Ücretsiz olacak başvurular başladı
Ücretsiz olacak başvurular başladı
Türk oyuncular Cannes'da
Türk oyuncular Cannes'da
Meryl Streep'in gözyaşları
Meryl Streep'in gözyaşları
Boşandı, daldan dala konuyor
Boşandı, daldan dala konuyor
123456789
Ücretsiz olacak başvurular başladı
Ücretsiz olacak başvurular başladı
Türk oyuncular Cannes'da
Türk oyuncular Cannes'da
Meryl Streep'in gözyaşları
Meryl Streep'in gözyaşları
Boşandı, daldan dala konuyor
Boşandı, daldan dala konuyor
123456789

İzmir'de müziğin iyileştirici gücü!

Son zamanlarda “Dünya Müziği” olarak geçen Etnik Müzik, gün geçtikçe insanların ilgisini daha fazla çekiyor. Ekonomik çıkarları olmadan sadece şifa müziği yapan iki müzisyen, İzmir Karataş Sahili'nde bir araya gelerek sezgisel olarak iç seslerinin orijinal ve renkli bir karışımını yaratıyor.

Semra İğtaç

İZMİR- Son zamanlarda “Dünya Müziği” olarak geçen Etnik Müzik, gün geçtikçe insanların ilgisini daha fazla çekiyor. Ekonomik çıkarları olmadan sadece şifa müziği yapan iki müzisyen, İzmir Karataş Sahili'nde bir araya gelerek sezgisel olarak iç seslerinin orijinal ve renkli bir karışımını yaratıyor. Müziğin iyileştirici gücüne inan sokak sanatçısı ikilinin doğaçlama performansı, dinleyenleri büyülüyor. 

Kentin gün batımında doğaçlama yaptıkları şifa müziğini GAZETE DURUM'a anlatan müzisyenler, mistik enstrümanları hakkında bilgi verdi.


Ses terapisinin başlangıcının binlerce yıl öncesine, mistik enstrümanların tedavi amaçlı kullanıldığı zamanlara kadar uzandığını dile getiren Çağdaş Denizler (30), şunları aktardı: "Didgeridoo, Avustralya yerlileri tarafından çalınan kadim bir enstrüman. Aborjinler tarafından icat edilmiş, ayinlerde, şifa verme törenlerinde binlerce yıldır çalınan, bir geleneksel müzik aleti.


Aslında o beni buldu

Bir şekilde yolumuz kesişti. bu müzik aleti. Aslında o beni buldu. Hatta benimle iletişime geçti. Ben de bu iletişimi kabul ettim. Altı yedi senedir birlikte yolumuza devam ediyoruz."


"Her yerde farklı bir güzellik var"

"Enstrümandan çıkan sese konsantre olduğunuzda, sadece o sesi duyduğunuzda derin bir yolculuğa çıkmış gibi oluyorsunuz" diyen Denizler, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Aralık ortası, İzmir'in gün batımı ve bu iklim çok etkileyici. Bu atmosferde müzik yapmak çok keyifli. Şu an hem gün batımı var hem karşıda gökyüzünden, bulutların arasından sıyrılan farklı farklı renkler var. Bizi ve müziğimizi derinden etkiliyor. Her yerde farklı bir güzellik var. Ruhumuz ne kadar doyarsa o kadar fazla bunu çevremize müziğimizle yansıtırız. Ses şifadır. Her şey sesten var olmuş. Bu enerjide şifayı hissediyorsunuz." 


Buradaki ambians

Sokak sanatçısı olduklarını dile getiren Uğur Erdoğan da Handpan'in vurmalı olarak çaldığı 3'üncü enstrümanı olduğunu söyledi. Balıkesir doğumlu olan Erdoğan, İzmir'in sokaklarında müzik yaptığını belirterek, "Buradaki ambians daha çok konsantre olmamızı ve üretmemizi sağlıyor. Arkadaşımla birlikte bu sanatsal ortamda doğaçlama müzik yapmak istedik" dedi. 


"Bu sesi duyan huzur buluyor"

Erdoğan, çaldığı enstrüman hakkında ise şu bilgileri verdi: "Çalgımın adı Handpan veya diğer bilinen ismiyle Hang. 2000'li yılların başında İsviçre'de iki müzisyen tarafından icat edilmiş bir müzik aleti. Bu sesi duyan huzur buluyor. El yapımı bir enstrüman. Her haznesi yakılarak ve dövülerek yapılıyor. O yüzden birçok kültürde ruhu ve kalbi olduğuna inanılıyor. Hatta insanların çakralarını açtığı ve ruhuna iyi gelerek onlara şifa verdiği düşünülüyor."