Erkan Yolaç hayatını kaybetti
Erkan Yolaç hayatını kaybetti
Ücretsiz olacak başvurular başladı
Ücretsiz olacak başvurular başladı
Türk oyuncular Cannes'da
Türk oyuncular Cannes'da
Meryl Streep'in gözyaşları
Meryl Streep'in gözyaşları
123456789
Erkan Yolaç hayatını kaybetti
Erkan Yolaç hayatını kaybetti
Ücretsiz olacak başvurular başladı
Ücretsiz olacak başvurular başladı
Türk oyuncular Cannes'da
Türk oyuncular Cannes'da
Meryl Streep'in gözyaşları
Meryl Streep'in gözyaşları
123456789

Kültür Atölyesi 15 Kasım

15 Kasım 2022 - Günün filmi, kitabı, sahne etkinlikleri ve sergisi...

Gülara Subaşı

BEYAZ PERDEDE BUGÜN

Müstakbel Damat (2020) - İlker Ayrık


İlker Ayrık'ın yönetmenliğini üstlendiği ikinci uzun metraj yerli komedi yapımı "Müstakbel Damatlar", günün vizyon filmi.

2002, Türkiye yapımı filmin senaryosu Serdar Fırat ve Serhat Sarı ortaklığında kaleme alındı.

Filmin başrollerinde İlker Ayrık, Bensu Soral ve usta oyuncu Erdal Özyağcılar yer alıyor.

Yapımı 2020 yılında tamamlanan film, 2 yıl boyunca pandemi sebebiyle gösterime giremedi.

Filmin konusu:

Müstakbel Damat, sevdiği kızı ailesinden istemek için yola koyulan bir damat adayının hikâyesini konu ediyor. Sema ile Hasan evlenme planları yapan bir çifttir. Bunun için harekete geçen Hasan, Kıbrıslı bir ailenin kızı olan Sema'yı istemek için İstanbul'dan Kıbrıs'a doğru yola koyulur. Ancak damat adayı Hasan'ın Kıbrıs'a ayak basması, huzur dolu ada hayatının alt üst olmasına neden olur. Bu zamana kadar adada sakin bir yaşam süren aile, telaşlanınca ortalığını birbirine katan bir adam olan Hasan yüzünden birbirinden tuhaf durumlarla karşı karşıya kalır.



RAFLARDA BUGÜN

Onlar Ölmeden Önce - Norah Lange


1920 ve 1930'ların Buenos Aires'inde verdiği avangart eserleriyle tanınan Arjantinli yazar Norah Lange'in 1944 yılında kaleme aldığı otobiyografik eseri "Ben Ölmeden Önce" (Orijinal adı: Antes que mueran), yeni çıkanlar raflarında.

Baskısı Everest Yayınları tarafından gerçekleştirilen anlatı, Şermin Elidar çevirisiyle okurla buluştu.

Tanıtım bülteninden:

Norah Lange, Arjantin edebiyat sahnesinin, özellikle 1920 ve 1930’lu yılların avangart Buenos Aires grubunun ünlü bir üyesiydi. Aynı zamanda kuzeni olan Jorge Luis Borges, Pablo Neruda ve Federico García Lorca gibi yazarlarla arkadaşlık kurdu. Şiir, roman, anı ve kurmaca dışı eserler üretti. 1958’de Arjantin Yazarlar Derneği’nin Büyük Onur Ödülü’ne layık görüldü.

Sınıflandırması zor, deneysel bir kitap olan Onlar Ölmeden Önce, 1944’te yayımlandı ve bir daha basılmadı. Çok parçalı bir yapboza benzeyen bu kitap, fantastik hikâyeler, şiirsel düzyazı metinler ve otobiyografik fragmanlardan oluşuyor.

Norah Lange garip varlıklarla, gizemlerle dolu iç dünyasını ve çocukluk hatıralarını okura bir nevi günlük gibi sunuyor. Onlar Ölmeden Önce, Arjantin’de yirminci yüzyılın erkek egemen entelektüel dünyasında Lange’nin bir kadın yazar olarak kendine yer açma mücadelesinin sembolü, bir kült yapıt.

"Arjantin edebiyatının en esrarengiz eserlerinden biri." -César Aira



SAHNEDE BUGÜN

Vatan Yahut Namık Kemal


Diplomat Ergun Sav'ın kaleminden çıkan "Vatan Yahut Namık Kemal" oyunu, bu akşam Başkentli izleyicisiyle buluşuyor.

Ankara Devlet Tiyatrosunun sahneye koyduğu oyunun yönetmenliğini Faruk Günuğur üstleniyor.

Faruk Günuğur, Sercan Çelik, Atilla Kılıç ve Elif Çetin'in performanslarıyla seyirci karşısında olan Vatan Yahut Namık Kemal, büyük vatan şairi Namık Kemal’in kişiliğini, vatan ve hürriyet aşkını ve de tiyatro anlayışını anlatıyor.

