'Ömer'in yönetmeni Karcı: İstanbul'daki camilere girmemiz yasaklandı
'Ömer'in yönetmeni Karcı: İstanbul'daki camilere girmemiz yasaklandı
Modanın en büyük gecesi Met Gala'da şıklık yarışı
Modanın en büyük gecesi Met Gala'da şıklık yarışı
58 bin 500 tutuklu ve hükümlü üretim yapıyor
58 bin 500 tutuklu ve hükümlü üretim yapıyor
Efsanenin çöküşü
Efsanenin çöküşü
123456789
'Ömer'in yönetmeni Karcı: İstanbul'daki camilere girmemiz yasaklandı
'Ömer'in yönetmeni Karcı: İstanbul'daki camilere girmemiz yasaklandı
Modanın en büyük gecesi Met Gala'da şıklık yarışı
Modanın en büyük gecesi Met Gala'da şıklık yarışı
58 bin 500 tutuklu ve hükümlü üretim yapıyor
58 bin 500 tutuklu ve hükümlü üretim yapıyor
Efsanenin çöküşü
Efsanenin çöküşü
123456789

ŞERİATA GÖRE ZİNA EDEN ABLAYI ÖLDÜRMEK CAİZ (*) Mİ?

Esat Selışık

Adam, ismi Melek olan ablasını öldürmüş.

Öldürme planı yaparken de Google'da “Şeriatta zina eden abla öldürülebilir mi? Şeriatta zinanın cezası, şeriatta zina eden ablaya ne yapılır? Öldürmenin caiz ya da farz olduğu durumlar hakkında bilgi verir misiniz?” ifadeleri ile aramalar yapmış.

Gazete haberi böyle diyor.

Nefsinin istediği "Evet" cevabını bularak mı yoksa yaptığı caniliği onaylayacak cevabı bulmadan mı bu cinayeti işledi bilemem.

Ama anlaşılan o ki karşımızda dininin cahili sözde bir Müslüman var. Necip Fazıl'ın ifadesi ile "Güneşi ceketinin astarı içinde kaybetmiş marka Müslümanı".

Katil, Maide suresini okumuş olsa, şu ifadeyi görecek ve üzerine derin derin düşünecekti:

"Kim bir kimseyi öldürürse bütün insanları öldürmüş gibi olur."

Katil, Nisa suresini okumuş olsa şu ifadeleri görecek ve üzerine derin derin düşünecekti:

"Bir mü’minin diğer bir mü’mini öldürmesi olacak şey değildir."

"Bir mü’mini kasten öldürenin cezası ise, içinde ebedî kalacağı cehennemdir."

"Allah’ın öldürülmesini haram kıldığı cana kıymayın."

Katil, İslam Fıkhı'na şöyle bir göz atsa "zinanın ispat koşulları"nı görecekti:

Şahitler en az dört kişi olacak. Bunlar hür ve gözleri gören erkekler olacak (Şahit erkeklerin sayısı dörtten az ise veya biri kör ise zina ispatlanmış olmaz).

Şahitlerin hepsi de adil olacak. Adaletleri karşısında hiçbir şüphe bulunmayacak.

Şahitlerin hepsi de birlikte ve ittifakla aynı yerde şahitlik edecekler (Zinaya şahit olanlar zinanın zamanı hakkında, yeri hakkında, zina edilen kadın hakkında ihtilafa düşerlerse zina ispat edilmiş olmaz).

Kocanın karısı aleyhine şahitlik yapmaması gerekir. Yani dört şahitten biri zina isnat edilen kadının kocası olamaz (Kocanın karısı aleyhinde şahitlik yapması Hanefi mezhebinde kabul görür. Ama yine +4 şahit zorunlululuğu ile).

Şahitler zinayı açıkça belirtmelidir.

Buradaki "açıkça" çok önemli.

Geleneksel ifade ile "sürmedanlığın içine milinin sokulması gibi, tenasül uzvunun sokulduğunu gördüklerini açıkça söylemelidirler."

Yani "kadın ve erkeğin cinsel organlarının birbirine girdiğini açıkça ifade etmelidirler."

Konuyu uzun uzun anlatabilirim. Çok enteresan detay bilgiler verebilirim. Ama maksadım anlaşıldı sanırım. Zinanın ispatı çok ama çok zordur.

