Erkan Yolaç'ın cenaze programı belli oldu
Erkan Yolaç'ın cenaze programı belli oldu
Ünlü isimlere Gazze tepkisi
Ünlü isimlere Gazze tepkisi
Evgeny Grinko'dan 'Uzun İnce Bir Yoldayım'a yeni yorum
Evgeny Grinko'dan 'Uzun İnce Bir Yoldayım'a yeni yorum
Ücretsiz olacak başvurular başladı
Ücretsiz olacak başvurular başladı
123456789
Erkan Yolaç'ın cenaze programı belli oldu
Erkan Yolaç'ın cenaze programı belli oldu
Ünlü isimlere Gazze tepkisi
Ünlü isimlere Gazze tepkisi
Evgeny Grinko'dan 'Uzun İnce Bir Yoldayım'a yeni yorum
Evgeny Grinko'dan 'Uzun İnce Bir Yoldayım'a yeni yorum
Ücretsiz olacak başvurular başladı
Ücretsiz olacak başvurular başladı
123456789

Bu iktidar değişecek

Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, iktidarın değişeceğini belirterek “Bakıyorum bazıları o kadar rahat değil. Çok korkuyorlar. İktidardakilerin bir kısmı da ilk seçimde bu iktidarın değişeceğini görüyor ve şimdiden kendileriyle ilgili bir çıkış planlaması yapıyorlar. Bu iş o kadar kolay olmayacak. Günü geldiğinde zaten bağımsız yargı kendi süreçlerini başlatır” dedi.

Anka Haber Ajansı

ANKARA-Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, iktidarın ilk seçimde mutlaka değişeceğini belirterek hukuksuz işlem yapanların bağımsız yargıda mutlaka hesap vereceğini söyledi.
Ankara'da partisinin il başkanları toplantısında konuşan Babacan yaşanan ekonomik krizin Beştepe ve çevresi tarafından çözülemeyeceğini söyledi. Babacan "Peki bu ekonomik krizi kim çözecek? Beştepe mi? Hayır. Beştepe, ekonomik krizi rüyasında bile çözemez. Çünkü Beştepe ve çevresindekilere kriz dokunmuyor. Onlar hayal aleminde yaşıyor. Zaten sorunun sebebi olanlar, o sorunu çözemezler. Krizden çıkış planı bizim elimizde. Biz çözeceğiz. Bir kez daha altını çiziyorum: Kriz ortamını altı ayda rahatlatacağız. Enflasyonu da en geç iki yıl içinde tekrar tek haneye indireceğiz. Daha önce 2001-2002 krizini biz çözdük. 2008-2009 krizini biz çözdük. Bu krizi de biz çözeceğiz. DEVA Partisi çözecek. Nasıl çözeceğiz? Adil rekabet, fırsat eşitliği ve verimliliğe dayanan bir ekonomik büyüme modelini hayata geçireceğiz. Haksızlığa, eşitsizliğe ve ranta dayalı mevcut ekonomik düzene son vereceğiz. Ekonomiyle ilgili kurumları ilk bir ayda ayağa kaldıracağız. Kural bazlı yönetim ilkelerini uygulayacağız. İnsan odaklı olacağız. Ekonomiyi şeffaf ve hesap vermeye hazır bir şekilde yöneteceğiz" diye konuştu.

Babacan özetle şunları söyledi:
DEVA iktidarında, Merkez Bankası da TÜİK de talimatla çalışmayacak ve insanları yoksullaştırmayacak. Kurumlarda çalışan kişiler, ‘iktidar ne der, görevden alınır mıyım, başıma bir iş gelir mi’ diye korkmayacak. Donanımlı kadrolarla çalışacağız. Her işi mutlaka ehline vereceğiz. Dürüst insanlarla çalışacağız. İşi sadece iyi bilmesi yetmez, dürüst olması da gerekir. Çünkü biz dosdoğru olacağız, dosdoğru insanlarla çalışacağız. Özetle ‘DEVA Ekonomisi’ni hayata geçireceğiz. DEVA Ekonomisi ne demek? Paramızın değerinin korunması demek. Enflasyonun düşmesi demek. Yüksek katma değerli üretim demek. Güçlü sosyal politikalar demek. Sofradaki ekmeğin büyümesi demek. Bu krizden çıkış planımızın zemininde de güven ve adalet olacak. Hukukun üstünlüğünü daima koruyacağız. Adaleti tesis etmeden ekonomimizin büyümeyeceğini iyi biliyoruz. Çünkü arkadaşlar, yargı sistemi düzgün işlemeyen bir ülkede hukuk güvenliği olmaz. Hukuk güvenliği olmadan da ekonominin güçlenmesi mümkün değildir. O yüzden bizim formülümüzün temeli adalettir. Ekonomik krizi özgürlüklerle, adaletle, bilimin ışığında, akılla ve tecrübemizle çözeceğiz.

