58 bin 500 tutuklu ve hükümlü üretim yapıyor
58 bin 500 tutuklu ve hükümlü üretim yapıyor
Efsanenin çöküşü
Efsanenin çöküşü
Sharon Stone'dan Kurtlar Vadisi itirafı
Sharon Stone'dan Kurtlar Vadisi itirafı
PKK firarisi atlara tecavüz ederken yakalandı
PKK firarisi atlara tecavüz ederken yakalandı
123456789
58 bin 500 tutuklu ve hükümlü üretim yapıyor
58 bin 500 tutuklu ve hükümlü üretim yapıyor
Efsanenin çöküşü
Efsanenin çöküşü
Sharon Stone'dan Kurtlar Vadisi itirafı
Sharon Stone'dan Kurtlar Vadisi itirafı
PKK firarisi atlara tecavüz ederken yakalandı
PKK firarisi atlara tecavüz ederken yakalandı
123456789

Eski Genelkurmay İstihbarat Daire Başkanı Pekin: Suriye harekâtı, dikkat edilmezse dengeleri değiştirir

Suriye'ye yapılacak olası bir operasyonu eski Genelkurmay İstihbarat Daire Başkanı İsmail Hakkı Pekin, GAZETE DURUM'a değerlendirdi.

ANKARA- Eski Genelkurmay İstihbarat Daire Başkanı İsmail Hakkı Pekin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, Suriye’ye yeni bir askeri operasyonla sınır boyunca güvenli bölge oluşturmaya yönelik açıklamasını, "Bu harekât, dikkat edilmezse çok büyük dengeleri değiştirebilir bu bölgede” sözleriyle değerlendirdi.

Pekin, olası Suriye operasyonuyla ilgili GAZETE DURUM’un sorularını yanıtladı. Pekin, geçen yılki operasyon hazırlığına dikkat çekerek, o dönemde ABD ve Rusya’nın ikna edilemediğini fakat şu anda Rusya-Ukrayna Savaşı ile birlikte buraların alınması için uygun ortamın oluştuğunu söyledi.

“Operasyon için uygun ortam oluştu”

Operasyonun neden şimdi yapıldığına ilişkin soruya, operasyon için uygun ortamın şu anda oluştuğunu ifade eden Pekin, “Bu operasyon aslında Ekim 2021’de yapılacaktı. O zamanki haberlere bakarsanız, ‘inlerine gireceğiz’ gibi şeyler söylenmişti. Fakat o zaman ne Rusya’yı ne de ABD’yi ikna ettiler. Dolayısıyla operasyon kaldı. Tel Rıfat’ın, Münbiç’in devamı şeklinde olacaktı. İkna edemediler ortam da müsait değildi ama şu anda buraların alınması için uygun bir ortam doğdu. Ne gibi uygun ortam oldu? Ukrayna-Rusya Savaşı gibi, Rusya Türkiye ile iyi geçinmek zorunda. Hava sahasının kapatılması gibi konularda göz yumulacağı değerlendiriliyor. Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov’un konuşmasında aşırı bir şey yok. Türkiye bunlara kayıtsız kalamaz diyor ama Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Maria Zakharova ise farklı şeyler söylüyor. Erdoğan da bundan yararlanmaya çalışıyor. Karışık bir durum çıkarsa ABD’nin düşüncesi 2’ye, 3’e bölünür. Ukrayna’ya yardım ederken Avrupa ile birlikte, YPG, PKK’ya yardım etme gibi bir durum ortaya çıkar. Öbür taraftan Rusya da Fırat’ın batısı dahil olmak üzere sorun çıkar. Orada tecrübeli askerlerin, bir kısmını çekti geriye ama büyük bir kısmı duruyor geride. Sayın cumhurbaşkanı böyle bir kaosun olabileceğini ve bu kaostan da Türkiye’nin yararlı çıkabileceğini düşündü” diye konuştu.

