Erkan Yolaç'ın cenaze programı belli oldu
Erkan Yolaç'ın cenaze programı belli oldu
Ünlü isimlere Gazze tepkisi
Ünlü isimlere Gazze tepkisi
Evgeny Grinko'dan 'Uzun İnce Bir Yoldayım'a yeni yorum
Evgeny Grinko'dan 'Uzun İnce Bir Yoldayım'a yeni yorum
Ücretsiz olacak başvurular başladı
Ücretsiz olacak başvurular başladı
123456789
Erkan Yolaç'ın cenaze programı belli oldu
Erkan Yolaç'ın cenaze programı belli oldu
Ünlü isimlere Gazze tepkisi
Ünlü isimlere Gazze tepkisi
Evgeny Grinko'dan 'Uzun İnce Bir Yoldayım'a yeni yorum
Evgeny Grinko'dan 'Uzun İnce Bir Yoldayım'a yeni yorum
Ücretsiz olacak başvurular başladı
Ücretsiz olacak başvurular başladı
123456789

Kültür Atölyesi 7 Temmuz

7 Temmuz 2022 - Günün filmi, kitabı ve sahne etkinlikleri...

Gülara Subaşı

BEYAZ PERDEDE BUGÜN

Ghahreman - Kahraman (2021) - Asghar Farhadi

İran sinemasının usta yönetmeni Oscar ödüllü Asghar Farhadi'nin son filmi "Ghahreman", MUBI'de gösterimde.

2021 Fransa-İran ortak yapım filmin senaryosu da Farhadi tarafından yazıldı. Usta yönetmen, senaryoyu kaleme alırken Şiraz'da ödeyemediği bir borç için hüküm giyen ve izinliyken bulduğu bir çanta dolusu parayı iade eden Mohammad Rıza Shokri'nin gerçek hikâyesinden esinlendi.

Başrollerinde Amir Jadidi, Mohsen Tanabandeh ve oyunculuğa bu filmle adım atan Sahar Goldust'un yer aldığı yapım, insan ilişkilerinin temelinde yer alan unsurları elden almasıyla tanınan yönetmen Farhadi'nin son filmi.

Film, 13 Temmuz 2021'de Altın Palmiye için yarışmak üzere seçildiği 74'üncü Cannes Film Festivali'nde prömiyerini yaptı. 28 Kasım 2021'de gerçekleştirilen 52'nci Uluslararası Hindistan Film Festivali'nin kapanış filmi olarak seçildi.

2021'de Cannes'da büyük ödül olan Grand Prix'i alan Ghahreman'ın, 37 adaylığı ve 12 ödülü bulunuyor.

Filmin konusu:

Film, ödeyemediği bir borç nedeniyle hapiste olan Rahim Soltani'nin hikâyesini anlatıyor. Kayınbiraderi Bahram'a ödeyemediği 150 bin toman borç için cezaevine giren Rahim, iki günlük bir izinle serbest bırakılır. Bu fırsat Rahim'e, yapacağı bir iyilik sayesinde alacaklısının şikayetini geri çekmeye ikna etme ve böylece serbest kalabilme imkanı verir. Ancak, her şey planlandığı gibi gitmez.

Cezaevinde yatan bir suçludan ulusal bir kahramana dönüşen bir adamın hikâyesini anlatan Farhadi, bir toplum ve medya eleştirisi sunuyor izleyenlere.

Ghahreman‘ın çarpıcılığı, sadeliği ve gerçekçiliğinde yatıyor. Karakterleri uzun sekanslar boyunca detaylı açılarla takip eden kamera, seyirciyi yaşanması muhtemel bir hikâyenin tam içine konumlandırarak gerçekçiliğin dozunu yükseltiyor. Realizminin yanına etik sorgulamaları da ekleyen film, sık sık suç ve masumiyet, yalan ve gerçek, doğru ve yanlış, iyi ve kötü gibi ahlâkî dilemmaları odağına alıyor.

