Ücretsiz olacak başvurular başladı
Ücretsiz olacak başvurular başladı
Türk oyuncular Cannes'da
Türk oyuncular Cannes'da
Meryl Streep'in gözyaşları
Meryl Streep'in gözyaşları
Boşandı, daldan dala konuyor
Boşandı, daldan dala konuyor
123456789
Ücretsiz olacak başvurular başladı
Ücretsiz olacak başvurular başladı
Türk oyuncular Cannes'da
Türk oyuncular Cannes'da
Meryl Streep'in gözyaşları
Meryl Streep'in gözyaşları
Boşandı, daldan dala konuyor
Boşandı, daldan dala konuyor
123456789

Kızımın cesedi zaten soğumuştu

Serpil Erfındık'ın boşandığı eşi tarafından öldürülmesi nedeniyle görevi ihmal suçlaması yöneltilen kamu görevlilerinin yargılanması davası diğer kadın davalarında emsal olacak. Türkiye'de bir ilk olan dava, kadın cinayetlerinin hız kesmesinde umut ışığı yaktı. Davanın 2. duruşmasına katılan Anne Tülay Aksakal, sanığın duruşmada yalan söylediğini iddia etti.

Semra İğtaç

İZMİR- Serpil Erfındık'ın boşandığı eşi tarafından öldürülmesi nedeniyle "yeterli önleyici ve koruyucu tedbirleri almadıkları" gerekçesiyle görevi ihmal suçlaması yöneltilen kamu görevlilerinin yargılanması davası diğer kadın davalarında emsal olacak. Davanın 2. duruşmasına katılan Anne Tülay Aksakal, sanık kamu görevlisinin duruşmada yalan söylediğini iddia ederek, "Biz oraya vardığımızda kızımın cesedi zaten soğumuştu. Söylemiş olduğu tamamen yalan" dedi.

Dokuz Eylül Üniversitesi Alman Dili ve Edebiyatı Bölümü öğretim görevlisi 38 yaşındaki Serpil Erfındık, boşandığı 36 yaşındaki eşi Vedat Atik tarafından 15 Aralık 2013 günü, Buca İlçesi Kaynaklar Mahallesi'ndeki evinde, çocuğunun gözleri önünde bıçaklanarak öldürüldü. Vedat Atik, bir hafta sonra jandarma tarafından saklandığı yerde yakalanıp tutuklandı. 


Türkiye'de bir ilk

GAZETE DURUM'a konuşan Serpil'in ailesi ve arkadaşları, yaşanan ihmalleri ve alınmayan önlemleri anlattı. Serpil Erfındık'ın annesi Tülay Aksakal, "Bu karar emsal olacak. Bu kadar sene sonra Cumhuriyet Başsavcısı'nın dava açması Türkiye'de bir ilk" dedi.


Söylemiş olduğu tamamen yalan

Sanık kamu görevlisinin duruşmada yalan söylediğini iddia eden Aksakal, "Görevi ihmal suçunu kabul etmeyenlerin savunmasında beni rahatsız eden cümleler kuruldu. Sanık, anons geçtiğinde arabayla kızımın evine geldiğini, inilti duyduğunu söyledi. Savcı bekle demesine rağmen kapıyı kırıp içeri girdiğini, ilk müdahaleyi kendisinin yaptığını söyledi. Bu beni çok rahatsız etti. Aslında orada gözlerinin içine bakarak konuşmak isterdim. Bunun doğru olmadığını söylemek isterdim. Bu zaten yakında ortaya çıkacak. Zaten her şey otopsi raporunda görünüyor. İlk bıçak darbesi kızımı öldürmüştü. Ben saatlerce kapının önündeydim. Balkona çıktım. İçeriye baktım. Kapıları dinledim. Camları dinledim. Böyle bir şey yoktu. Biz oraya vardığımızda kızımın cesedi zaten soğumuştu. Söylemiş olduğu tamamen yalan. Bu yalanı söyleme gereği neden duydu? bilmiyorum" diye konuştu.


Eğer cezalar ağırlaştırılmış olsaydı...

Son yıllarda kadın cinayetlerinde verilen “haksız tahrik” ve “iyi hal” indirimi kararlarını da eleştiren Aksakal, "Kadınların koruma kararına rağmen öldürülmesinin nedenine belki bizim aklımız ermez ama bence hakimlerin inisiyatif kullanmaları, cezaları indirmeleridir. Eğer cezalar ağırlaştırılmış olsaydı... İsviçre’den Almanya'dan Fransa'dan alınan az ceza veren kanunlarla bizim ülkemizde kanun yürümez. Anayasanın değişmesi gerekir. Cezalar ağır olursa belki o zaman sakınırlar. Ayrıca bu davanın şiddet gören kadınların sesi olacaktır diye düşünüyorum. Bekleyeceğiz, göreceğiz dava nasıl sonuçlanacak?  Bu davanın emsal teşkil etmesini istiyorum. Tabii ki ihmali olanların ceza almasını  da canı gönülden arzu ediyorum" ifadelerini kullandı.

Duruşma 12 Ocak tarihine ertelendi

Dinlenen sanıklar görevi ihmal suçunu kabul etmedi. Mahkeme heyeti, tanıkların ve sanıkların dinlenmesi için duruşmayı 12 Ocak tarihine ertelenmesine karar verdi.