Tek perdelik Vatan Yahut Namık Kemal, bu akşam saat 18.30'da Oda Tiyatrosu'nda sahnede olacak.



Dolce Caz Vokal Grubu


Üç kadın vokalin başta caz standartları olmak üzere birçok farklı türde eserin üç sese uyarlanmış aranjmanlarını, orkestra eşliğinde yorumladığı Dolce Caz Vokal Grubu, bu akşam Başkentli müzikseverler için sahnede.

26. Uluslararası Ankara Caz Festivali kapsamında sahnede olan Merve Erdal, Damla Güneş ve Nihan Yılmazer'den oluşan grup, sahneyi Evren Kalaycıoğlu, Murat Ulus, Serkan Alagök, Kutay Maktay, Cem Güngör ve Ali Erol ile paylaşıyor.

2011 yılında Ankara’da kurulan ve üç kadın vokalden oluşan Dolce Caz Vokal Grubu, konserlerinde 1940’ların Andrews Sisters şarkılarından kendi aranjmanlarına, caz, soul ve Latin müziğine uzanan geniş bir repertuvar seslendirirken bu repertuvarı koreografiler, özel dönem kostümleri ve aksesuarlarla süsledikleri unutulmaz bir sahne performansı ortaya koyuyor.

Dolce Caz Vokal Grubu, bu akşam saat 22.00'de Last Penny Büklüm sahnesinde.



GALERİDE BUGÜN

Loop


Sanatçı Serhat Akavcı’nın son dönem işlerinden oluşan “Loop” başlıklı kişisel sergisi, İstanbullu sanatseverlerin bugünkü kültür-sanat duraklarından.

Loop, açıklık içinde varoluşunu sürdüren bireyin, hayatının belli bir döneminde yaşadığı travmatik olguların yıkıcı etkisiyle mücadelesine ve bu olguların döngüsel yapısına odaklanıyor.

Serhat Akavcı’nın üretim sürecini “Farkındalık şifalanma süreci için yeterli mi? Bu döngüyü kırmak mümkün mü? Bedensel çıplaklığı aşmak mı, zihinsel çıplaklığa ulaşmak mı, daha zor? Bizi kişisel deneyimlerimizi, sırlarımızı paylaşmaya iten motivasyon nedir? Kişi hangi koşul ve şartlarda merkeziliğinden çıkar? Kişisel deneyimin başka birine aktarımındaki sınırlar nelerdir?” gibi sorular şekillendiriyor.

Akavcı’nın eserleri serginin hazırlık sürecinde projeye dahil olan katılımcıların/modellerin kişisel öykülerini, deneyimlerini, hayattaki dönüm noktalarını aktarımıyla oluşan birikimin, beden dili üzerinden anlatımında ifade buluyor.

Tanıtım metninden:

C. G. Jung, "Ruh, İnsan, Sanat, Edebiyat" kitabında modern tıbbın kurucusu Paracelsus’un öğretisine yer verir. Paracelsus, Limbus bir dairedir, canlı dünya büyük bir dairedir, insan "Limbus minör" yani küçük dairedir. Mikrokozmozdur. Dolayısıyla dışarıda olan her şey içeride, yukarıda olan her şey aşağıdadır, demektedir. İnsan bu sonsuz ve parçası olduğu evren içinde deneyimleriyle şekillenir.

Doğduğu aile, coğrafya, toplumsal ve sosyo-kültürel yapı, ilişki hâlinde olduğu her şey ve genetik miras kişinin "ben"ini şekillendirir. Bununla beraber "ben" de çevresini biçimlendirir. Kozmosta her şey birbiriyle ilişkilenme kapasitesiyle kuşatılmıştır. Her varlık birbirini deneyimlemeye açıktır.

Tıpkı bedensel rahatsızlıklarımızın habercisi ağrı, ateş, vb. semptomlar gibi kronik mutsuzluğu, huzursuzluğu erteleyip, baskılamak, görmezden gelmek çoğu zaman kaçınılmaz olan daha büyük sıkıntıları temellendirir.

Jung’un "…İnsan kendi gölgesiyle yüzleşip hesaplaşmayı öğrenirse dünya için gerçek bir şey yapmış olur, günümüzün devasa, çözülmemiş toplumsal sorunlarının küçük bir parçasını sırtlanmış olur" saptamasında aslında ilişkisel varlık olan insanın, bireysel açmazlarının, tüm çevresine hatta gelecek nesillere aktarabildiğini düşününce, travma ile baş edebilmenin ve döngüyü kırmanın önemini hissettirir.

Açılışı 13 Ekim'de gerçekleştirilen Loop, 19 Kasım'a kadar Labirent Sanat'ta izlenebilir.