Kasselakis, erkek sevgilisiyle düğün hazırlığı yapıyor
Kasselakis, erkek sevgilisiyle düğün hazırlığı yapıyor
Hollanda, Bağımsızlık Günü'nü Karsu Konseriyle Kutladı
Hollanda, Bağımsızlık Günü'nü Karsu Konseriyle Kutladı
Cem Yılmaz ile Necla Karahalil ayrıldı
Cem Yılmaz ile Necla Karahalil ayrıldı
9 Mayıs Avrupa Günü
9 Mayıs Avrupa Günü
123456789
Kasselakis, erkek sevgilisiyle düğün hazırlığı yapıyor
Kasselakis, erkek sevgilisiyle düğün hazırlığı yapıyor
Hollanda, Bağımsızlık Günü'nü Karsu Konseriyle Kutladı
Hollanda, Bağımsızlık Günü'nü Karsu Konseriyle Kutladı
Cem Yılmaz ile Necla Karahalil ayrıldı
Cem Yılmaz ile Necla Karahalil ayrıldı
9 Mayıs Avrupa Günü
9 Mayıs Avrupa Günü
123456789

"Barış İçin" suya sabuna dokundu

Ressam Uygur Orhan'ın "Barış Resim Sergisi", Ankara'da sanatseverlerle buluştu.

Gülara Subaşı

ANKARA- Yazar ve Ressam Uygur Orhan'ın "Barış Resim Sergisi", sanatçının pandemi döneminde gerçekleştirdiği 80 eseriyle izleyicisiyle buluştu. Toplumsal kutuplaşmanın yaşandığı bugünlerde barış imgelerini eserlerine taşıyan Orhan, "Picasso’nun sanatta taraf tuttuğu gibi ben de sanatımla işçilerin, tüm emekçilerin yaşamlarını, acılarını, sevinçlerini yeni renklerle ve biçimlerle tuvallerime aktardım. Yani suya sabuna dokundum. Bunca barbarlığa ve tutsaklığa karşı özgürlüğü ve demokrasiyi savunan bir birey olarak düşüncenin ve sanatın özgürlüğünü savundum" dedi.

Elazığ'ın simgesi Çayda Çıra Heykeli'nin heykeltıraşı Nurettin Orhan'ın oğlu yazar ve ressam Uygur Orhan'ın pandemi döneminde ürettiği 80 eserinin "barış" teması altında izleyicisiyle buluştuğu sergide Orhan, eserlerin oluşum sürecini GAZETE DURUM'a anlattı: 

Toplum benim için önemli: 40 yıldır bu işin içindeyim, sokak ressamlığı, sivil toplum kuruluşlarında atölye öğretmenliği yaptım. Ankara'ya yerleşince pandemi boyunca 2 yıl süreyle kiraladığım bir bodrum katında ürettim bu eserleri. Halk bilinci var burada, halkın yaşantısının bir sanatçıya yansımasını izliyorsunuz. Toplumun yaşantısı benim için çok önemli. Bu yüzden göreceğiniz eserlerde çocuğunu emziren bir anneden bir işçiye, çayda çıra oynayan bir kişiden değirmen çeken bir emekçiye, Nazım Hikmet'ten Dionysos'un şiirlerine kadar her şey var.

Amacımız sanatı götürme: Buradaki 80 yapıt, egemen sanat anlayışının, sanatın piyasalaştırılmasının, metalaştırılmasının karşısında duran bir anlayışla bir araya geldi. Toplumun, sanatın ulaşamadığı kesimlerine sanatı götürme amacımız var. Toplumun sanatla haşır neşir olmak isteyen ama kıyıda köşede kalan kesimlerine sanatı ulaştırma misyonunda bir özne olmak istedik. Bu galeriyi açma amacımız da aynı. Kuzgun Art Galeri'yi atölyedaşım Hasan Hoca ile birlikte açtık ve kullandık. Bu amaçla gerçekleştirdiğimiz ilk sergi de Barış İçin Resim sergisi oluyor.

