'Ömer'in yönetmeni Karcı: İstanbul'daki camilere girmemiz yasaklandı
'Ömer'in yönetmeni Karcı: İstanbul'daki camilere girmemiz yasaklandı
Modanın en büyük gecesi Met Gala'da şıklık yarışı
Modanın en büyük gecesi Met Gala'da şıklık yarışı
58 bin 500 tutuklu ve hükümlü üretim yapıyor
58 bin 500 tutuklu ve hükümlü üretim yapıyor
Efsanenin çöküşü
Efsanenin çöküşü
123456789
'Ömer'in yönetmeni Karcı: İstanbul'daki camilere girmemiz yasaklandı
'Ömer'in yönetmeni Karcı: İstanbul'daki camilere girmemiz yasaklandı
Modanın en büyük gecesi Met Gala'da şıklık yarışı
Modanın en büyük gecesi Met Gala'da şıklık yarışı
58 bin 500 tutuklu ve hükümlü üretim yapıyor
58 bin 500 tutuklu ve hükümlü üretim yapıyor
Efsanenin çöküşü
Efsanenin çöküşü
123456789

"45 yaş ve üzeri maymun çiçeği hastalığına korunaklı"

Türk Tabipleri Birliği (TTB) Halk Sağlığı Kolu Sekreteri Uzman Dr. Bahar Marangoz, maymun çiçeği hastalığının halk sağlığı açısından hafife alınmaması gerektiğine dikkat çekerek, “Maymun çiçeği hastalığından korunmak için maskenin önemi çok büyük. Çünkü uzun süreli görüşmelerde solunum yoluna bağlı olarak da bulaşıyor" dedi.

Burcu Yıldırım

ANKARA- Türk Tabipleri Birliği (TTB) Halk Sağlığı Kolu Sekreteri Uzman Dr. Bahar Marangoz, maymun çiçeği hastalığının bulaş hızı düşük olsa da halk sağlığı açısından hafife alınmaması gerektiğine dikkat çekti. Türkiye'de 1978'den önce yapılan ve büyüklerin kollarında iz bırakan çiçek aşısının, maymun çiçeği hastalığına karşı insanları koruduğuna işaret eden Marangoz, "Bu, çok net bir şekilde aşının başarısı. Şimdiki aşı karşıtlarına, bu somut örneğin gösterilmesi lazım. O dönem yaygın yapılan çiçek aşısı, hastalığı etkeniyle birlikte dünyadan kaldırdı. Şimdi o günkü yapılan aşının koruyucu olduğunu biliyoruz ama o günden sonraki insanlar aşısız. Çiçek aşısıyla maymun çiçeği hastalığına karşı yüzde 85 oranında sağlanan çapraz bağışıklık ülkemizde 45 yaş üzeri için geçerlidir. 78-80 yılından sonra doğanların, buna yönelik bir aşısı yok. Ama dünyada maymun çiçeği hastalığı için kullanılan iki tür aşı var. Türkiye'ye o aşılar henüz getirilmiş değil" dedi.

Uzman Dr. Marangoz, GAZETE DURUM'un maymun çiçeği hastalığına ilişkin sorularını ve alınması gereken önlemleri şöyle yanıtladı:

Maymun çiçeği her açıklanan vaka ile birlikte gündemimize yeniden giriyor. Dünyada bu konuda neler uygulanıyor? Türkiye'de durum nasıl?

Türkiye'de ilk maymun çiçeği vakasının açıklanışı 30 Haziran'dı. Bir ay sonra ise 5 vaka olduğunu öğrendik. 23 Temmuz'da da maymun çiçeği hastalığı, dünyada küresel acil sağlık durumu olarak ilan edildi. Çünkü vakalar, özellikle Avrupa olmak üzere kısa bir sürede arttı. Avrupa dışındaki ülkeler, orta riskli kabul edildi. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Genel Direktörü Dr. Tedros Adhanom Ghebreyesus, ülkelerin sağlık otoritelerine virüsün yayılmasının önlemesi için gerekli adımları atmaları çağrısında bulundu. Avrupa Hastalık Önleme ve Kontrol Merkezi’nin (European Centre for Disease Prevention and Control/ECDC) salgının başından beri Avrupa ülkeleri, Balkanlar ve Türkiye’nin bildirdiği verileri haftada iki kez güncelleyerek oluşturduğu sürveyans sistemi (hastalıkların yayılımlarının izlenmesi) verilerine göre 1 Ağustos itibariyle Avrupa'da, Balkanlarda ve Türkiye'de 12 bin 186 doğrulanmış vaka olduğu, İspanya'da da iki ölüm olduğu açıklandı.

