Derya Alabora: Uğur Yücel ile hâlâ evliyiz, boşanamadık
Derya Alabora: Uğur Yücel ile hâlâ evliyiz, boşanamadık
Kıvanç Tatlıtuğ'dan ikinci bebek sorusuna yanıt geldi
Kıvanç Tatlıtuğ'dan ikinci bebek sorusuna yanıt geldi
İYİ Partili Ümit Özlale ünlü spiker ile dünyaevine giriyor
İYİ Partili Ümit Özlale ünlü spiker ile dünyaevine giriyor
Darp edilen tarih profesöründen açıklama
Darp edilen tarih profesöründen açıklama
123456789
Derya Alabora: Uğur Yücel ile hâlâ evliyiz, boşanamadık
Derya Alabora: Uğur Yücel ile hâlâ evliyiz, boşanamadık
Kıvanç Tatlıtuğ'dan ikinci bebek sorusuna yanıt geldi
Kıvanç Tatlıtuğ'dan ikinci bebek sorusuna yanıt geldi
İYİ Partili Ümit Özlale ünlü spiker ile dünyaevine giriyor
İYİ Partili Ümit Özlale ünlü spiker ile dünyaevine giriyor
Darp edilen tarih profesöründen açıklama
Darp edilen tarih profesöründen açıklama
123456789

Gülsüm Kuyar hayatta kalabilmek için adeta feryat etmiş

Uzaklaştırma kararının ihlaline ilişkin şikayeti olmasına rağmen boşanma aşamasındaki eşi tarafından çalıştığı okulda öldürülen Gülsüm Kuyar'ın avukatı Onur Tatar, "Gülsüm Kuyar, öldürülmeden önce adeta feryat etmiş. Tüm başvuruları, bürokrasinin içinde kaybolmuş" dedi.

Burcu Yıldırım

ANKARA- Hakkında uzaklaştırma kararı olan boşanma aşamasındaki eşi Mehmet Kuyar tarafından öldürülen Gülsüm Kuyar davasının ikinci duruşması, Ankara Batı Adliyesi 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Sanık Mehmet Kuyar, çelişkili ifadelerde bulunarak eşiyle arasında bir sorun olmadığını savundu. Gülsüm Kuyar'ın ailesinin avukatı Onur Tatar, sanığın cinayeti tasarlayarak işlediğine dikkat çekerek, “Olaydan önce defalarca Gülsüm Kuyar'ın çalıştığı okula geliyor. Önceden bıçak satın alıyor. Okulun çıkışını bekliyor. Çalışanların ayrılmasının ardından okula duvardan atlayarak giriyor. 'Eşime söz verdim' gibi savunmalar yapılıyor ama Gülsüm Kuyar'a vurulan darbe sayısı dokuz. Yedisi öldürücü darbe ve sırtından yaralıyor. Gülsüm Kuyar, öldürülmeden önce adeta feryat etmiş. Tüm başvuruları, bürokrasinin içinde kaybolmuş” diye konuştu.

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Avukatları, Ankara Barosu Gelincik Merkezi, Ankara Barosu Kadın Hakları Merkezi, Avukat Hakları Grubu Ankara Başkan Adayı Hakan Gönenç ve çok sayıda avukat davayı takip etti.

Uzaklaştırma kararı aldıran kadın sanıktan rahatsız değilmiş!

Sanık Mehmet Kuyar savunmasında çelişkili ifadelerde bulunarak, “Bizim eşimizle aramızda aslında hiçbir sorun yoktu. Boşanmaya birlikte karar verdik. Hatta onu ben getirdim Adliye'ye. Ben cezamı almak istiyorum, kimseyi de görmek istemiyorum. Eşime söz verdim, konuşmak istemiyorum. Olayı, insanların kendi vicdanlarına bırakıyorum” dedi. Hakimin cinayetle ilgili sorularını yanıtlayan Kuyar, “Konuştuğumuzda masanın üstünde bıçak vardı öyle öldürdüm. Bunlar bizim ailemizin özel sorunları, anlatmak istemiyorum. Cezama razıyım. Savcılıkta verdiğim ifadelerin yarısı kısmen benimdir, oradaki ifadeleri de kabul ediyorum. Eşim benden hiçbir zaman rahatsız değildi. Eşimi o gün, müdür bey arıyordu 'Telefonu aç' dedim, açmak istemedi. Sen açmazsan ben açayım dedim. Sonraki konuşmamız hararetli oldu. Telefonu elinden aldım, o açmıyorsa ben açayım diye. Telefon elimdeydi ve tartışıyorduk. Sonra bıçağı aldım elime, nasıl olduğunu da hatırlamıyorum. Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını kabul etmiyorum. Cezamı almak istiyorum” diye konuştu. Bu sırada hakimin cinayete ilişkin sanık Kuyar'a “Aldatma var mı?” sorusu dikkat çekti.

