Erkan Yolaç'ın cenaze programı belli oldu
Erkan Yolaç'ın cenaze programı belli oldu
Ünlü isimlere Gazze tepkisi
Ünlü isimlere Gazze tepkisi
Evgeny Grinko'dan 'Uzun İnce Bir Yoldayım'a yeni yorum
Evgeny Grinko'dan 'Uzun İnce Bir Yoldayım'a yeni yorum
Ücretsiz olacak başvurular başladı
Ücretsiz olacak başvurular başladı
123456789
Erkan Yolaç'ın cenaze programı belli oldu
Erkan Yolaç'ın cenaze programı belli oldu
Ünlü isimlere Gazze tepkisi
Ünlü isimlere Gazze tepkisi
Evgeny Grinko'dan 'Uzun İnce Bir Yoldayım'a yeni yorum
Evgeny Grinko'dan 'Uzun İnce Bir Yoldayım'a yeni yorum
Ücretsiz olacak başvurular başladı
Ücretsiz olacak başvurular başladı
123456789

BİR İHTİMAL DAHA VAR

17-18 Nisan 1959 tarihli gazeteler CHP'nin "Bahar Taarruzu" ismini verdiği bir propaganda kampanyası başlattığını "müjdeliyordu".

İnönü'nün Genel Başkan olduğu siyasi parti bir kampanya yapsa,  bunu zaten bir "taarruz" mantığı ile yapardı...




CHP'nin bu kampanyayı başlatmasının gerekçeleri özetle şunlardı:

Demokrat Parti (DP) iktidarı basın başta olmak üzere siyasi baskısını artırmıştı,

Halk ekonomiden şikayetçiydi,

Toplum genel olarak gergindi.

Kısaca siyasi iklim muhalefetin öne çıkması için son derece uygundu.

CHP de bunu yaptı.

Ancak DP, CHP'nin propaganda faaliyetlerini engelliyordu. Bu engelleme, İnönü'nün Uşak gezisinde zirveye çıkmıştı. İnönü atılan bir taşla yaralanmış, polis sert müdahalelerde bulunmuştu.

"Bahar Taarruzu" adeta karşı bir taarruzla durdurulmaya çalışılıyordu.

O dönemde de "yandaş gazetecilik" zirvedeydi.

Bu dönemin "yandaş gazetecilik" anlayışının tohumları o yıllarda ekilmişti.

CHP, kendi iktidarında Ulus gazetesine güçlü maddi destekler (ilan, teşvik vs...) verirken, DP kendi iktidarında aynını Zafer gazetesine yapıyordu.

Halk bugün olduğu gibi "yandaş mantığı" üzerine kurulu basın anlayışından dolayı doğru haber alma hakkından mahrumdu.

Tarih artık tekerrür etmesin diye doğru, dürüst, tarafsız haber verme ihtimali hâlâ var diye, bu ihtimali mutlak gerçeğe dönüştürmek için Cadde TV ve Gazete Durum yayın hayatına başladı.

Ötekine "taarruz etmeden", yandaşlık yapmadan, halkın yanında, halk için, yaşanabilir bir Türkiye'nin mümkün olduğunu kanıtlamak için, vatan ve millet sevdalıları, ülkemizin, tüm dünyanın huzuru, mutluluğu için bir araya geldi.

Her gün ama her gün biraz daha güçleniyor. "İyi ki geldiniz, iyi ki varsınız" diyenlerin sayısı an be an artıyor.

Cadde TV ve Gazete Durum halkı, halk da ittifakla Cadde TV ve Gazete Durum'u kucaklıyor.








DÜŞÜNCELER DEĞİŞEBİLİR


Opinium adlı şirket İngiltere'de bir anket yaptı. Bu ankete göre İngilizlerin yüzde 65'i Brexit'in kötü gittiğini düşünürken yüzde 21'i iyi gittiğini söylüyor.

Anket analizine göre  bir referandum daha yapılsa AB'ye yeniden katılmayı destekleyenlerin oranının yüzde 57 olacağı görülmüş.

Acaba diyorum. Bugün tekrar halkımıza bir referandum ya da bir ankette sorulsa Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ni destekleyenlerin fikrinin değiştiği sonucu çıkar mı?








ÖLDÜRÜR AMA HESAP VERMEYİZ


Filistinli gazeteci Şirin Ebu Akile, mayıs ayında Batı Şeria'da başından vurularak öldürülmüştü.




Akile'nin öldürülmesi sonrası Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne (UCM) dava açmasının ardından İsrail Başbakanı Yair Lapid şunları söylemiş:
"Hiç kimse askerlerimizi sorgulamayacak ve özellikle Al Jazeera ( Akile'nin gazetesi) olmak üzere kimse bize savaş ahlakı konusunda vaaz vermeyecek.”

Bizim basın yayın kuruluşlarımız İsrail Başbakanı'nı kınamayı düşünür mü acaba?

Sanmıyorum.








BİR İDDİA DOLAŞIYOR


Rusya, Türkiye'ye bir teklifte bulunmuş. Suriye Demokratik Güçleri (SDG) Menbiç ve Ayn el-Arab’dan çekilecek. Ama Menbiç ve Ayn el-Arab’da SDG'ye bağlı polis gücü kalacak. Bu polis gücü de Suriye rejimine ait asayiş güçlerine entegre edilecek.

Karşılığında da Türkiye kara harekâtından vazgeçecek.

Hani birileri sorup duruyor ya; "Hani Türkiye kara harekâtı yapacaktı, ne oldu?" falan diye. Hani güya Türkiye'yi bu harekâtı yapamaz demeye getiriyorlar ya...

Türkiye artık bölgenin etkin gücü. Elbette bölgede başka güçler ve dengeler de var. Bu da doğal olarak çeşitli pazarlıkların yapılmasını gerektiriyor.

Olan şey bu.