Sadece salonları süsleme aracı değil: Sanatın sadece salonları süslemek için bir araç olmadığını düşünüyoruz. Sanatın amacı, bir bilinç oluşturma, bir bilinç sıçraması ve yeni bir oluşum yaratmak olmalı. Bu da tabii ki bir süreç işi, bu da piyano çalmak gibi adım adım, bazen yavaş bazen hızlı, şartlar ve koşullar el verdiğince devam ettirilmeli.

Picasso ile yanıt

Son günlerde somut örnekleriyle karşılaştığımız ama uzun zamandır devam eden bir sanatı ve sanatçıyı ötekileştirme çabası var. Sanatçıların çeşitli bahanelerle çarkın dışında bırakılmaya çalışıldığını görüyoruz. Müzik yasakları, sahneden indirmeler, konser ve festival iptalleri, tutuklamalar, hatta hapis... Toplum ve sanatçının arasındaki bağ koparılmaya çalışılıyor. Siz aslında sanatçının topluma uzak olmadığını göstermeye çalışıyorsunuz. Toplum ve sanat arasında bağı güçlendirme çabanız var, öyle mi? 

O zaman sorunuza Picasso'nun sözüyle devam edeyim. "Bir sanatçının ne olduğunu sanıyorsunuz? Bir ressamsa gözlerinden başka bir şeyi olmayan bir budala mı? Bir müzisyense kulaklarından; bir ozansa kalbinin tellerindeki lirlerden başka bir şeyi olmayan bir budala mı? Hayır, tam tersi... Sanatkâr ister acı, isterse tatlı, isterse sıkıntılı olsun bu dünyada olan biten her şeyi bilen, bunlarla kendisini biçimlendiren siyasal bir varlıktır. Resim sanatı bir oyalanma, bir haz, bir eğlence sanatı değildir. Ben, silahlarım olan renkler ve desenler yoluyla dünyayı ve insanları daha iyi tanımak istiyorum."

Bu sözleriyle Picasso, Guernica tablosunda olduğu gibi sanatın siyasal bir araç olduğunu ve barışa hizmet ettiğini ifade ediyor. Açılışını 1 Eylül Dünya Barış Günü haftasında gerçekleştirdiğimiz bu sergimizi barışa, Cumartesi annelerine, tüm Türkiye halklarında ezilen insanlara adadık. İşte bu yüzden, Kuzgun Art Galeri'nin ilk resim sergisinde başyapıt sayacağımız tabloda, çocuğunu emziren bir anneyi bulacaksınız.

Çılgın çağ...

Uygur Orhan, serginin açılışında yaptığı konuşmada da şunları söyledi: 

"İşte Picasso’nun sanatta taraf tuttuğu gibi ben de sanatımla işçilerin, tüm emekçilerin yaşamlarını, acılarını, sevinçlerini yeni renklerle ve biçimlerle tuvallerime aktardım. Yani suya sabuna dokundum. Bunca barbarlığa ve tutsaklığa karşı özgürlüğü ve demokrasiyi savunan bir birey olarak düşüncenin ve sanatın özgürlüğünü savundum. Şu dramatik çılgın çağda, ortamda resim ne işe yarar! Belki hiçbir şeye yaramaz ama bir savaş pilotunun düşüncesini değiştirebilir, bir dayanışma, bir birlik şarkısını duyumsatabilir sizlere. Ya da çocuksu bir oyun da olabilir. Bir soru! Bir korku dağıtan marş! Bir bayrak! Olabilir… Ezilenlerden yana biz ki estetiğimizi mücadelemizin gereksinimlerine göre belirliyoruz; işte o zaman neden işçileri, emekçileri renklerle biçimlerle neden anlatmıyoruz dedim. Kara kaderi dağıtan bir umut rüyası olabilir bu resimler, bir çeşit yeni ses olabilir, bir yeni bakış, biraz ısırıcı renk, biraz ezber bozan fırça vuruşu, biraz doğaçlama, biraz geometrik düzenleme... Ah! Hepsi tüm sanatların anası olan yaşama sanatına bir nebze de olsa katkım olsun istedim…"

Sergi, 15 Eylül akşamına kadar Kuzgun sokak Ayrancı'da bulunan Kuzgun Art Galeri'de ücretsiz olarak izlenebilir.