Erkan Yolaç'ın cenaze programı belli oldu
Erkan Yolaç'ın cenaze programı belli oldu
Ünlü isimlere Gazze tepkisi
Ünlü isimlere Gazze tepkisi
Evgeny Grinko'dan 'Uzun İnce Bir Yoldayım'a yeni yorum
Evgeny Grinko'dan 'Uzun İnce Bir Yoldayım'a yeni yorum
Ücretsiz olacak başvurular başladı
Ücretsiz olacak başvurular başladı
123456789
Erkan Yolaç'ın cenaze programı belli oldu
Erkan Yolaç'ın cenaze programı belli oldu
Ünlü isimlere Gazze tepkisi
Ünlü isimlere Gazze tepkisi
Evgeny Grinko'dan 'Uzun İnce Bir Yoldayım'a yeni yorum
Evgeny Grinko'dan 'Uzun İnce Bir Yoldayım'a yeni yorum
Ücretsiz olacak başvurular başladı
Ücretsiz olacak başvurular başladı
123456789

"Bu kişiler emir kulu gibi davranıyor"

Boğaziçi Üniversitesi mezunu Kerem Kurumlu, Boğaziçi Üniversitesi Hasan Fehmi Topal'ın, açılan yeni WhatsApp grubunda kendisini "Ali Kemal" ismiyle tanıtması sürecini, “Bu kişilerin akademiyle hiçbir şekilde ilgileri yok, hiçbir şekilde yönetemiyorlar. Emir kulu gibi davranıyorlar” diyerek Topal'ın istifasını istedi.

Burcu Yıldırım

ANKARA- Boğaziçi Üniversitesi Genel Sekreteri Hasan Fehmi Topal'ın İngiltere'deki mezunların WhatsApp grubunda kendisini İngiltere kodlu bir numara ile “Ali Kemal” adıyla tanıtması, “muhbirlik” yaptığı iddialarına yol açtı. Boğaziçi mezunları ise ortak yayınladığı bir açıklama ile Topal'ı istifaya davet etti. Topal ile aynı WhatsApp grubunda yer alan ve Topal'ın Ali Kemal olduğunu fark eden Boğaziçi Üniversitesi mezunu Kerem Kurumlu, yaşadıkları süreci, “Böyle bir davranıştan sonra Hasan Fehmi Topal'ın istifa etmesi gerekiyor. Sahte isimle grupta bulunarak iyi niyetli olmadığını gösterdi. Bu kişilerin akademiyle hiçbir şekilde ilgileri yok, hiçbir şekilde yönetemiyorlar. Ve sanki mecbur kaldıkları için oradalar. Emir kulu gibi davranıyorlar” sözleriyle anlattı. 

Kurumlu, GAZETE DURUM'un Boğaziçi mezunlarının WhatsApp grubunda yaşananlar ve mezunların ortak yayınladığı “Hasan Fehmi Topal istifa etmelidir” metninin arka planıyla ilgili sorularını şöyle yanıtladı:

Boğaziçi Üniversitesi Genel Sekreteri Hasan Fehmi Topal'ı, mezunlar olarak istifaya çağırdınız. Bu süreç nasıl gelişti? Yaşananların perde arkasında neler var?

Ben Boğaziçi'ne 1990 yılı girişliyim ve kimya mezunuyum. Boğaziçi'nde herkes birbirine saygılıdır ve farklı görüşteki insanların birbiriyle hiçbir sorunu olmaz. 2003 yılında Boğaziçi Üniversiteliler Derneği (BURA) kuruldu. Bu derneğin bir ajandası vardı. Hasan Fehmi Topal ve kayyumlar aslında BURA Derneği ile bağlantılı ve AKP'nin Boğaziçi'ndeki ayağı. BURA Derneği üzerinden Boğaziçi'ne bir operasyon çekiliyor. Ve bunu yaparken de sürekli "değişim değişim" diyorlar. Ama bu bahsettikleri değişimle Boğaziçi'ni Boğaziçi yapan akademisyenlere ve sisteme saldırıyorlar. Halbuki kendileri de kaliteli bir kamu eğitimi almışlarsa o saldırdıkları sistemden, akademisyenlerden yani Boğaziçi Üniversitesi'nden almışlardır. Bu yaklaşımla değerli bir kamu üniversitesini yok ediyorlar. 