IndieWire eleştirmenlerinden David Ehrlich, Ghahreman için şunları söylüyor: "Farhadi, klasik bir önermeyi alıp, sempatileriniz akla gelebilecek her yöne uçarken bile sizi yerinde tutmak için yeterli merkezkaç kuvvetiyle kendi etrafında ve çevresinde döndürdüğü için Ghehreman ile gücünü ortaya koyuyor."


RAFLARDA BUGÜN

İyi Köpekler Kötü Köpekler ve Kuzey Toprakları - Jack London

19-20'nci yüzyıl Amerikan edebiyatının klasik yaratıcısı Jack London'un üç kısa öyküsünün derlendiği "İyi Köpekler Kötü Köpekler ve Kuzey Toprakları" (Orijinal adı: Brown Wolf, That Spot, Batard), yeni çıkanlar rafının en güncel kitaplarından.

İş Bankası Kültür Yayınları tarafından ilk kez basılan kitap, Levent Cinemre tarafından Türkçeye çevrildi.

Tanıtım bülteninden:

Jack London’ın köpeklere ilgisi, dünya klasikleri içinde yer etmiş "Vahşetin Çağrısı", "Beyaz Diş" gibi romanlarından ibaret kalmadı. Çocukluğu çiftliklerde geçen Jack London neredeyse köpeklerle büyümüş, çiftlikten ayrıldıktan sonra bağı zayıflasa da onlara olan ilgisini asla yitirmemişti. Yazarlık yaşamı boyunca çeşitli vesilelerle onlara ilişkin gözlemlerini zenginleştirdi ve öykülerine yansıttı. Elinizdeki kitapta yazarın farklı yıllarda yazdığı üç köpek öyküsü bir araya getiriliyor. “Kahverengi Kurt” (1906), “Ah O Benekli” (1907) ve “Batard” (1902) öyküleri insana yalnızca sadakatiyle değil, cesareti, dirayeti, zorbalığı, kibri, hıncıyla eşlik eden üç ayrı köpeği işleyerek insanın hayvanlarla kader ve duygu ortaklığını çarpıcı biçimde sergiliyor.

JACK LONDON (1876-1916): Asıl adı John Griffith Chaney olan Jack London, San Francisco’da doğdu. Çocukluğunu anne ve baba sevgisinden mahrum geçirdi. Babası tarafından terk edildikten sonra, California’daki Oakland’da, annesinin ve London soyadını aldığı üvey babasının yanında yetişti. On dört yaşında okulu bırakarak serüven dolu bir hayata başladı. On dokuz yaşına geldiğinde, dört yıllık ortaöğrenimini bir yılda tamamlayarak California Üniversitesi’ne girdi. Ancak öğrenimini yine yarım bıraktı. İlk kitabı "Son of the Wolf" (1900; Kurdun Oğlu) geniş bir okur kitlesine ulaştı. Ona kalıcı bir ün sağlayan yapıtı ise "The Call of the Wild" (1903; Vahşetin Çağrısı) oldu. Diğer önemli yapıtları arasında "White Fang" (1906; Beyaz Diş) ve "Iron Heel" (1907; Demir Ökçe) sayılabilir. En kalıcı yapıtlarından biri olarak kabul edilen "Martin Eden"ın (1909) yanı sıra iki otobiyografik romanı daha vardır: "The Road" (1907; Yol) ve "John Barleycorn" (1913). Kitapları yabancı dillere en çok çevrilmiş Amerikalı yazarlardan biri olan London, 1916’da ardında çok sayıda eser bırakarak hayata gözlerini yumdu.

"Çiyle nemlenmiş çimler yüzünden ayakkabılarının üstüne meslerini geçirmek için geciken kadın evden çıktığında, kendini bekleyen kocasının, hayranlıkla badem ağacının patlamış tomurcuklarını incelediğini gördü. Meyve ağaçlarının etrafındaki uzun otların ötesine doğru bakındı.

Kurt nerede? diye sordu."


SAHNEDE BUGÜN

Hayvan Çiftliği

20'nci yüzyıl İngiliz edebiyatının önde gelen kalemi George Orwell'in aynı adlı eserinden sahneye uyarlanan bir hiciv başyapıtı "Hayvan Çiftliği", bu akşam İzmirli tiyatroseverlerle buluşuyor.

