Erkan Yolaç'ın cenaze programı belli oldu
Erkan Yolaç'ın cenaze programı belli oldu
Ünlü isimlere Gazze tepkisi
Ünlü isimlere Gazze tepkisi
Evgeny Grinko'dan 'Uzun İnce Bir Yoldayım'a yeni yorum
Evgeny Grinko'dan 'Uzun İnce Bir Yoldayım'a yeni yorum
Ücretsiz olacak başvurular başladı
Ücretsiz olacak başvurular başladı
123456789
Erkan Yolaç'ın cenaze programı belli oldu
Erkan Yolaç'ın cenaze programı belli oldu
Ünlü isimlere Gazze tepkisi
Ünlü isimlere Gazze tepkisi
Evgeny Grinko'dan 'Uzun İnce Bir Yoldayım'a yeni yorum
Evgeny Grinko'dan 'Uzun İnce Bir Yoldayım'a yeni yorum
Ücretsiz olacak başvurular başladı
Ücretsiz olacak başvurular başladı
123456789

Macron'dan Darmanin'e Paris saldırısının yankıları

Fransa'nın başkenti Paris'te dün "ırkçı" olduğu ifade edilen bir kişi, Ahmet Kaya Kültür Merkezi'ne silahlı saldırı düzenledi. Saldırıda 3 kişi yaşamını yitirdi. Olay, Fransa'da infiale neden oldu. Saldırının hemen ardından olay yerine gelen protestocular, polisle çatıştı. Polis göz yaşartıcı silahlar kullanmak zorunda kaldı. Ülkede miting çağrıları yapılıyor. Fransa ayakta anlayacağınız.


Saldırının ardından durum özetle böyle. Fransız basınına gelince. Ülkenin önde gelen gazetelerinden Liberation bugünkü sayısında haberi okuyucuya, "Kürtler yüreklerinden vuruldu" başlığıyla sundu. Haberde, "Cuma sabahı, başkentteki bir Kürt kültür merkezinin önünde, rue d'Enghien'de üç kişi öldürüldü. Adalet tarafından bilinen zanlı, bir göçmen kampına saldırdıktan sonra mahkeme öncesi gözaltından yeni salıverilmişti" ifadelerine yer verildi. 


Le Monde, "Katliamın ardından Kürt toplumu şok oldu ve öfke içinde", Le Figaro, "Paris'teki Kürt kültür merkezindeki silahlı saldırının ardından şok ve öfke", Le Parisien, "Yabancı düşmanı eylemleriyle tanınan 69 yaşındaki bir adam, Paris'teki Kürt toplumu içinde bir katliam gerçekleştirdi", Le Progres, "Paris'te ölmek: Irkçı saldırının izi" ve L'Humanite, "Rue d'Enghien katili, Kürtlere karşı görevlendirildi mi" başlıklarıyla servis ettiler haberi bugün. 


Saldırının ardından ülkenin kuzeyindeki gezisini iptal edip başkente dönen İçişleri Bakanı Gerald Darmanin, olay yeriden yaptığı açıklamada, "Bugün burada çok sayıda kurbanın yasını tutmak zorundayız. Fransa'daki Kürt topluluğuna özellikle seslenmek istiyorum, artık onların buluşma yerlerinde, diplomatik misyonlarında, ibadethanelerinde ve iş yerlerinde 24 saat güçlü bir varlığımız olacak. Fransa, ülkemizdeki Kürtleri koruyacaktır" diye konuştu.

 

Fail olduğu iddia edilen kişi, Paris bölgesinden eski bir tren sürücüsü olan 69 yaşında bir Fransız. Paris savcısı Laure Beccuau zanlının suçlamalarını şöyle sıraladı: "Cinayet, cinayete teşebbüs, silahlı şiddet, yasadışı silah bulundurma..." Beccuau, zanlının polis tarafından "bilinen biri" olduğunu ekledi. Zanlının geçen yıl bir kampta çadırlarda yaşayan göçmenlere kılıçla saldırdığı biliniyor. Savcı Beccuau, "Gözaltına alındı ​​ancak kısa süre önce serbest bırakıldı" dedi. Saldırganın kriminal kimliği etrafında şekillenen süreç, "Fransız yargısı, faşist ırkçılara karşı sempatik tutumunda ısrarcı mı" sorusunu akıllara getiriyor. Bu türden bir tartışma Almanya'da da devam ediyor. Burada da "Irkçı katillere ilişkin delillerin karartıldığı ve en alt sınırdan ceza verilmeye çalışıldığı" benzeri iddialar sık sık dile getiriliyor. 


Göçmenlere yardım faaliyeteri yürüten sivil toplum kuruluşu, "Utopia56"nın kurucularından Yann Manzi, "Bu adam çadırlarda uyuyan insanlara bir kılıçla saldırdı. Bir kişiyi ağır şekilde yaraladı. Orada çok ırkçı ve şiddet içeren şeyler yaptı. Bu adamın daha katı kontroller olmadan yeniden sokaklarımızda serbestçe dolaşabilmesini dramatik buluyorum" sözleriyle tepkisini dile getirdi. Manzi, ülkedeki faşist siyesetçileri işaret ederek, "Bu tür işlere onlar neden oluyor" dedi. 


Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron da saldırıya ilişkin mesajında, "Kürtler kurşunların hedefi oldu" dedi. Macron, Twitter'dan yaptığı paylaşımda, "Kürtlere yönelik kasıtlı bir saldırı. Fransa'daki Kürtler, Paris'in ortasında alçak bir saldırının hedefi oldu. Kurbanların aileleriyle dayanışma içindeyiz" diye yazdı. 


Fransa kamuoyu saldırının ardından şu sorunun yanıtını arıyor, "Tekrar tekrar ırkçı suçlar işleyen cinayete eğilimli bir sosyopat nasıl sokaklara hiçbir şey olmamış gibi salınabiliyor?" Bu sorunun yanıtını kanımca, muhafazakârı, liberali şunu, bunu sağ kanadı olduğu gibi faşistleşmeye teslim olmuş siyasette aramak gerekiyor. Adı Eric Zemmour olan sözde cumhurbaşkanı adayı ve en az bu adam kadar suça meyilli bir neonazi yıllardır ülkeye faşist nefret kusuyor. İnsanların kaygılarını, korkularını köpürtüyor, Hitlercilik oynuyor. Diğer neonazi Marine Le Pen, her defasında ülkenin cumhurbaşkanı olma fırsatını kıl payı kaçırıyor. Partisi yeni nesil "Hipster Naziler" ile dolup taşıyor. Böyle bir tabloda güya demokrat muhafazakârlar ise kaybettikleri zemini, faşist söylemlerle kazanmaya çalışıyor. Sonuç ortada. 


Hülasa, Fransa'nın geleceği adına oldukça karanlık bir tablo. Bir dahaki cumhurbaşkanlığı seçimlerinde neonazi cephesinin güç birliği yapması durumunda İtalya'da yaşananların bir benzerine şahit olacağız mutemelen. "Aslında Adolf Hitler, Mussolini falan iyi insanlardı. Ne yaptılarsa insanları, ülkeleri için yaptılar" diyenleri Fransa'nın kurucu ilkeleri olan "Liberte, Egalite ve Fraternite" yani "Özgürlük, Eşitlik ve Kardeşlik" üzerinde tepinirken göreceğiz. Hayırlı olsun yüce AB demokrasisine...