Hasan Fehmi Topal ile ilgili tartışmalar nasıl başlıyor?

Öncelikle Hasan Fehmi Topal eski BURA Derneği Başkanı. Kendisi, Boğaziçi Üniversitesi'ne Genel Sekreter olarak atanmadan önce İngiltere'de doktorasını yapıyordu ve bizim mezunların WhatsApp grubundaydı. Yaklaşık üç senedir Hasan'ın ismini WhatsApp gruplarında görüyoruz. Mevcut rejim yanlısı olduğunu anlamıştık ama kimse bundan dolayı birbirini yadırgamıyordu, medenice tartışmalar oluyordu. Ne zaman ki Melih Bulu, rektör olarak atandı ve biz öğrencilerin eylemlerine destek verdik, grupta bazı eylemlerde tartışmalar çıktı. O dönem, içinde bulunduğumuz Boğaziçi Mezunlar Derneği (BÜMED) beni sebep göstermeden WhatsApp grubundan çıkardı ve tepki gösteren grup üyeleri, yaklaşık 250 kişi yeni bir grup kurdu. Hasan da yeni gruba katılmış. Biz de o zamana kadar Hasan Topal ismini bir şekilde gruptan biliyorduk ama onun kim olduğunu hatta BURA Başkanı olup olmadığını bile bilmiyorduk. 14 Şubat 2022'de Hasan Topal'ın Genel Sekreter olduğunu gazetelerden öğrendik. “Bu Hasan sen misin?” diye sorduğumuzda o da “Evet” dedi. Biz de kendisine gruplarda ara ara eleştirilerimizi yönelttik. 

Yalnız 2021 Aralık ayında, sonradan geriye dönüp baktığımızda gruba bir İngiliz numarası daha eklenmiş ve o numara gruba girerken kendini tanıtmamış. 14 Haziran tarihine kadar da hiçbir şey yazmamış. 20 Mayıs Onur Yürüyüşü sonrası öğrencilere yapılan saldırıdan sonra biz yine Hasan'a sorular sorduk. Hasan, grupta cevap vermeyince artık arkadaşlar rahatsız oldu ve onun Türkiye numarasını gruptan çıkardık. 14 Haziran 2022'de öğrendik ki, meğerse Hasan iki ayrı numara ile oradaymış. 


14 Haziran 2022 tarihinin önemi nedir? Bu tarihte ne yaşandı?

Olay aslında 10 Haziran'da veri skandalı ile patladı. Belli ki Genel Sekreter Hasan, hocalara bir operasyon çekmeye çalıştı. Biz ilk defa hocaların isimlerini yandaş gazetelerde gördük. Ayrıca bilgi işlem kurulu da lağvedilmiş. Buraya gelecek olursak da öncesinde bilgi işleme, Üsküdar Belediyesi'nden 11 Nisan'da rüşvet şüphelisi birini getirtiyorlar. O, iki hafta içerisinde iki kişi daha alıyor. Bir ay içerisinde bir ihaleye çıkılıyor. O ihale şartlarında da hocalar, ihale için gelen şirket ile verilerin paylaşılacağına dair detayları fark ediyorlar. Hocalar rektörlükle konuşmak istiyor. Rektörlük de reddediyor ve ardından hocaların isimlerini yandaş gazetelerde görüyoruz. Üniversiteden dört akademisyen, iktidar yanlısı gazeteler tarafından isim ve fotoğrafları kullanılarak "Bilgi İşlem Merkezi’ni basarak bazı evrakları gasp ettiği" iddia edilen haberlerle paylaşıldı. Bu olay patlak verince biz de tartışmaya başladık. 

"Ali Kemal" ismi nerden çıktı?

