Erdem Yener'in 'Her Sabah' Şarkısı Dinleyicilerle Buluştu
Erdem Yener'in 'Her Sabah' Şarkısı Dinleyicilerle Buluştu
Ediz Hun: Sadece 5 kişi kaldık
Ediz Hun: Sadece 5 kişi kaldık
Hande Erçel ile Nazlı Sabancı tatilde
Hande Erçel ile Nazlı Sabancı tatilde
Eurovision, Joost Klein'ı yarışmadan menetti
Eurovision, Joost Klein'ı yarışmadan menetti
123456789
Erdem Yener'in 'Her Sabah' Şarkısı Dinleyicilerle Buluştu
Erdem Yener'in 'Her Sabah' Şarkısı Dinleyicilerle Buluştu
Ediz Hun: Sadece 5 kişi kaldık
Ediz Hun: Sadece 5 kişi kaldık
Hande Erçel ile Nazlı Sabancı tatilde
Hande Erçel ile Nazlı Sabancı tatilde
Eurovision, Joost Klein'ı yarışmadan menetti
Eurovision, Joost Klein'ı yarışmadan menetti
123456789

“ERDOĞAN GİDECEK SOL GELECEK” Mİ?

2009 yılıydı.

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı için iki isim, sıkı bir yarış içindeler.

İki sağcı isimden biri CHP'nin adayı.

“Ben ülkücüyüm” diyerek de değişmediğini beyan etmiş.

Sayın Mansur Yavaş.

Karşısındaki isim de siyasetin usta ismi Sayın Melih Gökçek.

CHP sağcı bir adayı göstererek güçlü bir oyun kurmuş.

Oysa seçim kazanılırsa “kazanan sol olacak”.

Bu durum en etkili biçimde nasıl anlatılabilirdi?

Bir sabah uyandığımızda billboardlarda aşağıdaki afişi gördük;



Bu “korsan afiş” seçime damga vurdu.

Gökçek tekrar belediye başkanı seçildi.

Son belediye seçiminde CHP, Sayın Mansur Yavaş ile seçimi kazandı.

Gökçek, partisinden istifa ederek seçimden önce “gitmişti”.

Gökçek gitti, sol gelmedi ama Sayın Yavaş geldi. Bir anlamda sağ gitti sağ geldi.

Peki ama bu mantık genel seçimde de çalıştırılırsa ne olur?

Yani Sayın Kılıçdaroğlu'nun olası adaylığında “Erdoğan gidecek, sol gelecek” türünden bir propaganda karşısında durum ne olur?




 İSVEÇ'TE ERKEKLER KADINLARIN TEHDİDİ ALTINDA MI?



İsveç büyük bir araştırma gerçekleştirmiş.

27 Avrupa ülkesinden 32 bin 469 kadın ve erkek arasında gerçekleştirilen araştırma sonucuna göre, genç erkeklerin iş gücü piyasasındaki kadınlardan kaynaklanan rekabetin tehdidi altında olduklarını düşündüğü ortaya çıkmış.

Yapılan araştırmanın nedeni, kadınların özgürleşmesine karşı çıkan hareketlerin ortaya çıktığı küresel eğilimlermiş.

Araştırma için yapılan yorumlar da “dikkat edilmesi gereken” türden.

Birkaçı şöyle;

- Evin geçimini sağlayanın erkek olduğu klasik cinsiyet rollerine geri dönme çağrısı giderek yükseliyor.

- Daha önce statüko sorgulandığında özellikle yaşlı muhafazakâr erkeklerin direndiği varsayılıyordu. Artık esas olarak genç profesyonellerin geçim kaynakları konusunda endişeli olduğu görülüyor.

- Sonuçlar, gelecekle ilgili belirsizliğin aynı zamanda göçmen işçiye karşı isteksizliği de açıkladığını gösteren önceki çalışmalarla uyumlu.

- Cinsiyet eşitliğini sağlamak için erkeklerin de değişmesi gerektiğine inanılıyor.




KONTROLDEN ÇIKTIK VE BU YÜZDEN EN ÇILGIN İNSANLARIN PEŞİNDEN KOŞUYORUZ

Yazar Annelies Verbeke'in Trouw gazetesinde yayımlanan bir yazısına rastladım. Enteresan şeyler söylemiş.

"Ailesi vefat etmiş bir arkadaşım geçenlerde bana dedi ki, 'Tanrılar olarak başarısızdılar, ama insan olarak oldukça iyiydiler.' Ailemin kusurları veya eksiklikleri, onları kendimde keşfettiğimde beni çok rahatsız etmeye başladı. Babam on altı yıl sonra benimle üç hafta konuşmayı bıraktı. Tamamen göz ardı edildim. Bununla başa çıkmak çok zordu. Yaşlı teyzem daha sonra bunun bir aile özelliği olduğunu söyledi ve evet doğru, ben de şimdi kendimde keşfediyorum. Çok ileri gittiğimi fark edersem daha erken 'özür dilerim' diyebilirim."

"Babam nükleer füzeleri protesto etti ve 'Tek bir tuşa basarak bildiğimiz her şeyi yok edebilir' dedi. Bu altı yaşındaki bir çocuk için oldukça büyük bir mesaj. Görünüşe göre yetişkin dünyası bu kadar güvenilmezdi. Putin birkaç ay önce nükleer savaşı tehdit etmeye başladığında, tamamen o zamanın dünyasına dönmüştüm. Ah evet, bir de o var... Bir adamın kararı hepimiz için ölümcül olabilir. Çılgınca değil mi? Son zamanlarda, Hitler'in sık sık saatlerce öfkelendiğini ve ardından günlerce kayıtsız bir şekilde sabit bir noktaya baktığını okudum. Bir yere adapte edilmiş, bir evde bakılması gereken bu tür delilerin çok sayıda insanı harekete geçirmeyi nasıl başardığı hâlâ büyüleyici."

"Neredeyse her zaman vejetaryen yiyorum ve birkaç yıldır sadece ikinci el kıyafetler alıyorum. Umarım doğrudan yok edilen absürt tekstil endüstrisi kıyafetleri üretilir. Şu çok açık; bu çılgınlıkla devam edemeyiz. Tükenmişlik olgusu salgın boyutlarına ulaşıyor ve bana ne olup bittiğinin bir tür yansıması gibi geliyor. Her şey tükendi. Biz gittikten sonra doğanın iyileşeceği düşüncesinin kendilerini teselli ettiğini söyleyen insanlarla konuştum. Öyle de bakabilirsin tabi ama yine de insanlığı seviyorum, en insan düşmanı anlarımda bile. Doğayla daha iyi etkileşim kurmanın bir yolunu bulmalıyız. Sonuçta biz de onun bir parçasıyız."

"Başka birinin sanatsal ürününü kıskanmanın anlamı yok. Kendine özgüdür, benzersizdir. Ve tabii ki tam tersi de; yaptığınız şeyi sadece siz yapabilirsiniz. Bunu senden kimse alamaz. Yaptığın şeye inanırsan, kıskançlık var olamaz."

"Aslında bütün komplo teorileri şuna varıyor: Bize büyük çapta yalan söylemek istiyorlar. Kontrolden çıktık ve bu yüzden en çılgın insanların peşinden koşuyoruz."