Erkan Yolaç'ın cenaze programı belli oldu
Erkan Yolaç'ın cenaze programı belli oldu
Ünlü isimlere Gazze tepkisi
Ünlü isimlere Gazze tepkisi
Evgeny Grinko'dan 'Uzun İnce Bir Yoldayım'a yeni yorum
Evgeny Grinko'dan 'Uzun İnce Bir Yoldayım'a yeni yorum
Ücretsiz olacak başvurular başladı
Ücretsiz olacak başvurular başladı
123456789
Erkan Yolaç'ın cenaze programı belli oldu
Erkan Yolaç'ın cenaze programı belli oldu
Ünlü isimlere Gazze tepkisi
Ünlü isimlere Gazze tepkisi
Evgeny Grinko'dan 'Uzun İnce Bir Yoldayım'a yeni yorum
Evgeny Grinko'dan 'Uzun İnce Bir Yoldayım'a yeni yorum
Ücretsiz olacak başvurular başladı
Ücretsiz olacak başvurular başladı
123456789

Özgür Özel'den Hatay açıklaması

İliç'te yaşanan maden faciasında Özel dönemin Bakanı Murat Kurum'un ve AK Parti iktidarının sorumluluğuna dikkat çekti.

AZE Haber Ajansı

ANKARA - Partisinin grup toplantısında gündeme dair açıklamalarda bulunan CHP Genel Başkanı Özgür Özel, İliç'te yaşanan maden faciasında dönemin Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum'un ve AK Parti iktidarının sorumluluğuna dikkat çekti. Bahçeli'nin Murat Kurum'u savunan açıklamasına belge ile yanıt veren Özel, ÇED Raporunun altındaki imzada bulunan "Bakan adına" ibaresini gösteren Özel, "Türkiye'nin vicdanına sunuyorum" dedi.

31 Mart seçimlerinin ardından 4 yıl seçim olmadığını hatırlatan Özgür Özel, emekçiler ve yoksullara "son şansınızı kullanın" diye seslenirken "1 Nisan'dan sonrası felaket olur" dedi.

Hatay'da adaylık sürecinin sona gelindiğini ve Lütfü Savaş ile devam etme kararı aldıklarını dile getiren Özgür Özel, eleştiriler için "Mesajı aldık" dedi. Anket ve saha gözlemlerinin sonucuna değinen Özel, "Hatay AK Parti'nin eline geçerse ne olacağı belli" diyerek adayları için destek istedi.

Özgür Özel'in gündeminde Meral Akşener ve Şevki Yılmaz'ın yaptığı açıklamalar da vardı.

Özel'in açıklamalarından başlıklar şöyle:

"Olayı felaket, heyelan, toprak kayması gibi göstermeye çalışan bir iktidar medyası var. Bu bir toprak kayması ya da heyelan değildir. Orada üst üste parayı istifleyenlerin insan hayatını hiçe sayarak maden atıklarını bir dağ şeklinde istiflemelerinin sonucudur. Birileri para kazanırken 9 vatan evladı bu para kazanma hırsının kurbanı oldular. Soma'da 301 madencimizi kaybettiğimizde 4 gün boyunca maden ocağının ağzında acılı anneler, eşler, çocuklar, babalarla beklerken ağıtları hala kulağımızda.

Orayla ilgili raporlar görüldüğünde nasıl bir felaketin daha kenarından geçtiğimizi iki Soma faciasından son anda kurtulduğumuzun bilincinde olmalıyız.

İliç olayı herhangi bir demokrasi turnusol kağıdı gibidir. İktidarın öz eleştiri yapması, onu da yapmıyorlar ama, özür dilemiyorlar ama özür de onları kurtaramaz. Değil bir bakan başka bir ülkede olsa Başbakan, Cumhurbaşkanı istifa etse ancak onları kurtarır. İliç'i ilk kez duymuyoruz. Yılların çevre mücadelesinin tehlikelere dikkat çektiği bir yerdir. Siyaset haklı çıkanın söylediği doğru olanın karşılığını gördüğü haksız çıkanın da hesabını verdiği bir müessesedir. Ama öyle bir medya düzeni, öyle susturulmuş seslerle karşı karşıyayız ki AK Parti, MHP'nin değerli seçmenleri yıllarca hain, marjinal dedikleri o çevre mühendisleri odası, çevreciler hep tehlikeye dikkat çekti.

3 yıl önce orada siyanür sızıntısı oldu. Ortalık ayağa kalktı. 3 ay durdular. O günkü durdurma kapatmaya yol açsa bugün bu felaket olmazdı. 16 milyon 440 bin TL ceza kesildi. Aylar sonra bu Meclis'te getirilen vergi affından bu şirket de yararlandı. Affedilen vergisi 222 milyon lira. İliç'i zehirlemenin cezası 16 milyon, yapılan kıyak 222 milyon lira.

Recep Tayyip Erdoğan'ın haberi olmadan 222 milyon değil 2 milyon Türkiye'de yer değiştiremez.

ÇED raporu düzenlenmiş, sonra 4-5 kat büyümek için başvurduğunda ÇED raporunda Bakan Murat Kurum'un imzası var. Biz sorumluluğunu hatırlatıyoruz, hiç üstüne alınmıyor. Recep Tayyip Erdoğan hiç bu konulara girmiyor. Bahçeli diyor ki "Murat Kurum görevini yapmıştır. Murat Kurum'un konuyla alakası yoktur." İstanbul'u yönetmeye talip Murat Kurum söz konusu olunca Bahçeli Kurum'u savundu. Bunu basın aracılığıyla Bahçeli'nin dikkatine ve Türkiye'nin vicdanına sunuyorum. Oradaki madenin 5 kat büyümesine, felakete neden olan o rapor burada. Altında Mehrali Ecer'in imzası var. Ancak 'bakan adına' ibaresi var.

Ey Devlet bey siz devleti bilen bir partinin başkanı olarak Bakanın "benim adıma imzayı sen at" dediği genel müdürün imzasından Bakan Kurum'un sorumlu olmadığını söylüyorsun. Tek sorumlunun tek Murat Kurum olduğu ortada. Bakan adına atılan imzayla İliç'te bunlar yaşandıysa bunu sizin vicdanınıza havale ediyorum.

31 Mart akşamını yoksullar, emekçiler, emekliler için bir önemi daha var. Bu iktidar gücüne güç katacak olursa, bu gidişata kırmızı ışık yakılmazsa, iktidar beklediği desteği görecek olursa 1 Nisan'dan sonrası felakettir. 4 yıl boyunca bir daha seçim olmaması 4 yıl zenginin kayrılıp yoksulun sömürülmesi önündeki son silahınız, son gücünüz ve kullanırsanız son yetkiniz 31 Mart seçimleridir. Sizi bu yetkinizi kullanmaya davet ediyorum.

OECD raporuna göre, 2015'ten bugüne kiralar Türkiye ortalamasında 17-18 kat arttı.

Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ezanı susturacaklar, bayrağı indirecekler, ülkeyi böldürecekler korku edebiyatıyla yoksul, borçlu vatandaşın oylarını aldılar. Hitler gibi. Buna inanan oldu, inanmayan oldu ama seçimin sonucuna çok ciddi etkisi oldu.

Ezanı okuyan müezzinlerin, imamların sendikası var. Diyanet Sen bir araştırma yaptırmış. Diyanet Sen üyesi imam ve müezzinlerin yüzde 80'i Diyanet'te torpil olduğunu düşünüyor. Torpil şüphesiz kul hakkı yemektir.