Türk Tabipleri Birliği (TTB) olarak biz de konuyla ilgili her açıklamamızda salgının kontrolüne ilişkin uyarılarımızı tekrarlıyoruz. Daha önceki açıklamamızda Maymun çiçeği hastalığının bulaş hızının COVID-19 gibi olmaması nedeniyle “Ülkemizde durumun rahatlıkla kontrol altına alınabileceğini düşünüyoruz” diyerek ihtiyatlı bir iyimserlik içerisinde olduğumuzu belirtmiştik, ancak şerh koymuştuk. Çünkü maymun çiçeği hastalığının her ne kadar bulaş hızı düşük olsa da halk sağlığı açısından öneminin kesinlikle hafife alınmaması gerekir.

Hafife alınmaması noktasında ne yapılması gerekiyor?

Bizim şu anda yapılması gereken temel iki önlemimiz var. Birisi, hasta vakaların saptanıp izolasyonunun sağlanması. Diğeri, etkili bir şekilde yapılması gereken temaslı takibi. Uluslararası bir çalışmaya göre maymun çiçeği hastalığına hiçbir müdahalede bulunulmazsa 3 vaka, 18 ikincil vakaya; 30 vaka 118 ikincil vakaya ve 300 vaka 402 ikincil vakaya neden oluyor. Bu noktada, izolasyon ve temaslı takibi çok önemli. Etkili bir temaslı takibi yapıldığında, birincil vakaya bağlı olası ikincil vakaların oranı yüzde 72,2 azalıyor. Tabi bu noktada vatandaşı korumak, devletin ödevi. Bu risk algısını oluşturmak, gerekli uyarıları güncel şekilde kamuoyuyla paylaşmak ve vatandaşın da bu alınan önlemlere uyum sağlamasını beklemek gerekiyor. Bir de genel olarak enfeksiyon kontrol önlemlerinin uygulanması lazım.

Maymun çiçeği hastalığından korunmak için maskenin önemi de çok büyük. Çünkü maymun çiçeği hastalığı sadece vücut sıvılarıyla yakın temasla değil, uzun süre yüz yüze bir görüşmede solunum yoluyla damlacığa maruz kalarak da bulaşıyor. Yani COVID-19 pandemisinde vakaların artışa geçtiği bu dönemde maskenin yeniden koruma önlemi olarak en azından toplu taşımalarda ve kalabalık mekanlarda kullanımını sağlamak, maymun çiçeği hastalığı açısından da koruyucu olacaktır. 


Peki bu durumda verilerin şeffaf paylaşımı, vakaların hangi il ya da ilçede görüldüğünün açıklanması gerekmiyor mu?

Salgın yönetimi zaten mevcut durumun kamuoyuyla belli aralıklarla ve şeffaf şekilde paylaşımıyla seyretmelidir. Bu süreçte doğru bir risk iletişimi kurmak çok önemli. Biz şu anda sadece doğrulanmış vakaları biliyoruz. Vakaların hangi illerde olduğuna ilişkin bir bilgimiz yok. Hangi illerde maymun çiçeği hastalığı açısından riskin daha yüksek olduğunu bilmiyoruz. Salgınla ilgili epidemiyolojik durumun (tıbbi araştırmaların yöntem bilimi) izlenmesi, salgın sürecinin başta TTB olmak üzere ilgili emek ve meslek örgütleriyle birlikte kanıta dayalı olarak şeffaf şekilde yürütülmesi gerekiyor. Bunun önemini COVID-19 salgınının başından beri vurguluyoruz ama ülke deneyimimiz ne yazık ki bunun uzağında. Aynı zamanda paniğe neden olmayacak şekilde başta sağlık çalışanları olmak üzere toplumun geneline yönelik eğitim ve bilgilendirme çalışmaları planlanmalıdır.

Maymun çiçeği hastalığına karşın Türkiye'de bir aşı uygulanıyor mu? Dünyada nasıl ilerliyor bu süreç?

Türkiye'de 1978'den önce yapılan çiçek aşısı, bugünkü maymun çiçeği hastalığına karşı insanları koruyor. Şunu da ayrıca belirtmek isterim. Çiçek aşısının tüm dünyada yaygın şekilde uygulanması sayesinde çiçek hastalığı etkeniyle birlikte yok edildi. Bu, aşının başarısıdır. Çiçek aşısıyla maymun çiçeği hastalığına karşı yüzde 85 oranında sağlanan çapraz bağışıklık ülkemizde 45 yaş üzeri için geçerlidir. Maymun çiçeği hastalığı için günümüzde iki tür aşı var: MVA aşısı ve ACAM 2000. Ülkemizde bu aşıların teminiyle birlikte yüksek riskli ve temaslı kişilerin aşılanması toplum sağlığı açısından önem taşıyor.