Bu tartışmaların sonunda bir anda bir İngiliz numarasından hocalara ve bize yönelik saldırgan bir tavırla mesajlar gelmeye başladı. Biz de kendisini tanıtmasını istedik. "Ben Ali Kemal, 2002 Makine mezunuyum” diye cevap verdi ve araştırınca 2003 yılında mezun olan Ali Kemal Karagöz diye birisini gördük. Teyit etmek için Ali Kemal Karagöz'e yazdık, 10 gün sonra gerçek Ali Kemal bize yazarak, “Gruptaki kişi ben değilim ve bizim bölümde 2002 ve 2003'te başka Ali Kemal yoktu” dedi. 

Sonradan bu Ali Kemal numarasını araştırmaya başladık. 11 Mayıs 2020'de Hasan, eski grupta “Ben iş yapıyorum ithalat, ihracat için muhasebeciye ihtiyacım var, kim yardım edebilir?” demiş. Ben de Hasan'ı o dönem yakından tanımıyorum. Genç bir Boğaziçili arkadaşımız ve pandemi dönemi diye yardım edeceğimi söyleyerek sorularını yanıtladım. O sırada maske getireceğini, iş yapacağını söyleyerek muhasebe ve ithalat kısmıyla ilgili sorular sormuş. Ben de cevap vermişim. Hatta o sırada “Sen Boğaziçi mezunu musun?” diye sormuşum o da “Evet” demiş. Ardından “Bu da benim İngiltere numaram” diye bir numara göndermiş. Ben numarayı kaydetmemişim ama mesajları da silmemişim. 

Sonradan Hasan'la ilgili mesajlara baktığımda 2020'deki yazışmada verdiği numara ile Ali Kemal adına girdiği numaranın aynı olduğunu fark ettim. Bunu fark edince arkadaşlarla konuştuk ve Ali Kemal mahlaslı Hasan Topal'ı gruptan çıkardık. Sonra o numaranın eşinin buradaki şirketinin altında kayıtlı olduğunu da gördük. 


Peki bu yaşananları nasıl değerlendiriyorsunuz? Neden böyle bir şey yapılmış olabilir?

Yani burada Hasan'ın amacı, bize Genel Sekreter olarak yazarken bizimle normal bir iletişim kurmuş. Ali Kemal olarak iletişim kurarken saldırgan bir tavırla hareket etmiş. Sonuç olarak bu veri skandalı hiçbir yerde konuşulmasın diye mezunları da sindirmek için yapılmış bir davranış. Mezunlar bu çelişkili durumu rektörlüğe yazmaya başladı ama rektörlük dediğimiz yapı da Hasan Topal'ı Genel Sekreterliğe getirenler. Farkındaysanız hiçbir yandaş, Hasan'ı savunamadı. Hiçbir trol, buna karşı bir şey demedi. 

Veri skandalı ortaya çıkınca rektörlük, “Biz kimseye bilgi vermedik, iftiradır” diyor. Ama öbür taraftan sen Ali Kemal diye bir mezun ismi bulup, bölümünü, mezuniyet tarihini veriyorsun. Bu bilgiye nasıl ulaşıldı? Bilgiye ulaşımı bırakın böyle bir yerde olan birisi tutup başka kişilerin bilgileri ile gruplarda yer alıyor, tartışmalar sürdürüyor.  

Böyle bir davranıştan sonra Hasan Fehmi Topal'ın istifa etmesi gerekiyor. Topal, kayyımlar tarafından atanmışlığını ve üniversiteye yapılan saldırının bir parçası olmasını bırakın, sahte isimle grupta bulunarak memurluğu da zedeleyecek bir şekilde hareket etmiş oldu.  

Bu kişilerin akademiyle hiçbir şekilde ilgileri yok, hiçbir şekilde yönetemiyorlar. Ve sanki mecbur kaldıkları için oradalar. Emir kulu gibi davranıyorlar.

Hasan Fehmi Topal: Boğaziçi Üniversitesi Genel Sekreteri