“Operasyon kararının doğrudan seçimleri esas alarak yapıldığını sanmıyorum”

Son dönemde Yunanistan ile yaşanan gerginliğin ve Suriye’ye operasyonun birebir seçim için olmadığını aktaran Pekin, “Dış politikada yapılacak faaliyetler seçimleri tabii ki etkiler. Türkiye’de iç ve dış politika birbirini her zaman etkiler ama doğrudan seçimleri esas alarak böyle bir şey yaptıklarını sanmıyorum. Çok büyük bir kumar oynamak olur bu konu. Bana göre etkileyebilir ama sırf seçimleri kazanmak için seçimleri etkileyebilmek için harekât yapmak, Yunanistan’ı da karşıya almak bir şekilde bize karşı bir tavır almaya zorlamak kumar olur. Yunanlılar bu konuyu Türkiye’yi sıkıştırmak için yapıyor. ABD, Yunanistan’ı kullanıyor. Türkiye’yi sıkıştırıyorlar. Türkiye’nin bu bölgede kendi başına harekât yapması engellemeye çalışılıyor. ABD’nin elinde birkaç koz var. Bunlardan bir tanesi Yunanistan’ı kullanmak. İkincisi, İdlib’deki radikal unsurları kullanmak ama bunları da kullanınca Rusya karşı çıkıyor konuya. Anormal bir durum ortaya çıkıyor Ortadoğu’da. Bölgede İran var ve bunu bir tarafa atmamamız lazım. Vekaletler şeklinde karşı karşıya gelinebilir bu bölgede. Suriye Milli Ordusu, Haşdi Şabi ve Hizbullah konusu. Onlarda bölgedeler. Bu bölgede karışıklık çıkarsa bu karışıklık kolay kolay toparlanamaz. ABD ve Rusya’nın da korktuğu da bu. Yüzde 54-55’lik bölümü Esad tutuyor bölgede. Onun kontrolünde ama onun da çok fazla ordusu yok. Türkiye, sonuçta bölgede İran’ın vekalet güçleriyle karşılaşılacak daha çok. Rusya’nın falan bıraktığı birlikler ve hava kuvvetleri varsa onlarla karşılaşacak. Bu aşamada böyle bir harekât yapmak çok iyi değerlendirmeli bizim istihbaratçılar tarafından. Türkiye açısından direnme olursa, Rusya-Ukrayna Savaşı’nda olduğu gibi Türkiye de Rusya gibi zor durumda kalır” dedi.

“Kobani’ye şu anda girilmez, daha sonraki iş”

Türkiye’nin Kobani’ye girip girmeyeceğine ilişkin soruya Pekin, “Giremez. Tel Rıfat’ın özelliği şu; girdiğiniz zaman Halep’in kuzeyiyle irtibatınız sağlanıyor. Münbiç üzerinden Kobani ile irtibat sağlanıyor. Kobani sembol bir şehir oldu. Kürtler tarafından daha farklı davranılıyor. Kutsal bir şey gibi. DAEŞ’e karşı mücadelede orayı kurtarmak için ya da ele geçirmek için çok sayıda etki oldu. Orası özel bir yer. Kobani’de ABD Özel Kuvvetleri var. Doğrudan girileceğini sanmıyorum. Bu şöyle olabilir; eğer Türkiye bu harekatın hızını, seviyesini iyi ayarlayabilirse, istihbaratı iyi ayarlayabilirse, harekât öncesi diplomasiyi iyi ayarlayabilirse, hem Tel Rıfat’tan hem de Münbiç’ten o güçler alınabilir. Kobani daha sonraki iş” yanıtını verdi.

“Alanın 30 kilometre ile sınırlı kalması füze mesafesiyle ilgili”

