Erkan Yolaç'ın cenaze programı belli oldu
Erkan Yolaç'ın cenaze programı belli oldu
Ünlü isimlere Gazze tepkisi
Ünlü isimlere Gazze tepkisi
Evgeny Grinko'dan 'Uzun İnce Bir Yoldayım'a yeni yorum
Evgeny Grinko'dan 'Uzun İnce Bir Yoldayım'a yeni yorum
Ücretsiz olacak başvurular başladı
Ücretsiz olacak başvurular başladı
123456789
Erkan Yolaç'ın cenaze programı belli oldu
Erkan Yolaç'ın cenaze programı belli oldu
Ünlü isimlere Gazze tepkisi
Ünlü isimlere Gazze tepkisi
Evgeny Grinko'dan 'Uzun İnce Bir Yoldayım'a yeni yorum
Evgeny Grinko'dan 'Uzun İnce Bir Yoldayım'a yeni yorum
Ücretsiz olacak başvurular başladı
Ücretsiz olacak başvurular başladı
123456789

Ukrayna krizinin yarattığı fırsatlar!

Bahadır Selim Dilek

ANKARA- Öncesinde olumlu görüş bildirmiş olmasına karşın Ankara’nın -terör örgütlerine ev sahipliği yaptıkları gerekçesine dayanarak- İsveç ve Finlandiya'nın NATO üyeliğine karşı çıkması, uluslararası kamuoyunda dikkatlerin hızla Türkiye'ye çevrilmesine neden oldu.

Türkiye, Rusya saldırganlığına karşı NATO'nun güvenlik şemsiyesi altına girmek isteyen bu iki İskandinav ülkesine karşı veto kartını gündeme getirince Batılı ülkelerin önde gelen basın organları Türkiye’deki iktidarı krizden fırsat çıkarmaya çalışmakla suçlamaya başladılar.

Kısa bir ayraçla, 20 yıllık Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarının dış politikada taktığı ideolojik gözlüğü ve pragmatist yaklaşımlarını buraya not ederek, her ülkenin kendi ulusal çıkarlarını önceleyerek akılcı yaklaşımlarla politika belirlemesinin önemine güçlü şekilde vurgu yapmak gerekiyor.

Ukrayna kriziyle Avrupa’da ortaya çıkan güvenlik boşluğu ve Rusya’nın tehdidine karşı İskandinav ülkelerinin kurumsal güvenlik şemsiyesi altına girme ihtiyacı diplomasi kazanının kaynamasına neden oldu. Bu durum, bölgede sadece Türkiye açısından fırsat yaratmadı.

Basına çok fazla öne çıkmadı ancak Hırvatistan Cumhurbaşkanı Zoran Milanoviç, bu ay başında ülkesinin NATO büyükelçisine, Bosna-Hersek'teki seçim mevzuatında reform yapılması sorunu çözülene kadar Finlandiya ve İsveç'in NATO'ya katılımına karşı oy kullanma talimatı verdi.

Her ne kadar, bu talimat Milanoviç ve Hırvat hükümeti arasında ciddi bir sıkıntıya neden olsa da bu, Türkiye için bir işaret fişeği oldu!

Bir Balkan ülkesi olan ve 30 yıl önce Hırvatlarla birlikte Sosyalist Yugoslavya içinde yer almış olan Kosova da şimdi Ukrayna krizini gerekçe gösterip NATO şemsiyesi altına girmek istiyor.

Tarihin garip bir cilvesi olsa gerek Rusya Devlet Başkanı Putin’in, Kırım’ı Ukrayna’dan koparıp tartışmalı bir referandumla ülkesine bağlamasına, Donbass’taki Rus azınlığı gerekçe gösterip Ukrayna’yı işgale girişmesine hukuki dayanak yaptığı Kosova, son gelişmelerin ardından NATO yolunda adım atma kararı aldı. Hatta, Başbakanlık ofisi bu açıklamayı “ilk adım” olarak nitelendirdi.

Hafızalarımızı tazelemek için, 1999 yılında Kosova’nın, Batılı ülkelerin başını çektiği NATO operasyonuyla Sırbistan’dan koparılmış olduğunu ve bir süre sonra da ilan ettiği bağımsızlığının yine Batılı ülkeler tarafından hızla tanındığını dile getirelim.

Kosova’nın şimdi kurumsal bir güvenlik şemsiyesi aramasının en önemli nedeni Rusya ve Sırbistan’ın olası ülkesi için ciddi bir tehdit olarak görmesi! Kosova da tıpkı İsveç ve Finlandiya bu tehdide karşı hızla ittifakın koruması altına girmek istiyor.

Her ne kadar, bugün için ABD’nin hem siyasi hem de askerî açıdan kanatları altında olsa da Kosova açısından Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinin benzerini Sırbistan’ın kendi ülkesine yapmayacağının garantisi yok!

Belli ki, bu konuda ABD’ye de çok güvenmiyor. O yüzden kurumsal bir güvenlik şemsiyesi arıyor. ABD’nin 20 yıl önce işgal ettiği Afganistan’dan hızla çekilip, ülkeyi Taliban’a teslim etmiş olması Washington yönetimi sayesinde bağımsız olmuş Kosova için bile tedirgin eden bir örnek olarak ortada duruyor. AB ise Kosova’yı henüz üyelik için başvurmamış potansiyel bir aday olarak görüyor.

Ez cümle, Ukrayna krizi sonrası küresel sistemin nasıl şekilleneceği konusunda tablo yavaş yavaş netleşmeye başladı!