın cenaze programı belli oldu
Erkan Yolaç'ın cenaze programı belli oldu
Ünlü isimlere Gazze tepkisi
Ünlü isimlere Gazze tepkisi
Evgeny Grinko'dan 'Uzun İnce Bir Yoldayım'a yeni yorum
Evgeny Grinko'dan 'Uzun İnce Bir Yoldayım'a yeni yorum
Ücretsiz olacak başvurular başladı
Ücretsiz olacak başvurular başladı
123456789
Erkan Yolaç'ın cenaze programı belli oldu
Erkan Yolaç'ın cenaze programı belli oldu
Ünlü isimlere Gazze tepkisi
Ünlü isimlere Gazze tepkisi
Evgeny Grinko'dan 'Uzun İnce Bir Yoldayım'a yeni yorum
Evgeny Grinko'dan 'Uzun İnce Bir Yoldayım'a yeni yorum
Ücretsiz olacak başvurular başladı
Ücretsiz olacak başvurular başladı
123456789

Özvar: Süreç yönetimiyle ilgili sıkıntı var

Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, Kamu Personeli Seçme Sınavı'nda (KPSS) soru benzerliği konusu ortaya çıktıktan sonra Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) yönetiminin süreci yönetme şekliyle ilgili bazı sıkıntılar olduğunu belirterek, "Bundan sonrası savcılığın işi" dedi.

Haber Merkezi

ANKARA- Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, Kamu Personeli Seçme Sınavı'nda (KPSS) soru benzerliği konusu ortaya çıktıktan sonra Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) yönetiminin süreci yönetme şekliyle ilgili bazı sıkıntılar olduğunu belirterek, "Bundan sonrası savcılığın işi" dedi.

Özvar, Hacettepe Üniversitesi Beyaz Ev'de medya kuruluşlarının Ankara temsilcileriyle bir araya geldi. 2022 KPSS'ye yönelik soruşturmaya ilişkin soru üzerine Özvar, ön incelemenin yapılarak dosyanın savcılığa verildiğini söyledi. Sınavın kendisinden ziyade idari süreçlerle ilgili sıkıntılar olduğunu dile getiren Özvar, "Yönetsel bakımdan, soru benzerliği konusu ortaya çıktıktan sonra ÖSYM yönetiminin ondan sonraki süreci yönetme şekliyle alakalı bazı sıkıntılar var. Bundan sonrası savcılığın işi. Bizim işin arka planını öğrenebilecek idari ve hukuki yetkimiz yok. Bizim sadece ön inceleme yapma yetkimiz var" diye konuştu. 

Baraj kaldırıldı

Özvar, yükseköğretime erişmek isteyen bütün gençlere yeterli kontenjan sağlanması gerektiğini düşünerek geçen yıl Yükseköğretim Kurumları Sınavı'nda baraj uygulamasını kaldırdıklarını hatırlatarak, geçen yıl baraj konusunda kendilerini eleştirenlerin bu yıl başlarını kuma gömdüğünü ifade etti. Türkiye'nin yükseköğretim mezunların bakımından halen OECD ortalamasının altında olduğuna işaret eden Özvar, devletin yükseköğretimde 1 milyon civarında bir kontenjan ortaya koyduğunu, bunun 300-350 bininin örgün lisans, geri kalanının ön lisans ve açıköğretim kontenjanları olduğunu belirtti.

Bu yıl 3 milyon 243 bin adayın sınava girdiğini ifade eden Özvar, örgün lisansa yerleşenlerin oranının sınava girenlerin yüzde 10'u civarında olduğuna söyledi.

Yükseköğretime talep büyüyor 

Özvar, baraj kaldırılmadan önce adayların yüzde 70-75'inin 140-180 aralığında puan aldıklarını, kontenjanı dolduracak öğrenci sayısının ise kontenjandan az olduğunu kaydetti.

Yarışın önünü açmak için kontenjanı kaldırdıklarını anlatan Özvar, "Gelin bunu baraj sınavı olmaktan çıkaralım, puan üstünlüğü sınavına dönüştürelim dedik. Bu yıl bütün üniversitelerin programlarında sıralamalar yukarı çıktı. Baraj engeli olmayınca çocuklara 'koşun' diyoruz. Baraj uygulanmaması kuralı devam edecek. Puanlar ve sıramalar daha da yükselecek. Yükseköğretime talep büyüyerek gidiyor. Aday sayısı 4,5 milyona çıkarsa şaşırmayın" değerlendirmesinde bulundu.

"YÖK'e yeni yetkiler değil yeni bir yapılanma"

YÖK kurulduğunda Türkiye'de 25-26 üniversite olduğunu, şu anda 200 üniversiteyi aştıklarını dile getiren Özvar, 200-300 bin civarında olan öğrenci sayısının 8 milyona yaklaştığını ifade etti. Yükseköğretimin daha etkin yönetiminin önemine vurgu yapan Özvar, "Önümüzdeki 20 sene içinde Türkiye'nin en etkili yumuşak gücünden biri, yükseköğretim kurumları olacaktır. Şimdiden buna hazırlanamazsak çok büyük bir güç kaybımız olacak. Burada tartışma YÖK'e yeni yetkiler değil. Mevcut iş yükünü çok daha etkin şekilde yürütebilecek bir yapılanma. Bunu bir silkinme, bir reform hareketi biçiminde vurguluyoruz. Bu tabii siyasilerin karar verebileceği bir iş. Akademik özerklik konusunun içeriği çok iyi doldurulmalı" dedi.

Akademik özerklik

Öğretim üyelerinin istediği konuyu özgürce çalışabilmesi gerektiğini belirten Özvar, gelecek baskıların hocaların özerkliğine yapılacak en büyük müdahale olduğunu söyledi. Özvar, şöyle devam etti:

"Hoca olarak istediğim öğrenciye ders verebilmem, istediğim makaleyi yazabilmem lazım, buna kimse müdahale etmemeli. Ama, 'Ben istediğim adamı buraya alayım, kamu da bana hesap sormasın', niye, akademik özerklik. Akademik özerklik, akademik, ilmi, bilimsel araştırmalarda tam otonomi sahibi olmakla mümkün. Benim bir hoca olarak istediğim konuda çalışabilmem, bunu rahatlıkla duyurabilmem, yayınlayabilmem lazım. Bu konuda ne rektörün ne YÖK başkanının sansürde bulunmaması lazım. Bilimsel araştırmaların yayınlanmasında engel konulmasına taraftar değiliz. Tek bir kriterimiz var, hakikaten bilimsel araştırma olması lazım."