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın operasyon sinyalini verdiği 30 kilometrelik alanı da değerlendiren Pekin, “Füze mesafesiyle ilgili olabilir. Elinde bulundurduğu silahlarla ilgili olabilir ama Amerikalıların bu adamlara ne tür silah verdiklerini bilmiyoruz. Sonuçta sorun şu, GRAD füzeleri falan var. Diğer füzelerle roketlerle, PKK’nın elinde o kadar topçu yok, füze atmasınlar diye seçilmiş bir alan. İki sıkıntı var. Bir tanesi, yaptınız bitirdiniz diyelim PKK-YPG güneye kayıyor yani 31. kilometrede yine onlar var. Sonuçta siz oraya imha edici bir taarruz yapmadığınız sürece, ki bu zor. Dolayısıyla 32. Km’ye gelseniz yine 33.km’de silahları koyacaksınız. PKK’yı ya da YPG’yi kuzeyden bulundukları topraklardan biraz daha öteye taşıyacaksınız. Birinci konu, silah menzilleriyle ilgili bir konu. İkinci bir konu da daha fazlasına müsaade etmezler. Daha güneye indiğiniz zaman yolu kontrol ediyorsunuz. M4 karayolu, Ayn Risa konusu var, Haseke konusu var, Rakka var. Rakka’nın eski hattına bir hat çizersek onun güneyinde YPG var. Kamışlı Bölgesi var ki o konu biraz daha çetrefilli bir bölge, Fransızlar, İngilizler, Amerikalılar, Ruslar, Ruslar’ın kullandığı havaalanı, Suriyeliler karşıtı bir bölge orası. Birincisi menzil, ikincisi güneye indiğimiz zaman Kamışlı’dan kesilen yol ve kontrol altına alınacak yol. Halep’in kuzeyini kontrol altına alıyorsunuz. Bu ABD’liler, Ruslar ve İranlılar için önemli bir konu” diye konuştu.

Bir diğer konunun bu bölgeye sığınmacıları yerleştirmek olduğunu dile getiren Pekin, “Mülteci yerleştireceksiniz; güvenli bölge ya da tampon bölge denebilir. 30 km’lik alan dediklerini yaparlarsa 1 milyon mülteci için yeterli olur ama ondan daha büyük sorunlar var. ‘Nüfus yapısını değiştiriyorsunuz’ diyor başka ülkeler de. ‘Eğitimi, ekonomiyi kendinize göre dizayn ediyorsunuz’ diyorlar ve ‘Burası Suriye’den ayrı bir bölge olarak gözüküyor’ diyorlar” ifadelerini kullandı.

“Zeytin Dalı ve Barış Pınarı Harekatı ile aynı büyüklükte bir harekat”

Türkiye’nin sınır operasyonları kıyaslandığında bu operasyonun boyutunun diğerleriyle aynı olacağını dile getiren Pekin, şöyle devam etti: “Aynı eş değerde görüyorum. Şuna da bağlı, Tel Rıfat ve Münbiç’teki PKK’nın direnişine de bağlı. Karar alıp ‘biz direnmeyeceğiz’ derlerse, ‘son direnme noktamız Kobani ya da Haseke’ derlerse ‘burada direnmeyeceğiz zayiat verdireceğiz’ düşüncesi olursa harekat kolay olabilir. Ama direnme düşüncesi varsa, aldıkları silahları bilmiyoruz. Bazı silahların Ukrayna’daki karaborsadaki silahların geldiği de söyleniyor.”

“Diplomasiyi etkin kullanmalıyız”

Burada esas önemli olan şeyin diplomasiyi etkin kullanmak olduğunu vurgulayan Hakkı Pekin, “Önemli olan çok iyi bir diplomasiyi kullanmamız lazım. Rusya, ABD, İran, Suriye bunlarla yürütmemiz gerekiyor. Bunları yapmazsak zor durumda kalırız. Bunu yaparsak Rusya’nın birtakım sınırlarına karşı, Rusya’nın Minnak Havaalanı’nı ben de kullanıyorum buraya dokunmayın gibi. Öbür türlü harekat çok zor olabilir. ABD’nin en büyük korkularından bir tanesi şu; Rusya, İdlib’i bombalayabilir. Oradakiler dağılabilir, Türkiye’ye yönelik göç başlar oradaki insanların bir kısmı zaten diğer istihbarat örgütlerinin kontrolünde bazıları Avrupa’ya gidebilir, Avrupa ülkeleri bu konuda tedirgin. Bu harekat, dikkat edilmezse çok büyük dengeleri değiştirebilir bu bölgede.” diye konuştu.