"Bunda bir hikmet vardır" diyerek daha fazla uzatmıyorum.

Peki, Melek'i öldüren kardeşi ne yapmak istiyordu? Şeriata göre zina eden ablasını öldürmek. Peki buna hakkı var mı? Asla! Ortada bir suç var ise suçun cezasını devlet verir.

Bu olay üzerine şu noktaya dikkat çekmek istiyorum.

Sıklıkla bu ülkenin büyük çoğunluk ile Müslüman olduğu ifade edilir.

İyi de nasıl oluyor da yukarıda saydığım onca şeyden sonra bu ülkede yoğun biçimde namus cinayetleri işlenebiliyor?

Diyanet İşleri Başkanlığı varken, sayısız cami ve imam varken neden Google'da dini referanslar aranıyor?

Konuşmamız gereken çok şey var!

Caiz: Dinen veya hukuken yapılmasına izin verilen veya serbest olan fiilleri ifade eden terim.






MURAT BAKAN'IN CHP'Lİ MANTIĞI


Murat Bakan, 27. dönem CHP İzmir Milletvekili.




Müthiş bir iddiada bulunmuş! İnsan okuyunca sarsılıyor!

Vay be! Ne kadar enteresan dedim kendi adıma.

Bakan, “Süleymancılar ve Menzilciler, Jandarma Genel Komutanlığı’nın camisinde aynı anda namaz kılmıyorlar” demiş.

Peki ama ne yapıyorlar?

Örneğin cuma namazını bir hafta Süleymancılar Jandarma Genel Komutanlığı’nın camisinde kılıyorken, Menzilciler o hafta uygun adım ile dışarıda bir camiye gidiyorlar. Bir sonraki haftada bunun tam tersi mi yaşanıyor?

Zor iş be!

Bunu aralarında kura çekerek mi belirlemişler? Sistem nasıl işliyor?

Peki ya vakit namazları?

Örneğin öğle namazını nasıl kılıyorlar? Birisi zamanında kılarken diğeri kazaya mı bırakıyor?

"Vakit namazlarını haftanın tek günlerinde biz, çift günlerinde siz zamanında kılacaksınız" falan mı diyorlar?

Peki ya cami imamı? O kimlerden acaba? Ortak imamları da olamayacağına göre, bunu da düşünmek lazım.

Dinin pratikleri üzerine düşünmeden bir algı yaratmaya çalışınca Murat Bakan'ınki gibi komik, gerçeküstü iddialar ortaya çıkıyor.

Varol, Murat Bakan. Günümü şenlendirdin.






RİSK SERMAYESİ OLMAMASI RİSK


Veri analitiği platformu MAGNiTT, 2022'de Suudi girişimlerine 987 milyon dolar yatırım yapıldığını raporlamış. MAGNiTT'i, Suudi Risk Sermayesi (*) şirketi destekliyor.

Suudi Arabistan'ın risk sermayesi yatırımları, e-ticaret, sağlık, yapay zekâ ve fintech sektörlerini önceliyor.

Suudi Arabistan değişiyor, dönüşüyor, ilerliyor.

Benim sorum ise şu; bizde risk sermayesi var mı?

Yoksa, olmaması büyük risk değil mi?

(*) Risk Sermayesi: 2. Dünya Savaşı'ndan sonra ortaya çıkan risk sermayesi genel olarak dinamik, yaratıcı ancak finansal gücü yeterli olmayan girişimcilerin yatırım fikirlerini gerçekleştirmeye olanak tanıyan bir yatırım finansmanı biçimi olarak tanımlanabilir. (www.spk.gov.tr)






ÜCRETSİZ ÇOCUK BAKIMI


Tokyo Valisi Koike Yuriko da "Kaybedecek vakit yok. Tokyo'dan başlayarak, düşen doğum oranlarını durdurmak için cesur önlemleri kararlılıkla uygulayacağız" demiş. Japonya'nın başkenti Tokyo'da, ikinci doğan çocuklar için bakım hizmetleri, Ekim 2023'ten itibaren tamamen ücretsiz hale getirilecekmiş.




Bizde de en tepeden, ailelere 3 çocuk yapılması tavsiye ediliyor.

Para yok. Tavsiye var.