1945 yılında kaleme alınmasına karşın, yayınlandıktan 5 yıl sonra tanınan ve tiyatroya Peter Hall tarafından uyarlanan Hayvan Çiftliği, 2 perdelik Umut Öpke uyarlaması ve rejisörlüğünde sahnede.

Oyunda SSCB'nin kuruluşundan itibaren Stalin döneminde gerçekleşen önemli anlar, bir hayvan çiftliğinde geçen olaylar üzerinden eleştirel bir dille anlatılır. Acımasız bir çiftlik sahibinin emrinde köle gibi yaşamaya çalışan çiftlik hayvanları birleşerek isyan eder. Ancak yeni gelişen düzen amacından sapar. Çünkü "tüm hayvanlar eşittir ama bazıları daha eşittir!"

Tanıtım bülteninden:

Yaşamak için bir lidere ihtiyaç var mıdır?

Adalet ve Eşitlik kavramları Bir bütünün parçaları mıdır?

Sistem olgusu yalnızca kusursuz işleyişi mi işaret eder?

Bir sisteme baş kaldırmak o sistemin bir parçası mıdır?

George Orwell'in bu ölümsüz eseri 'Hayvan Çiftliği' uyarlamasında, modern zamanların ışığında sorulan daha fazla soru ve aranan daha fazla cevap var…


Güncel Gürsel Artıktay

Besteleriyle yerli alternatif müzik endüstrisinin dikkat çeken isimlerinden, müzisyen ve şarkı sözü yazarı Güncel Gürsel Artıktay, bu akşam Kocaeli'de sahne alıyor.

Üniversite yıllarında müzik eğitimi alırken birçok farklı grupta yer alarak bestelerini dinleyiciyle buluşturan Artıktay, müzikal kimliğini farklı kültürlerin etkisinde şekillendirdi. İlk kısaçaları "Uzak Yol"u 2018’de yayınladı. Artıktay, kendi besteleri ve derinlikli söz yazımının yanı sıra, Youtube üzerinden paylaştığı coverlarla kısa sürede hatırı sayılır bir hayran kitlesi edindi. 2019’da yayınladığı “Bekliyorum, Öyleyse Yoksun” kısaçalarının ardından, “Bu Yüzden”, “Ölmezdim” ve “Ne Fayda” teklilerini dinleyicisiyle paylaşan müzisyen, şubat sonunda son teklisi "Senin mi?"yi çıkardı. İstanbul Teknik Üniversitesi Müzikoloji Bölümü'nde araştırma görevlisi olan Artıktay, film müzikleri ve evrimsel müzikoloji konuları üzerine çalışıyor.

Müziğinde geçmişle bugün arasında olabildiğince sade köprüler kuran şarkıcı, bu akşam saat 20.00'de Kocaeli Hayal Kahvesi sahnesinde.


GALERİDE BUGÜN

İcra ve Zarafet

Erimtan Arkeoloji ve Sanat Müzesi’nin Derya Yücel küratörlüğünde gerçekleşen “İcra ve Zarafet” başlıklı sergi bugünün kültür sanat durağı.

20 güncel sanatçının farklı medyumlardaki üretimlerinden oluşan İcra ve Zarafet, Erimtan Müzesi’nin Roma, Urartu, Hitit ve Bizans dönemlerine ait arkeoloji koleksiyonu arasında bağlamsal bir ilişki kurmayı hedefliyor. Gelenek-güncel, sofistike ve gündelik, bireysel ve kamusal, sanat ve hayat gibi ayrımların ötesinde, düşüncenin ve icranın, sanat ve zanaatın birbirlerine bulaştıkları o zarif yaratıcı alana odaklanan sergi, sanatın zanaat, sanatçının zanaatçı, estetiğin işlev üzerindeki zaferi olarak yazılmış bir sanat tarihinin günümüzdeki anlamını sorguluyor. Sanatın toplumsal, politik, estetik ve eleştirel bağlamda çok yönlü düşünsel anlatımı ile ortaya çıkardığı formlar arasındaki yaratıcı ilişkiyi ele alıyor. Sergi kapsamında çocuk ve yetişkin atölyeleri, söyleşiler, küratör eşliğinde rehberli turlar da gerçekleştirilecek.