3 bin 500 dolardan aldığımız milli gelirimizi 12 bin 500 dolara yükselttik. Beştepe, 9 bin 500 dolara indirdi. Devletin Hazine’sini, Merkez Bankası’nı rezervlerle, yedek akçelerle doldurduk. Ülkenin sağ cebini, sol cebini, ön cebini, arka cebini doldurup görevimizi teslim ettik. Mirasyedi Beştepe, bu milletin 190 milyar dolarını cayır cayır hiç acımadan sattı ve gizli saklı. Yaptığın doğruysa niye gizliyorsun? Yaptığın doğruysa ne yaptığını niye açıklamıyorsun? Ne kadar sattığını, kime sattığını, niye sattığını, kaça sattığını niye hâlâ açıklamıyorsun? Doğru, hesaptan kaçar mı? Bizim dönemde, 13 yılda toplam 8 milyar dolar, Merkez Bankası’nın piyasa müdahalesi var. 13 yılın toplamı 8 milyar dolar. Hepsi hâlâ Merkez Bankası’nın internet sitesinde ilan edilmiş durumda. Bunlar, 190 milyar doları apar topar satıyorlar, çıt yok. Hiç merak etmeyin, iktidara geldiğimiz gün ilk yapacağımız işlerden bir tanesi; hemen o defterleri, kitapları açıp milletimize göstereceğiz. ‘Bakın, 190 milyar doları şöyle çarçur etmişler’ diye ortaya koyacağız, ilan edeceğiz.

Yedek akçelerimizi bile tükettiler, sıfırladılar. Damat döneminde ilk yaptılar, ertesi yıl bir daha yaptılar. Bir gecede sıfırlanır mı? Tam bir mirasyedilik. Tam bir hazıra konma. Biz, dünyanın 21. ekonomisini devraldık, 16’ncılığa yükselttik. Beştepe, tek imza yetkisini eline aldığında ülkeyi yine 21’inci sıraya düşürdü. Ülkeyi lig düşürdüler. Ve tüm başarılara imza atarken boğazımızdan bir gram bile haram lokma geçmedi.

O günkü tüm ekonomi ekibimizle beraber bugün biz Türkiye’nin dört bir yanında alnımız açık, başımız dik geziyorsak o günkü yaptıklarımızla ilgili her zaman hesap vermeye hazır olduğumuz için bugün rahat dolaşıyoruz. Bakıyorum bazıları o kadar rahat değil. Çok korkuyorlar. ‘Bu iktidar bir elimizden giderse ne yapacağız’ diyorlar. Şimdiden bunun hazırlıklarını yapıyorlar, görüyoruz. İktidardakilerin bir kısmı da iktidara yakın olan çevreler de ilk seçimde bu iktidarın değişeceğini görüyorlar ve şimdiden kendileriyle ilgili bir çıkış planlaması yapıyorlar. Bu iş o kadar kolay olmayacak. Günü geldiğinde zaten bağımsız yargı kendi süreçlerini başlatır.

Bugünkü tablo, milletin kaynaklarını hunharca çarçur edenlerin eseridir. Ülke genelinde konut fiyatları patladı, barınma krizi kapıda. Bir insanın en önemli üç ihtiyacı; gıda, giyim ve barınmadır. En önemli bu üç ihtiyaçta da enflasyon patlamış durumda. Şu andaki durum, kötü yönetimin eseridir. Kiralar uçtu. İnsanlar İstanbul’da birbirleriyle oda paylaşıyorlar. Çalışan insanlar, yaşamak için birbirleriyle banyoyu, mutfağı ortak kullanıyorlar. Türkiye’yi 2022 yılında getirdikleri nokta bu.

Bizim ekonomi yönetiminin başında olduğumuz dönemde orta gelirliler, muhitine göre 5-10 yıllık maaşlarıyla bir ev sahibi olabiliyorlardı. Aylık konut kredilerinin faizlerinin yüzde 0,6 olduğu dönemleri unutmayalım. O dönemlerde Erdoğan, ‘Yüksek faiz, vatana ihanettir’ diyordu. O günkü faizler vatana ihanetse bugünkü faizlerin tanımını ben yine kendisine soracağım, kendisi bir isim koysun. Yüzde 0,6 konut faizlerinin olduğu dönemde o faiz vatana ihanetse bugün sadece kur korumalı mevduat hesabına ödediği 60 milyar liralık farkın adını kendisi koysun. Biz, Sayın Erdoğan’ın konut paketlerine sığmayacak hayalleri gerçekleştirdik.

Enflasyonun, hayat pahalılığının sonuçları ortada. Bu hükümet, öğrencileri yokluğa, yoksulluğa sürükledi. Ben, gençlere yaşatılan bu dramı içime sindiremiyorum arkadaşlar. ‘Barınacak yer bulamıyoruz’ diyen gençleri gördükçe kahroluyorum. Türkiye, gençlerini açıkta bırakan bir ülke olmaz, olamaz. Sadece barınma mı? Enflasyonun en yüksek olduğu bir başka alan, yine gençlerin en temel ihtiyacı. Gıda fiyatlarından, yeme içme giderlerinden bahsediyorum. Öğrencilerin bir kahve içmeye parasının yetmediği bu yokluğu kabul etmiyorum. Bu kriz ortamını, öncelikle gençler için ortadan kaldıracağız. Herkesin barınma hakkına sahip çıkacağız.