Bıçakla öldüren sanık yanında bıçak taşımamış

Gülsüm Kuyar'ın ailesinin avukatı Onur Tatar, sanığa “Olaydan sonra bir hafta kaçtığınızda nerede kaldınız? Parkta yattığınızı söylüyorsunuz, hangi parkta kaldınız? İfadenizde bıçağı, 20 TL alındığınızı söylüyorsunuz, burada okuldan aldığınızı söylediniz. Bıçak neredeydi? Eşinizi takip ediyor muydunuz? Telefonunun SİM kartının neden kırdınız?” sorularını yöneltti. Tatar'ın sorularını cevaplayan Kuyar, “Ben onları ifademde söyledim zaten. Eşimi takip etmiş olsaydım oradaki hanımefendiye 'Eşim burada mı?' diye sormazdım. Ben daha önce okulun önünde beklemedim. O telefonu sokakta biri bulsaydı ne yapardı? Eşimin telefonunun üzerinden başka işler yapılmasın diye SİM kartını kırdım. Ben yanımda bıçak taşımam. Eşim bana rica etti, ben bir şey söylemem. Bu, bizim aile konumuz” dedi.

Gülsüm Kuyar'ın annesi Fatma Acar, “Gerektiği en ağır cezayı almasını istiyorum. Ben kızımın saçına dokunamazdım. Bu katil kızıma, 'eşim' diyor. İnsan eşine 12 yılı zehir eder mi?” derken baba Hüseyin Acar da “Kızımın hayatını mahvetti. En ağır cezayı alsın” dedi.  

“Sanık eylemini tasarlayarak yapıyor”

Avukat Onur Tatar, sanık Mehmet Kuyar'ın herhangi bir pişmanlığının olmadığını ifade ederek, şunları söyledi:

“Sanık eylemini tasarlayarak yapıyor. Olaydan önce defalarca Gülsüm Kuyar'ın çalıştığı okula geliyor. Önceden bıçak satın alıyor. Okulun çıkışını bekliyor. Çalışanların ayrılmasının ardından okula duvardan atlayarak giriyor. 'Eşime söz verdim' gibi savunmalar yapılıyor ama Gülsüm Kuyar'a vurulan darbe sayısı dokuz. Yedisi öldürücü darbe ve sırtından yaralıyor. Kredi kartını yağmalıyor, alışveriş yapıyor. Kaçtığı sürede, 'Parkta yattım' diyor ama kendisine mutlaka yardım edenler var. Bu konuda soruşturma açılmasını talep ediyoruz. Adli sicil kaydında ise yok yok. Hırsızlıktan konut dokunulmazlığını ihlale kadar her suçu işliyor. Zaten olay tarihinde de şartlı tahliye sürecinde.” 

“Gülsüm öldürülmeden önce adeta feryat etmiş”

Avukat Tatar, sanık Mehmet Kuyar'ın “eşini kasten tasarlayarak öldürmekten” ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası alması gerektiğini ifade etti. Davada takdiri indirimi gerektirecek unsur da olmadığını dile getiren Tatar, "Son olarak bıçağı kullanan Mehmet Kuyar ama maalesef önlemlerin yeterince alınmamasından dolayı sorumluluk devlete aittir. Gülsüm Kuyar, hayatını çalışarak devam ettirmeye çalışan bir kadın ve ailesinin de tek evladı. Gülsüm Kuyar öldürülmeden önce adeta feryat etmiş. Tüm başvuruları, bürokrasinin içinde kaybolmuş” dedi.

“Devlet kurumlarının da soruşturulmasını bekliyoruz”

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı avukatı Beyza Yıldız, meslektaşlarının beyanlarına katılarak “İndirim uygulamadan en ağır cezayı almasını talep ediyoruz” diye konuştu. Ankara Barosu Gelincik Merkezi'nden Avukat Reyhan Kademli, “Sanık şüpheli durum yaratmaya çalışmaktadır ancak sanık hakkında uzaklaştırma ve eşi hakkında koruma kararı verilmiş. Eşiyle sorunu olmayan bir faile uzaklaştırma kararı verilmez. Cinayeti hafifletici hiçbir sebep yok. Bir kişi, eşini öldürdükten sonra kredi kartını alarak kendine gidip deodorant alamaz” dedi. Ankara Barosu Kadın Hakları Merkezi Başkanı Avukat Ceren Kalay Eken, kolluğun ve savcılık makamının bütün şikayetlerin ardından doğru bir risk analizi yapması gerektiğini belirterek, “Burada görevini zamanında yetine getirmeyen sorumlular hakkında, suç duyurusunda bulunulmalıdır. Başka kadınların da hayatta kalması için bu önemlidir” diye konuştu. Kadın Hakları Merkezi Üyesi Özge Genç de “Sanığın fiili tasarladığına ilişkin kanıtlar mevcuttur. Sonuca etkili olmasa da ceza tasarlamadan verilmedir. Koruma kararına ihlal bildirimi yapan Gülsüm Kuyar'ın talebine cevap vermeyen devlet kurumlarının soruşturulmasını bekliyoruz. Sanık, Gülsüm'ün kendisinden korkmadığını beyan ediyor ancak eşinden korkmayan bir kadın, çantasında biber gazı taşımaz” diye konuştu.

Sanık Mehmet Kuyar, kendisinin uzaklaştırma kararını ihlal ettiğine ve ardından caydırıcı önlem alınmadığına ilişkin, “Burada devletin hiçbir makamının suçu yok. Ben eşimi daha önce öldürmek isteseydim, öldürürdüm. Benim eşim çocuğumun hastalandığını bana söylemedi ve ben de gittim, aile hekiminden bilgi aldım. Olayı saptırmaya gerek yok” dedi. Mahkeme, sanığın tutukluluğunun devamına karar vererek davayı 7 Ekim'e erteledi.