Sergide Alev Ebuzziya, Ahmet Doğu İpek, Ayça Telgeren, Azade Köker, Berk Güntürk Berkay Tuncay, Burçak Bingöl, Deniz Ezgi Sürek, Eda Gecikmez, Elif Uras, Hacer Kıroğlu Hakan Çınar, Huo Rf, Hüseyin Aksoy, Mert Özgen, Necla Rüzgar, Oddviz, Rasim Aksan Selçuk Artut ve Yasemin Özcan’ın eserleri yer alıyor.

11 Mart'tan bu yana ziyaretçilerini ağırlayan İcra ve Zerafet, 21 Ağustos'a kadar pazartesi hariç her gün 10.00-18.00 saatleri arasında izlenebilir.


KÜLT(ür)lenelim...

Rear Window - Arka Pencere (1954) - Alfred Hitchcock

Amerikan gerilim filmlerinin efsaneleşmiş ismi Alfred Hitchcock'un röntgenciliğin psikanaliz boyutunu metaforik olarak yansıttığı filmi "Rear Window", günün kült filmi.

1954, ABD yapımı filmin senaryosu, Cornell Woolrich'in "It Had to Be Murder" isimli kısa hikâyesinden uyarlandı. Senaryosunu John Michael Hayes'ın kaleme aldığı Rear Window'un başrollerinde, James Stewart Grace Kelly ve Wendell Corey yer alıyor.

IMDb listesinde ilk yüzde 50'nci sırada yer alan Rear Window, 27'nci Akademi Ödülleri'nde En İyi Yönetmen, En İyi Senaryo, En İyi Görüntü Yönetmeni, En İyi Ses Miksajı olmak üzere 4 dalda Oscar'a aday gösterildi. Filmin toplamda 6 ödülü ve 13 adaylığı bulunuyor. 1997 yılında Kongre Kütüphanesi tarafından "kültürel, tarihi ve estetik olarak önemli filmler" arasına seçilen Rear Window'un ABD Ulusal Film Arşivi'nde muhafaza edilmesine karar verildi.

Filmin konusu:

Foto muhabir L. B. Jeffries, bir araba yarışında aksiyon çekimi yaparken kaza geçirerek bacağını kırar. Haftalarca tekerlekli sandalyede oturmak zorunda olan Jeff, New York'taki apartman dairesinde zorunlu tatili sırasında arka penceresinden fotoğraf makinesinin vizöründen komşularını seyrederek zaman geçirmektedir. Can sıkıntısıyla başladığı bu röntgen olayını bir takıntı haline getirmeye başlayan Jeff, komşularının özel hayatları hakkında birçok bilgi edinir. Jeff, seyri sırasında dairesi tam pencerenin karşısında bulunan komşusunun, karısını öldürdüğünden şüphelenir. Olayı araştırmaları için fotomodel sevgilisi Lisa ve hemşiresi Stella'dan yardım ister. Gerilim türünün usta yönetmeni Alfred Hitchcock'tan türünün klasiği olarak kabul edilen bir başyapıt...

Seyircisini baş karakteriyle özdeşleştirip görüntüleri vizörün bakışıyla gösteren Hitchcock, seyircisini de bir röntgenci olarak konumlar. Psikanaliz ve sinema alanında çalışmış önemli isim Laura Mulvey'in analizlerini anımsatan Rear Window, masum bir izleme eyleminin, merak, takıntı ve bir arzu nesnesi haline evrilişini ekrana taşır.

Cahiers du cinéma yazarlarından Claude Chabrol, Rear Window için şunları söylüyor: "Bu gerilim unsuru, Hitchcock'un önceki yapıtlarının tüm stok karakterlerini en uç sınırlarına kadar sunar, çünkü sonunda Stewart'ın bu suçu gönüllü olarak işleyip işlemediği konusunda basit bir gerçeklik yaratılmayarak izleyici bilgi sahibi kılınmaz."