Türkan Şoray'a iki haftalık yasak
Türkan Şoray'a iki haftalık yasak
'panda' olarak sergilenen hayvanlar boyanmış köpek çıktı
'panda' olarak sergilenen hayvanlar boyanmış köpek çıktı
Kalben gözaltına alındı
Kalben gözaltına alındı
Ajda Pekkan'dan büyük stadyum konseri için sürpriz!
Ajda Pekkan'dan büyük stadyum konseri için sürpriz!
123456789
Türkan Şoray'a iki haftalık yasak
Türkan Şoray'a iki haftalık yasak
'panda' olarak sergilenen hayvanlar boyanmış köpek çıktı
'panda' olarak sergilenen hayvanlar boyanmış köpek çıktı
Kalben gözaltına alındı
Kalben gözaltına alındı
Ajda Pekkan'dan büyük stadyum konseri için sürpriz!
Ajda Pekkan'dan büyük stadyum konseri için sürpriz!
123456789

Sıradaki Yağmalanacak Ülke: Lübnan

Hasan Nasrallah ile Mişel Avn arasındaki Mar Mihail Anlaşması sonun başlangıcıydı.

Mar Mihail Anlaşması ile Hizbullah ve Hıristiyan Ulusal Özgürlük Hareketi müttefiklik olmuşlardı.

Hizbullah'ın desteğini alan Avn, Cumhurbaşkanı oldu.

Şii Hizbullah ile Maruni Hıristiyan Özgür Yurtsever Hareketi'ni bir araya getiren öncelikli şeyler;

İran'ın, emperyal hedefi Şii Hilali'nin Akdeniz'deki ucu Lübnan'da etkisini güçlendirmesi,




Avn'ın siyasi hırsı, zayıf karakteri, kişisel çıkarları için her türlü tavize açık yönü.

Avn'ın temel ilkesi, Winston Churchill'in "Siyasette kalıcı dostluklar yoktur, kalıcı çıkarlar vardır" sözüydü. Bu söze öyle iman etmişti ki en yakın silah arkadaşlarını, yakın dostlarını hızla dışladı.

Yanında sadece kullanılmaya müsait kişiliğe eşlik eden kibri kaldı.

Hizbullah ve Avn... Bu iki zehir bir araya gelince Lübnan için de yaşam mücadelesi başlamıştı.

Gördüğüm şu: İran, İsrail'in Filistin'de gerçekleştirdiği işgali Lübnan'da gerçekleştirmek istiyor.

Hizbullah, Avn'ı seçtirebilmek için 2,5 yıl boyunca Cumhurbaşkanlığı seçimlerini kilitlemişti.

Avn'ın görev süresi bitip muhteşem villasına dönmesi ile Lübnan'da yine yönetim boşluğu ve hatta krizi oluştu.

Lübnan ekonomisi bir çöküşün eşiğinde; Hizbullah, Lübnan Devleti'ni bir ahtapot gibi sarmış durumda.

Lübnan yaşam savaşı veriyor.

Pasif bir savaş... Yağmalanmayı bekleyerek...







Filmlerdeki gibi


Dünya lideri olmak böyle bir şey.

Beyaz Saray, iklim krizinin etkilerini hafifletme amacıyla güneşi karartmanın yollarını araştıracakmış. Bu çalışmanın koordinasyon görevi ise Beyaz Saray Bilim ve Teknoloji Politikası Ofisi'ne verilmiş.

Fikir şu: Dünyaya ulaşan güneş ışığı miktarını değiştirmek.

Plan şu: Güneş ışığını uzaya geri yansıtmak için atmosfere partiküller püskürtülecek ve bunun dünya üzerindeki olası sonuçları değerlendirilecek.

Hollywood filmlerinde dünyayı hep bir Amerikalı kurtarır ya...

Bu defa film gerçek mi oluyor?

Bize sadece "beklemek ve izlemek" kalıyor...







Soru şu: Mısır, Türkiye ile ilişkilerini neden askıya aldı?


Sadece başlığı yazmakla yetineceğim.

Cevabı gazetecilerimiz arasınlar.

Tabii ararlarsa... Konu ilgilerini çekerse...







İyi ki Suudi Arabistan'ın CHP'si yok 


Veliaht Prens Muhammed bin Salman, petrol zengini krallığın ekonomisini çeşitlendirmek için pek çok girişimde bulunuyor.

Bunlardan sonuncusu ise yeşil teknolojiye ne denli önem verdiğini gösteren elektrikli araç üretimi; Ceer.




Ceer, yerli ve milli değil. "Vizyon 2030" girişimi kapsamında Alman otomobil üreticisi BMW'nin teknolojisini kullanacak. Ceer, Suudi Kamu Yatırım Fonu ile Tayvanlı elektronik şirketi Foxconn arasında bir ortak girişim.

Ana amaç ise Salman'ın ifadesi ile "Uluslararası ve yerel yatırımları çeken, yerel yetenekler için iş fırsatları yaratan, özel sektörü etkinleştiren ve önümüzdeki on yılda Suudi Arabistan'ın GSYH'sinin artmasına katkıda bulunan yeni bir endüstriyi ve ekosistemi ateşlemek".

CHP, Suudi Arabistan'da olsa "Ne gerek var bu kadar petrol varken elektrikli araç üretmeye" falan derdi. Sıkı muhalefet yapardı.

Şimdi düşündüm de AK Parti TOGG için özür dilese, ürettiğimize pişmanız falan dese, acaba CHP yönetimi bir parça da olsa rahatlar mı?

Hay bin kunduz!

Veliaht Prens Muhammed bin Salman'daki vizyon, Türkiye Cumhuriyeti'nin en eski partisinde yok!

Keşke artık anlasalar. En eski olmak çok eskide kalmayı gerektirmiyor.



Şu kadarını söyleyeyim



Bu ülkede simit, hamburgeri her zaman döver.